Dow Teorisi
Dow Teorisi Nedir? Neleri Savunur?
Dow Teorisi en özünde, Charles Dow'un piyasa teorisine yönelik yazılarına dayanan, teknik analiz için bir çerçevedir. Dow, Wall Street Journal'ın kurucusu ve editörü ayrıca Dow Jones & Company'nin kurucu ortağıdır. Şirketin bir parçası olarak, Dow Jones Taşımacılık Endeksi (DJT) olarak bilinen ilk hisse senedi endeksinin ve bunu müteakiben de Dow Jones Endüstri Ortalamasının (DJIA) yaratılmasına yardımcı olmuştur. Dow fikirlerini hiçbir zaman belirli bir teori olarak yazmamış ve paylaştıklarını bu şekilde adlandırmamıştır. Yine de birçok kişi Dow'un Wall Street Journal'daki yazılarından faydalanmıştır. Ölümünden sonra William Hamilton gibi diğer editörler Dow'un fikirlerini bir araya getirmiş ve yazılarını kullanarak günümüzde Dow Teorisi olarak bilinen teoriyi oluşturmuştur.
Dow Teorisinin temel prensipleri
1- Piyasa her şeyi yansıtır.
Bu prensip, Etkin Piyasa Hipotezi (EMH) ile yakından ilişkilidir. Dow piyasanın her şeyi yansıttığına inanır, bu da mevcut tüm bilginin hali hazırda fiyatlara yansımış olduğu anlamına gelir. Örneğin, eğer bir şirketin pozitif gelir artışı raporlaması bekleniyorsa piyasa henüz gerçekleşmeden bunu yansıtır. Raporlar yayınlanmadan önce şirketin hisse senetlerine yönelik talep artar ve beklenen pozitif raporun en nihayetinde yayınlanmasının ardından fiyat büyük bir değişiklik göstermez. Dow bazı durumlarda iyi haberin yayınlanmasının ardından şirketlerin hisse senedi değerlerinin düştüğünü gözlemlemiştir çünkü haberler beklendiği kadar iyi değildir. Birçok tacir ve yatırımcı özellikle de teknik analizi daha çok kullananlar bu prensibin doğru olduğuna hala inanır. Fakat temel analizi tercih edenler bu fikre katılmaz ve piyasa değerinin hisse senedinin gerçek değerini yansıtmadığına inanır.
2- Piyasalarda 3 tür trend vardır.
Bazı kişiler Dow'un çalışmalarının, günümüzde finans dünyasının başlıca öğelerinden biri olarak görülen piyasa trendi kavramının doğmasına neden olduğunu söyler. Dow Teorisine göre başlıca üç tür piyasa trendi bulunur:
- Ana trend – Aylardan birçok yıla kadar sürebilir, başlıca piyasa hareketidir.
- İkincil trend – Haftalardan birkaç aya kadar sürebilir.
- Üçüncül trend – Bir haftadan daha kısa süre içinde yok olur ya da 10 günden daha uzun süre etkili olmaz. Bazı durumlarda yalnızca birkaç saat ya da bir gün sürebilir.
Yatırımcılar bu farklı trendleri gözlemleyerek fırsatlar yaratabilir. Ana trend dikkate alınması gereken anahtar trend olsa da karlı fırsatlar ikincil ve üçüncül trendlerin ana trendle çeliştiği durumlarda ortaya çıkma eğilimi gösterir.
3- Trendlerin üç aşaması vardır.
Dow uzun vadeli ana trendlerin üç aşamadan oluştuğunu belirtir. Örneğin, bir boğa piyasasında aşamalar şu şekilde olur:
- Biriktirme – Önceki ayı piyasasını takiben piyasa duygusallığı yaygın olarak negatif olmayı sürdürdüğü için varlıkların değeri hala düşüktür. Akıllı tacirler ve piyasa yapıcılar fiyatlarda önemli bir artış olmadan önce bu dönemde biriktirmeye başlar.
- Genel Katılım & hareket – Akıllı yatırımcıların daha önceden gözlemlediği fırsatlar piyasanın geneli tarafından da fark edilir ve daha büyük bir topluluk aktif olarak satın almaya başlar. Bu aşamada fiyat hızla yükselme eğiliminde olur.
- Aşırılık & Dağıtım – Üçüncü aşamada genel topluluk spekülasyona devam eder fakat trend sona yaklaşmaktadır. Piyasa yapıcılar birikimlerini dağıtmaya başlar (örn. trendin değişmek üzere olduğunu fark etmeyen diğer katılımcılara satarak).
Bir ayı piyasasında bu aşamalar tersine döner. Trend, işaretleri fark edenlerin dağıtıma geçmesiyle başlar ve genel katılımla devam eder. Üçüncü aşamada genel topluluk umutsuzluk içindedir fakat gelen değişimi gören yatırımcılar tekrar biriktirme sürecine girer. Prensibin geçerli olacağının garantisi yoktur fakat bu aşamalar binlerce yatırımcı ve tacir tarafından harekete geçmeden önce dikkate alınır.
4- Endeksler birbirini teyit etmelidir.
Dow, bir piyasa endeksinde görülen trendlerin diğer piyasa endeksinde görülen trendlerle onaylanması gerektiğine inanıyordu. O zamanlar bu görüş öncelikle Dow Jones Taşımacılık Endeksi ve Dow Jones Endüstri Ortalamasına yönelikti. O tarihlerde, taşımacılık piyasası (genellikle demir yolları) endüstriyel faaliyetlerle yakından ilişkiliydi. Dolayısıyla daha fazla ürünün üretilmesi için öncelikle gerekli ham maddeleri sağlayacak demir yolu faaliyetlerinde bir artış gerekliydi. Bunun sonucunda üretim sektörü ve taşımacılık piyasası arasında açık bir korelasyon vardı. Bunlardan biri sağlıklıysa diğerinin de sağlıklı olması olasıydı. Fakat, çapraz endeks korelasyonu prensibi günümüzde eskisi kadar güçlü değil çünkü artık birçok ürün dijital ve fiziksel taşımacılık gerektirmiyor.
5- Hacim trendi desteklemelidir.
Günümüzdeki birçok yatırımcı gibi Dow da hacmin önemli bir ikincil gösterge olduğuna inanıyordu. Yani güçlü bir trende yüksek işlem hacmi eşlik etmelidir. Hacim ne kadar yüksek olursa hareketin piyasadaki gerçek bir trendi yansıtması o kadar olasıdır. İşlem hacmi düşük olduğunda fiyat hareketleri gerçek bir piyasa trendini yansıtmayabilir.
6- Trendler kesin bir dönüş olduğu doğrulanana kadar geçerlidir.
Dow, piyasa bir trend içindeyse bu trendin devam edeceğine inanıyordu. Yani örneğin, bir işletmenin hisseleri olumlu haberlerin ardından yükseliş trendine geçerse, kesin bir trend değişimi görülene kadar yükselişe devam etmeliydi. Dow bu nedenle yeni bir ana trendin başladığı doğrulanana kadar trend dönüşlerine şüpheyle yaklaşılması gerektiğine inanıyordu. Tabi ki bir ana trend ile ikincil trendi birbirinden ayırmak kolay değildir ve tacirler sıklıkla yalnızca bir ikincil trend olduğu ortaya çıkan yanıltıcı trend değişimleriyle karşı karşıya kalır.