Çorak Ülke'den Erbain'e Anlatı Unsurları: Karşılaştırmalı Batı Edebiyatları Çerçevesinde T.S. Eliot Ve İsmet Özel Şiirine Bakış

"İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır o ferah ve delişmen birçok alınlarda betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır"

Thomas Stearns Eliot'un Çorak Ülke'nin modernist şiirinin temel örneklerinden biri olarak kabul edilir. Bu bağlamda Karşılaştırmalı Batı Edebiyatları özelinde, Türk Edebiyatı'ndan, İsmet Özel'in Erbain adlı şiir kitabıdaki, İçimden Şu Zalim şüpheyi Kaldır Ya Sen Gel Ya Beni Oraya Aldır şiiri ile işlenen motifler açısından benzerlik göstermektedir. Çalışmada, iki şiir üzerinden bir değerlendirme sunulması amaçlanmıştır. Metinlerin yapıları, şairlerin üslubu, dönemin kimi gerçekliklerin metinlere yansıması, tarihsel arka yapının şiirlerdeki görünümü, ölüm temasının işleyişi, medeniyet ve kültürün metinlere yansıması, metin yapılarındaki tersine çevirme durumu ve mitolojik bağlantılar; iki metnin karşılaştırılmasında üzerine değinilecek unsurlardandır.

Öncelikle metinlerin yapılarının birbirine benzediği görülmektedir. Bu doğrultuda yazarların kişisel deneyimlerini, hayata, topluma ve içerisinde bulundukları medeniyetlere bakışlarını, kimi kısımlarda okumak mümkün olur. Çorak Ülke şiirinde bu durum, iç içe geçen perspektif değişimleriyle, konuşan seslerin, kişisinin, tonunun ve bilincinin düzeylerinde sağlanmaktadır. Anlatıcı sesin tutarsızlığı, fragmental bir yapıyı oluşturmuştur. Böylelikle, modern unsurları barındırdığı da belirtilebilir. Öte yandan Eliot’un kişisel deneyimlerini, içinde bulunduğu medeniyete, savaş sonrasındaki topluma bakışını da metnin içinde yer yer okumanın mümkün olduğunu görülür. Modern Türk şiirinde önemli bir yeri olan İsmet Özel’in metinlerinde de medeniyet ve yabancılaşma olgusunun yoğunluğu, bir tür epistemolojik kopma sonucu ile oluştuğu, savunulan görüşlerdendir.

Metinlerin yapıları incelendiğinde, Çorak Ülke şiirinde görülen farklı dillerde ve düzeylerde kelimelerin kullanımı, İsmet Özel’in şiir dilinde de yaygın olarak rastlanan durumlardan biri olarak karşımıza çıkar. İsmet Özel’in şiirin başlangıcında, “Çıplak omuzlar üzerinde duran” bir dünya tasviri yaptığı görülür. Bu kısımda kendisini, içinde bulunduğu dünyayla karşı karşıya getirme durumunun oluştuğu görülür. Dünyayı ve varlığı tanımlaması, yüzleşeceği atmosferi de oluşturmuştur bir anlamda. Tıpkı Eliot gibi, Özel de, karamsar bir yapıyla çizmiştir şiirinin çerçevelerini. “Benimse dar çünkü dargın havsalamın gücü yok bazı şeyleri taşımaya” söylemi, tahammül boyutunu aşacak bir kötülükle yüzleşme durumuna işaret eder. Ardı sıra gelen, dar, dargın, lanet, gümrah, kaygı, üzgün, öfke ve katl kelimeleri; şairin kötücül ve karamsar bir atmosferi inşa etmesini sağlamıştır. Bu şiirin, Çorak Ülke ile bağlantısını kurduğum nokta, İsmet Özel’in başlangıçta ‘acınacak halde olduğunu belirttiği dünya’ bölümüyle sağlanmıştır.

