Değişen Kurallarla Gelen Yeni Düzen "İsviçre Modeli"
Şampiyonlar Ligi heyecanı, bu sezon radikal değişimi ve yeni formatıyla karşımızda.
A)GİRİŞ
Her yıl binlerce insanı televizyon karşısına kitleyen Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi ve son 3 yıldır hayatımızda olan Konferans Ligi; ağustos sonunda yapılan kura çekiminin ardından, eylül ortası itibariyle resmi olarak start aldı. Oynanan maçlarla beraber sıralamalar oluşmaya başlarken UEFA'nın bu seneki (2024-25 sezonu) format değişikliğinin neticesi, herkes için merak konusu.
B)YAPILAN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER
1-Grup Formatından Lig Formatına Geçildi.
Bundan önceki sezonlarda; 32 takım 4'erli gruplar halinde yarışmaktaydı. Aralarında yaptıkları ikişerli maçlar (iç saha- deplasman) sonucunda oluşan sıralamaya göre, ilk iki takımın bir üst tura yükseldiği sistem kökten değiştirildi. Yeni düzenlemeye göre, 36 mevcutlu ligde her takım kendi fikstürüne göre sekiz farklı takımla maç yapacak. Müsabakalar sonucu alınan puanlar neticesinde 36 takım lig formatında sıralanacak.
2-Liglerde Yarışan Takım Sayısı 36'ya Yükseldi.
Yapılan bir diğer değişiklik, takım sayısının 32'den 36'ya çıkarılmasıyla liglerin kapasitesinin artırılması. Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya hak kazanan 36 takımın belirlenmesi ise şu şekilde; takımlardan 29'u kendi liglerindeki sıralamasına göre seçilirken 7'si play-off turlarının sonucuna göre belli olacak.
3-Takımlar Toplamda 8 Maça Çıkacak.
Grup sisteminde dört takım; 3 iç saha, 3 deplasman olmak üzere toplam 6 maçla grup aşamasını tamamlamaktaydı. Yeni düzene göre ise 4 iç saha, 4 deplasman maçıyla toplamda 8 maç oynanacak. Bu konuda önemli değişikliklerden biri de aynı takımla iç saha ve deplasman maçı yapılmaması, bunun anlamı sekiz farklı takımla sekiz maç oynanacak. Avrupa Ligi ve Şampiyonlar Ligi'nde maç sayısı bakımından sistem aynıyken 32 takımın yarıştığı Konferans Ligi'nde bir takım toplamda 6 maç oynayacak.
4-Takım Sayısının Artmasıyla Birlikte Yeni Eklenen Takımların Seçilebilmesi İçin Kurallar Getirildi.
Eklenen dört takımın belirlenmesinde uygulanacak kriterler şunlar:
1.İlk seçilecek takım, UEFA ülke sıralamasında beşinci sırada yer alan ligin üçüncü sırasındaki takım olacak.
2.Play-off'tan gelecek takım sayısının 4'ten 5'e çıkarılmasıyla seçilecek ikinci takım bu turdan gelecek yerel lig şampiyonunun olacak.
3.Turnuvaya katılmaya hak kazanacak üçüncü ve dördüncü takım ise önceki sezonda UEFA organizayonlarında en çok puanı alan iki ülkenin takımlarına ait olacak.
5- 8 Hafta Sürecek Karşılaşmaların Ardından Üst Tura Çıkan Takımlar Belirlenecek.
Müsabakalar sonucu ligde ilk 8 sırayı paylaşan takımlar son 16 turuna doğrudan geçmeye hak kazanacak. Puan tablosunda 9 ve 24. sıralar arasında bulunan takımlar ise kendi aralarında iki ayaklı maç oynayacak.
Rakiplerin belirlenmesi ise şu şekilde olacak: Örneğin 9 ve 10.sıradaki takımlar, 23 ve 24.sıradakiler ile kura sonucu eşleşecek. Yani 9.sıradaki direkt 24. ile oynayacak diye bir durum olmayacak. Bu zayıf-güçlü rakip eşleşmelerinin sonucunda son 16 turuna katılacak diğer 8 takım da belli olmuş olacak.
Lig aşamasının tamamlanmasıyla play-off turuyla birlikte, çift maçlı eleme sistemine geçilecek.
6-Turu Geçemeyen Takımların Bir Alt Lige Düşerek Yarışmaya Devam Edebildiği Sistem Değiştirildi.
İlk 24 takım içerisinden son 16 turuna yükselecek takımlar belirlenirken geri kalan takımlar bir alt lige düşemeyecek. Şampiyonlar Ligi'nden Avrupa Ligi'ne düşüp bu turnuvada hatırı sayılır şampiyonlukları olan Sevilla'yı üzen bu kuralın gelmesi ile birlikte, alt liglerdeki takımların şanslarının arttığı ve daha adil bir düzene geçildiği söylenebilir.
C)YENİ DÜZENİN OLUMLU-OLUMSUZ YANLARI
Kura çekimi esnasında takımlar, artık kendi torbalarından da iki takım seçmekte. Bu durum, oyunu denk olan takımların henüz lig aşamasında karşı karşıya gelmesi demek. Bu değişim için, maçları takip etme isteğini artıracak bir gelişme diyebiliriz.
Rövanşın olmayışı, deplasman faktörü oyun dinamiğini değiştirici etkiye sahip. Önceki sistemde son 16 turuna yükselmede beklenmedik sonlar nadir gerçekleşirken bu sistemin sürprizlere nispeten daha açık olduğu bir gerçek.
Negatif yönlerine dair bir şeyler söylemek gerekirse de; lig aşaması, son 16 turu, çeyrek final, yarı final ve finaldi derken totalde 189 maç oynanacak. Bu da halihazırda Avrupa'daki yoğun lig programını daha da sıkışık hale getirmek anlamına geliyor. Bu denli bir yoğunluk biz izleyenler için maçları takip etmeyi zorlaştırabilecekken belki de futboldan bir nebze sıkılmamıza yol açabilir; sporcular perspektifinden de işler zor olacağa benziyor. İlerleyen süreçle birlikte bu durumu takip edip göreceğiz.
D)GRUP KARŞILAŞMALARINDA TEMSİLCİLERİMİZİN FİKSTÜRLERİ
E)SONUÇ
1991 Yılından beri süregelen bir sistemin radikal değişimine şahit oluyoruz. Bu denli büyük bir değişim kimileri için endişe verici olsa da yıllardır devam eden sistemin yaşattığı heyecanın azalması, grup aşamalarını hatta son 16 turunu geçerek üst tura yükselen takımların kolayca tahmin edilebilmesi gibi nedenlerle değişim isteyen düzenin istediğinin verilmesi her şeye rağmen heyecan verici. Asıl nedenin taraftarlara heyecan yaşatmaktan ziyade parasal kaygılar ve Şampiyonlar Ligi'ne darbe vurmaya çalışan Avrupa Süper Ligi planı olduğu da aleni bir gerçek diyebiliriz. Bu sezon için heyecan vaat etse de sistemin sürdürülebilirliği soru işaretleri barındırıyor. Bakıldığında oynanan maçlarla beraber takımların verdikleri reaksiyon sonucu, yeni sistemin işlerliği ve amacına ulaşıp ulaşmayacağı netlik kazanacak. Değişimlerin sonucunu merakla beklerken Lig'lerde bizleri temsil ederek uluslararası arenada bizlere heyecan yaşatacak takımlarımızın vurdukları gol, yedikleri ofsayt olsun :)
https://youtube.com/shorts/B9M0eg-3mWs?feature=shared Yazıma Ertem Şener'le son noktayı koyuyorum :)