Civilite Kavramı Nedir?

Civilite kavramının ne olduğu hakkında kısa bir değerlendirme.

Civilite kavramı, katolik kilisesinin dağıldığı dönemde ortaya çıkmıştır. Bu kavram kendisinden önceki feodal toplum kadar önemli olan, yeni ortaya çıkan bir batı toplumunu ifade etmektedir. Civilite kavramında öne çıkan şeyler, bulunulan durum, bilinç ve niteliklerdir. Civilite kavramı 16.yy’lın ikinci çeyreğinde işlevini kazanmıştır. Erasmus "De civilitale morum peverilium" adlı yazısında civilite kavramına, bu kavrama neden ve nasıl ihtiyaç olduğuna değinmektedir. Bu yazı toplumsal değişim süreçlerine dair ipuçları da içermektedir. Erasmus, insanların bakışlarından da söz etmektedir. Ona göre bakışlar rahat ve saygılı olmalıdır. Öfkeli olmamalıdır. Öfkeli bir bakış kabalık işaretidir. Dışsal davranışlar (mimik, vücudun duruş biçimi, vb.) da onun için son derece önemlidir.

Erasmus'a göre sofra düzeni, sağda bardak ve bıçak, solda ise ekmek olacak şekilde olmalıdır. Çatal yoktur ve bıçaklar daima temiz olmalıdır. Yemekler özellikle de etler bıçak ile kesilerek elle veya ekmeğin üzerine konularak yenilmelidir. Erasmus'a göre göre mutlaka yemekten önce eller yıkanmalıdır. Sofra adabı zamandan zamana, kültürden kültüre değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin; bazı toplumlarda yemek sırasında boğaz temizleme, yemek yerken ağzını şapırdatma kötü bir davranış olarak kabul edilirken bazı toplumlarda bu davranışlar son derece normal karşılanabilir.

Farklı tabakalardan olan insanların aynı masada yemek yediği düşünülürse, yemek standartlarının epey değişiklik gösterdiği görülecektir. Çünkü her tabakanın kendilerine özel bir yemek yemek standartları bulunmaktadır.

Yemek gereçleri de toplumdan topluma değişiklik göstermektedir. Çatal, bıçak, kaşık, tabak biçimleri ve kullanımları da her toplumda farklılık gösterebilmektedir. Bazı yerlerde el ile yemek yenirken bazı yerlerde çatal ve bıçak kullanılarak yemek yenmektedir. Hatta bazı toplumlarda meyve ve tatlı için ayrı bir gereç daha verilmektedir. Erasmus'un civilite kavramı ile açıklamak istediği daima bir ötekinin olduğudur.