Bu bağlamdan yola çıkarak Çorak Ülke’nin dünyası için, karanlık, karamsar bir yapıda olduğu söylenebilir. Dönemin gerçekliğiyle birlikte okunduğunda, iki dünya savaşı arasını yansıtan şiirin, yitirilip giden bir dünya tasvirini de oluşturduğu görülür. Böylelikle okuyucu, Çorak Ülke’nin niçin ‘çorak’ olarak adlandırıldığını da öğrenmiş olur. Çünkü bu ifade ile savaşın ve yıkılan medeniyetin getirdiği ölümün yanında, yeniden yeşerememe ve çorak kalma durumunun özellikle altı çizilmiştir. Yitirilen medeniyete, yitip giden insanlara, arkadaşlıklara ve kendini yenileyemeyen çorak topraklara bir ağıt olarak düşünüldüğünde, bu durumdan bir çıkış bulunup yeniden yeşerilemeyeceği de tüm gerçekliğiyle gözler önüne serilmiştir. Bu bakışla Eliot, tarihi bir altyapı beraberinde, savaş sonrası dünyasını betimlemiştir Çorak Ülke’siyle.

Metinlerde yoğunluğu hissedilen bir diğer durum, ölüm meselesinin işlenişidir. İsmet Özel’in, şiirinde, Çorak Ülke’deki durumdan farklı olarak, ölümü karşısına alacak kadar kuvvetli bir arzu nesnesi bulundurduğu görülür. Çorak Ülke’nin girişinde ise, Petronius’un Satyricon metninden bir alıntıyla karşılaşılır. Bu referans, kitabın son bölümlerinde yabancı dildeki anlatıların çevirisi bölümünde bulunan açıklamalarla, “Ölümü özlüyorum” söyleminin belirtilmesiyle açıklanır. Devamında okuyucu, Sibly’e dileği doğrultusunda sonsuz hayat verildiğini, ancak sonsuz gençlik verilmediğini öğrenir. Buradaki mitolojik temelli ölüm anlatısı bağlamıyla; yaşlandığını ve ölmek üzere olduğunu hisseden biri üzerinden, yaşadığı medeniyetin ve savaşta olan dünyanın vurgusu yapılmıştır. İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır Ya Sen Gel Ya Beni Oraya Aldır şiirinde ise, kurduğu yıkıcı atmosferin sonucunda şair, “Beni bir ses sahibi kıl” der. İsmet Özel’in burada, tüm bu karamsar atmosferin yarattığı kargaşanın karşısında, tek bir harf ile sönmesini isteyen bir yöneliş sunduğu görülür. Bir söz, bir ses, bir hece ile sağladığı inanç beraberinde çıkar okuyucusunun karşısına…

