Doksanlardan Bir Film: "Primal Fear"- Edward Norton'dan Oyunculuğa İlk Adım

Eskilerden film arayışı içinde olanlara Richard Gere ve ilk oyunculuk performansıyla Edward Norton'a sahip "Primal Fear"ı öneriyorum.

1996 yapımı Primal Fear, suç, gizem ve psikolojik gerilim türlerinin hayranı olup henüz izlememiş yahut rastlamamış sinemaseverler için yerinde bir öneri olacaktır. William Diehl'in aynı adlı romanından uyarlanan filmin oyuncu kadrosunda Richard Gere, Laura Linney, Frances McDormand, Alfre Woodard, Andre Braugher gibi isimlerin yanında ve hikayenin odağında yer alan karakteriyle, bir sinema filmindeki ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Edward Norton yer alıyor.

Filmin hemen başında başrolümüz popüler avukat Martin Vail(Richard Gere)'ı tanımamızın hemen ardından başpsikopos cinayeti ve birçok kanun görevlisini içine alan, haber kanallarından canlı yayınlanan kovalamaca sahnesinin sonunda da bu cinayetin tek zanlısı olduğu anlaşılacak sunak çocuğu Aaron Stampler(Edward Norton)'ın yakalanışını izlediğimiz hareketli sekansla filmin içine ister istemez giriyoruz. Hırslı ve meşhur avukat Martin Vail, fazlasıyla medyatik olan bu suçun ve şimdiden "the butcher boy" olarak anılan Aaron Stampler'ın, onunla yüz yüze görüşmesinin sonucunda masumiyetinden ikna olarak gönüllülükle savunmasını üstlenir. Bu arada izleyiciler olarak bizler de çoğunlukla bu masumiyete ikna olmuş ve Martin Vail'in, maktulün dini, ticari, sosyal yaşamlarının peşinde ortaya çıkaracağı, suça sebep muhtemel kirli ilişkileri dört gözle bekler hale gelmişizdir.

"Primal Fear"ın bir başka önemli nokta ise Avukat Martin Vail'in "suçu ispat edilene dek herkesin suçsuz olduğu ve savunulmaya hakkı bulunduğu" inancıdır. Şimdiye kadar bu yönden pek çok davada başarıya ulaşmış, pek çok hukukçunun istemediği sanıklarla şöhrete erişmiştir.

Doğal olarak suç ve masumiyet ekseninde ilerleyen konu, istismar, güç mücadelesi, yozlaşma, entrikalar, psikolojik hastalıklar gibi pek çok olguyu da içinde barındırıyor.

Film, finale kadar sakin temposunu korusa da giderek hikayesinin içine çekmeyi başarıyor izleyenini. Yalnızca filmin ortalarında bir gerçeğe şaşırıyor ve "buradan sonra bu film nasıl ilerletilebilir?(!)" diyoruz ki oldukça iyi kotarılmış mahkeme sahneleriyle yeniden hikayeye dahil oluyoruz. Zira bundan başka bizi şaşırtacak ikinci bir gerçek bizi bekliyor!

Bir uzun metraj sinema filminde ilk deneyimi olmasına rağmen Edward Norton'ın performansı ise filme seviye atlatan belki de en önemli unsur; bu rolüyle "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscarı"na aday olduğunu da belirtmek gerekir.

"Primal Fear", artık çok da yakın sayılamayacak geçmişten film arayışında olanlara ilaç gibi gelecek ve akıllarda yer edecek önemli bir yapım.



Fotoğraflar İçin Kaynak: IMDB