Derinkuyu: Zamanın Derinliklerinde Gizli Bir Şehir
Gizli yer altı şehri.
Kapadokya, Türkiye’nin turizm açısından en rağbet gören bölgelerinden biridir. Müzeleri, yer altı şehirleri, peribacaları ve sıcak hava balonlarıyla büyük ilgi toplamaktadır. Ayrıca, Dünya listesinde de yer alan Derinkuyu Yeraltı Şehri, bölgenin en dikkat çekici turistik alanlarından biridir. Bu etkileyici yer altı şehrine birlikte göz atalım.
Derinkuyu Yer Altı Şehri
Derinkuyu Yer Altı Şehri’nin tarihçesi M.Ö. 3000’lü yıllara kadar uzanır. Frigler’den Persler’e, Bizans dönemi Hristiyanlarına kadar binlerce yıl boyunca farklı topluluklar tarafından kullanılmıştır. İlk Hristiyanlar tarafından ibadet amacıyla inşa edilen bu yapı, dönemine ait mum izlerinin hâlâ görülebildiği taş duvarlarıyla dikkat çeker. Derinkuyu, yalnızca ibadet için değil, aynı zamanda güvenli bir sığınak olarak da kullanılmıştır. İçeriden açılıp kapanabilen büyük taş kapılarla korunarak, dış tehditlere karşı savunma sağlamıştı
Derinkuyu Yer Altı Şehri Bölümleri
Yaklaşık 60 metre derinliğe kadar inen bu şehir, 18 katlıdır. 8 katı gezilebilen oldukça karmaşık ve geniş bir yapıya sahiptir. Bir çok odadan oluşan şehir tünellerle birbirine bağlıdır. Bu 8 katın her katının farklı işlevleri bulunmaktadır.
Yer altındaki bu etkileyici yapının ilk katı, ahır, şaraphane, mutfak ve oturma alanlarından oluşuyor. Şehrin en üst katı olan bu bölüm, insanların barınma ihtiyaçlarını karşılamak üzere düzenlenmiş. İkinci katta yine ahır ve mutfak yer almakta; dönemin mimarisine göre devasa boyutlardaki bacalarla donatılan bu kat, dikkat çekici bir mühendislik örneği sunuyor. Üçüncü kat, ruhani bir işlev üstlenmiş; burada misyoner okulu ve günah çıkarma odaları bulunuyor. Aynı zamanda halkın toplanma alanı olarak da hizmet vermiş. Dördüncü katta ise atmosfer tamamen değişiyor: Zindanlar, sığınaklar, havalandırma kanalları ve sarnıçlarla donatılmış bu kat, güvenlik ve hayatta kalma amacıyla tasarlanmış. Beşinci kata geldiğinizde, üçüncü kattan uzanan gizemli bir tünel sizi karşılıyor. Bu kat, başka tünellere açılan geçişlerle adeta bir labirente dönüşüyor. Ancak buradan sonra işler zorlaşıyor; sadece bir kişinin eğilerek geçebileceği dar tüneller başlıyor. Astım ya da solunum problemi olanlar için burası kesinlikle önerilmiyor. Yedinci katta ise yapının kalbine ulaşılıyor: Kuyunun en geniş alanı burada yer almakta ve bu alan hem mezarlık hem de toplantı odası olarak kullanılmış. Sekizinci katta ise yapının nefes aldığı yer, yani havalandırma bacasının bulunduğu oda yer alıyor.
Yer altı şehri, büyüleyici yapılarıyla sizi adete farklı bir dünyaya taşıyor. Mutlaka gezip görmeniz gereken yerlerden biri olarak sizi bekliyor.