Metinlerdeki bir diğer ortak durum mitolojik bağlantıların bulunması yönündedir. Eliot’un şiirinde mitoloji bağlantısı, savaş, tersine çevirme ve referanslarla sağlanmıştır. Çorak Ülke, çarpıcı bir tersine çevirme durumuyla açılır. “Nisan en zalim aydır, gövertir / Leylakları ölü toprakta, yoğurur / Anılarla istekleri, uyandırır / Uyuşuk kökleri bahar yağmuruyla.” Bu kısımdaki tersine çevirme durumu, yaprakların yeşerdiği, doğanın yeniden canlandığı nisan ayını, ‘en zalim ay’ olarak ifa etmesindedir. Şiirin başında her şeyi alt üst etmesiyle, okuyucuya sıradan bir metinle karşı karşıya olmadığını da sezdirir. Devamında şair “Hangi kökler kavrar, hangi dallar bezer / Buradaki taş yığınını…” dizeleriyle, okuyucunun bir çoraklık anlatısıyla karşı karşıya olduğunu destekler söylemde bulunur. Bu tersine çevirme durumuyla Eliot, bahar mevsiminin şiirdeki uyanış temsilini altüst eder. Metnin devamında ise Mylae Savaşı'nda gördüğünü iddia ettiği bir askerlik arkadaşından bahseder. Ancak bu deniz muharebesi Roma döneminde yapılmıştır ve gerçeklikle ilişkisi olduğu söylenemez. Burada tersine çevirdiği bir durum da, açılan savaş penceresiyle Romalıların zaferini anlatması beraberinde, binlerce yıllık Avrupa tarihini, savaş bağlamına gömmesidir. Burada Eliot, Çorak Ülke üzerinden, ne kadar modern bir devrin anlatısı olsa da savaş bağlamındaki ilkelliğin değişemediğini çarpıcı bir şekilde vurgular ve bu durum üzerinden, döneminin savaş durumunu sorgulatır. Şiirin devamında anlatıcı kişisinin, “Şu ceset, bıldır diktiydin ya bahçene, / Filiz verdi mi? Bu yıl durur mu çiçeğe?” diyaloğu, okuyucusunu mitolojideki bereket mitlerine yönlendirir. Bu ritüellerin toprağın yeniden doğuşu temsil etmesi beraberinde, yöneticinin bedeninin toprağa gömülmesi ve oradan baharın yeniden filizlenmesi söz konusudur. Şair buradaki modern zaman karşıtlığını ise, ‘dikkat et, köpeğin toprağı eşelemesin’ diyerek sağlar ve en eski mitlere verdiği referansın yanına, modernitenin tüm gerçekliğini çıkararak çarpıtır. İsmet Özel’in şiirindeki mitolojik bağlantı ise, “Önce kalbim, lânete çarpa çarpa gümrah / sonra kalbim gümrah ırmakları tanımaktan kaygulu / sakın Styks sularının heyûlası sanmayın / er gövdesinde dolaşan bulutun simyası bu” dizelerinde görülür. Çizilen çerçevede Styks nehri, Yunan mitolojisinde, ölüler dünyası ile gerçek dünyayı ayıran; ölü ruhların, ölüler dünyasına taşındığı nehir olarak bilinmektedir. Şair burada dünyamızda zamanla değişerek birbirinin yerini alan değerlerin, aslında ne kadar değersiz olduğu üzerine bir bakış gerçekleştirir.

Toparlamak gerekirse, Eliot’un Çorak Topraklar adlı şiiri, modernist edebiyatın temel yapıtlarından biri olarak kabul edilir. Çorak Ülke için, modern bir dönemde kaleme alınmasının karşısında, insanlık tarihinin bereket mitlerine uzanan göndermeler barındırdığı ve bu referanslarla, savaş sonrası toplumunun ruhsal benliğini yitirmişliğini gözler önüne serdiğini belirtebilirim. İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır Ya Sen Gel Ya Beni Oraya Aldır başlıklı şiirinde ise İsmet Özel, bir tür yüzleşme sürecini vurgulamıştır. Bu yüzleşme varlığın ve dünyanın, kendisiyle gerçekleşip olgunlaşma noktasına ulaşan bir durumdur. Şair, şirin atmosferini kurgularken, imgesel anlatımın beraberinde, mitolojik ve tarihsel referanslara başvurmuştur. Çalışma kapsamında İsmet Özel’in, Eliot’un şiiriyle olan ilişkisini; metinlerin yapıları, içeriklerindeki anlam dağınıklığı, toplumsal gerçekliklere olan tavrının arka planda görünümü, medeniyet ve kültürün görünüşü, ölüm temasının işleyişi, metin yapılarındaki tersine çevirme durumu ve bununla ilişkili olan mitolojik bağlantıların kurulumu üzerinden ilişkilendirdim.


KAYNAKÇA

Bezel, Nail. “Bir Şiir Çevirisi İncelemesi T.S. Elliot: The Waste Land” Uludağ Üniversitesi

Eğitim Fakültesi Dergisi 8/1 (1993) 37- 42.

Bingöl, Ulaş – Timur, Kemal. “Postmodern Şiir Nedir?” Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim 5/3 (Eylül 2016), 1288- 1304.

Eliot, Thomas Stearns. Çorak Ülke Dört Kuartet ve Başka Şiirler. çev. Suphi Aytimur. İstanbul: Adam, 1.Basım, 1990.

Özel, İsmet. Erbain: Kırk Yılın Şiirleri. İstanbul: Tiyo, 7. Basım, 2015.