Dilbilim Tarihi: Karşılaştırmalı Dilbilim Dönemi
Dilbilim tarihinde karşılaştırmalı dilbilim dönemi ve yapılan çalışmalar.
Dilbilime ve dilbilgisine ait çalışmalar, dile ilişkin ilk bilgilerin ortaya çıkmaya başladığı Eski Dönemden itibaren çeşitli yollarla yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu yaygınlaşmayı başlatan ve tetikleyen en önemli unsurlar, misyonerler ve ticaret olmuştur. Bunlara eşlik edip bu çalışmaları artıran ve yayan diğer etkenler ise Haçlı Seferleri, matbaa, coğrafi keşifler, din gibi soyut fakat somutlukta bir etki yaratan konular olmuştur.
Orta Dönem dilbilim çalışmalarında, misyonerlerin dile dair bilgileri toplayıp yaymalarına ve eserlerin dünya çapında birçok dile çevrilmesine rastlanır. Karşılaştırmalı dilbilim döneminde ise daha çok dillere dair çalışmalar ve diller arasındaki benzerlik ve farklılıklar gibi konular ön plana çıkar.
TEK KÖK DİLE ULAŞMA ÇABASI
O dönemin filozofları, misyonerleri ve dilbilimcileri Hint-Avrupa dil ailelerinin kökenleri için daima bir ortaklık aradılar. İtalyan asıllı Fransız bir tarihçi olan Scaliger, Avrupa'daki dilleri "temel" ve "yardımcı" diller olmak üzere ikiye ayırarak çalışmalarına başladı. Scaliger, "İbranice bütün dillerin atasıdır." gibi net ve fazla tartışmalı olan bir görüşü savundu. Şimdiki literatüre göre yanılgı olarak ele alınan bir görüş olarak da "Diller arasındaki benzerlikler, aynı kökten gelmekle açıklanabilir." yargısını savundu.
Tarihsel dilbilim çalışmalarına öncü bir isim olan Alman matematikçi ve filozof Leibniz ise Avrupa dilleri dışındaki dillerin aralarındaki benzerlikleri araştırmıştır. "Asya ve Avrupa dilleri, tek bir ortak kökten türemiştir." görüşünü savunarak sınırlarını Avrupa dilleriyle küçültmemiştir. Leibniz, Scaliger'in görüşünün tam tersi olarak İbranice'nin kök bir dil olmadığını fakat şimdiki literatürde yine yanlış bir görüş olarak ele alınan "Diller arası benzerlikler, ödünçlemeyle açıklanabilir." görüşünü savunmuştur.
DİLLERİN BENZERLİKLERİNE DAİR ÇALIŞMALAR
SASSETTI
İtalyan bir gezgin ve tüccar olan Filippo Sassetti, Hindistan'da konuşulan "Sanskrit" diline dair çalışmalar yapmıştır. Sassetti, Hindistan'da yaşadığı dönemlerde Sanskrit ve İtalyanca arasındaki benzerlikleri ele alarak bu dillerin benzediğini savunmuştur.
ÖRNEK
- Sanskrit dilinde 6, 7 ve 9 sırasıyla "sas" "sapta" ve "nava" olarak ifade edilirken
- İtalyancada "sei" "sette" ve "nove" olarak yazılması örnekleri ve benzer ifadelerle çalışmalarına devam etmiştir...
COEURDOUX
Gaston-Laurent Coeurdoux, Fransız bir misyoner ve Hint dili üzerine çalışmalar yapan bir dilbilimcidir. Daha önce Sanskrit, Almanca ve Latince arasındaki benzerlikleri açıklamaya çalışan Schultze gibi Sanskrit, Latince ve Grekçe üzerine çalışmalar yapmıştır.
ÖRNEK
- Sanskrit dilinde "hediye" sözcüğü "dana" ve "dul" sözcüğü "vidhava" ile ifade edilirken
- Latincede "hediye" = "donum" ve "dul" = "vidua" olarak belirtilir.
WILLIAM JONES
İngiliz bir filolog olan Jones, Sanskrit ve Avrupa dillerini incelemiştir. Bütün dillerin Sanskritten değil de farklı bir kök-dilden evrildiğini savunmuştur.
ÖRNEK
- Hint-Avrupa Kök Dili esasında "gece" sözcüğüne bakıldığında;
- Latince "nox"
- İtalyanca "notte"
- Almanca "nacht"
gibi benzerlikler yakaladı ve dillerin bir kök-dilinin var olduğunu açıkladı. Buna da "tek dile ulaşma çabası" veya "tek kaynak çabası" dendi. Ve aslında tüm bu köken dil benzerlikleri, sözcüklerin benzer köklerden gelmesi ve fonolojik olarak benzerliklerin bulunmasından ibaretti...