Çocuk Olmak
Çocuk olmanın kıymetini bilmediğimiz bu zamanda çocuk olmanın önemini vurgulandığı bir yazı. Peki biz nerede takılı kaldık?
Çocuk olmak, genellikle saf bir merak, keşfetme isteği ve hayata karşı büyük bir heyecanla dolu olmayı içerir. Bu dönemde insanlar, dünya hakkında yeni şeyler öğrenir, sosyal beceriler geliştirir ve duygusal bağlar kurar. Normal koşullarda beklenen böyleyken, bizim şuanda yaşadığımız nedir?
Cinayet, istismar, soykırım, ölüm... Hangisine denk geldi bu gün bir çocuk. Hangi manşetlerle serildi medyaya? Peki sen hangisi ile başladın güne? Gelecek adı altında bahsedilen yeni nesil için neler yapabildik, onlara ne vaad ettik?
Son zamanlarda duydukkarımız, gördüklerimiz acı eşiğimizi o kadar hissiyatsız hale getirdiki olanlar günün normali hale geldi. Sormaz, sorgulamaz olduk adeta. Hüzün gelip geçici, vicdan sorgu suali sessizleşti. 'Ne yapabilirim?' demek bile bir lüks hali. İnsanlığın kendi zihniyetinden uzaklaştığı, gelişim adı altında çoğalan cahil popülasyonuyla ortaya çıkan bilinçsiz, eğitimsiz, gelişimsiz ebeveyn ve aile topluluğu oluşumu gözlenmeye başlandı. Sence ümitler tükendi mi yoksa ümut hala yerinde mi?
Sorunun başını fark etmek, kabullenip çözüm üretebilmek büyük bir adım. O zaman en başa dönelim. Eğitim ve ahlak...
Eğitim, bireylerin bilgi, beceri, değerler ve davranışlar kazanmalarını sağlayan bir süreçtir. Bu süreç, genellikle okullarda ve diğer eğitim kurumlarında gerçekleştirilir, ancak aynı zamanda yaşam boyunca edinilen deneyimlerle de devam eder. Eğitim, kişinin entelektüel, sosyal, duygusal ve fiziksel gelişimine katkıda bulunur.
Eğitim, aynı zamanda bireyin toplumla uyumlu bir şekilde yaşamasına ve gelecekteki yaşamı için gerekli becerileri edinmesine yardımcı olur.
Ahlak ise bireylerin doğru ile yanlışı ayırt etmesine yardımcı olan, toplum tarafından kabul edilen değerler, kurallar ve normlar bütünüdür. Ahlak, bir toplumun veya bireyin neyin doğru, neyin yanlış olduğunu belirlemesine rehberlik eder ve genellikle davranışların, tutumların ve eylemlerin etik boyutlarını kapsar.
Ahlaki değerler zaman ve mekâna göre farklılık gösterebilir, ancak genel olarak dürüstlük, adalet, saygı, sorumluluk gibi evrensel değerler pek çok toplumda kabul görür.
Peki biz nerde takılı kaldık?