Dünya'nın En Popüler Sanat Eserleri
Dünyaca ünlü 20 tablo
1- Mona Lisa: Mona Lisa İtalya'nın Floransa şehrindeki Rönesans sırasında Leonardo da Vinci tarafından kavak bir pano üzerine resmedilmiş, 16. yüzyıl yağlı boya portresidir. Resim hâlen Paris'teki Louvre Müzesi'nde Francesco del Giocondo'nun karısı, Lisa Gherardini Portresi başlığı altında sergilenmektedir. Leonardo Da Vinci bu tablonun üzerinde 4 yıl oyalanarak bitirmiştir. Mona Lisa tablosu, 19. Yüzyıla değin gizemi hakkında düşünce oluşmamıştı, henüz kavranmakta olan Sembolizm akımı sayesinde, tabloda var olduğu düşünülen simgeler için birçok düşünce çıkmıştır. Mona Lisa'da Lisa del Giocondo resmedilmiştir; Gherardini ailesine mensup birisiydi ve tüccar Francesco del Giocondo'nun karısıydı. Giocondo'nun ikinci oğlu Andrea'nın doğumu anısına tablonun yapıldığı tahmin edilmektedir.
2- İnci Küpeli Kız: Hollandalı ressam Johannes Vermeer tarafından on yedinci yüzyılda resmedildi. Çoğu kişi tarafından 'Kuzeyin Mona Lisa'sı' ya da 'Hollandalı Mona Lisa' olarak da bilinmektedir. 2006'da Hollanda halkı tabloyu Hollanda'nın en güzel tablosu olarak seçti. Egzotik bir elbise, oryantal bir türban ve küpe olarak çok büyük bir inci olduğu düşünülen şey giyen Avrupalı bir kızı tasvir ediyor. Tabloda resmedilen kızın hayal ürünü değil de gerçek bir model olduğu ve kızı ya da bir yakını olduğu düşünülmektedir.
3-Son Akşam Yemeği: Son Yemek (İtalyanca: Il Cenacolo ya da L'Ultima Cena), 15. yüzyılda Milano'da Leonardo da Vinci tarafından Duke Lodovico Sforza'nın isteği üzerine yapılmış fresktir. Hristiyan inanışına göre, İsa Mesih'in Romalı askerlerce tutuklanmasından bir gün önce (Pesah Günü öncesi) havarileriyle yediği son akşam yemeğini ifade eder.
Bu yemek sırasında yaptığı konuşmanın uzunca anlatıldığı Yuhanna Kitabı'nda İsa Mesih onlara, kendisi aralarından ayrıldıktan sonra gelecek olan Paraklit'le teselli bulmalarını söyler. Son Akşam Yemeği, Rönesans ressamlarınca çokça işlenen bir konu olmuştur. Bu eserlerin içinde en bilineni Leonardo da Vinci'nin yaptığı resimdir.
Resim, Milano yakınlarındaki Santa Maria Dele Grazie'nin duvarına yapılmış ve bugün oldukça yıpranmıştır. Leonardo'nun Mona Lisa'dan sonra en ünlü eseridir.
4-Yıldızlı Gece: Hollandalı ressam Vincent Van Gogh tarafından akıl hastanesinde kaldığı dönemde, odasının camından görünen Saint-Rémy-de-Provence köyünün gün ışımadan önceki saatlerdeki haliyle kendi hayal gücünü birleştirerek ortaya çıkarttığı eseridir. Eser; ABD, New York'ta bulunan The Museum of Modern Art'ta sergilenmektedir.
5-Çığlık: Norveçli ressam Edvard Munch tarafından 1893 tarihinde resmedilmiş olan eserin orijinal ismi Almanca, Der Schrei der Natur (Doğanın Çığlığı), Norveççe Skrik (Çığlık) idi. Çığlık atan bir insan tasviri arkasında ise Ekeberg tepesinden Oslofjord'un görünümü resmedilmiştir. Munch, günlüğünde bu tablonun yaratılışından şöyle bahseder; İki arkadaşıyla birlikte yürüyüşe çıktığı bir günde güneş kan kırmızısı renginde batmaktadır, o dönemde hasta olan ressam yorgun hissederek tırabzanlara yaslanır. O esnada doğanın çığlığını duyduğunu belirten Munch, bundan etkilenerek tablosunu ortaya koyar. Tablo, günümüzde Norveç, Oslo'daki The National Galeri'dedir.
6-Venüs'ün Doğuşu İtalyan ressam Sandro Botticelli'nin 1482–1486 yılları arasında tuval üzerine tempera ile çizdiği tablodur. Tabloda, Venüs'ün ergen bir kadın olarak denizden doğarak kıyıya çıkışı betimlenir. Dünyanın en bilinen resimlerinden biri olan[1] tablo, Floransa'daki Uffizi'de sergilenmektedir. Botticelli de aslında eskiden, de' Medici'nin sevgilsi olan Vespucci'ye aşıktı. Yine rivayetlere göre Vespucci, bu resim ve İlkbahar da dahil olmak üzere, ressamın birçok resmindeki kadın figürleri için modellik yapmıştır. Yunan mitolojisinde Kronos, babası Uranüs'ü hadım ederek cinsel organını denize atar, deniz döllenir ve güzellik, aşk tanrıçası olarak bilinen Roma mitolojisindeki Venüs, -Yunan mitolojisindeki Afrodit- denizden doğar. Eser; İtalya, Floransa'daki Uffizi Galerisi'ndedir.
7- Atina Okulu: Orijinal ismiyle -İtalyanca- Scuola di Atene, İtalyan ressam Raffaello Sanzio tarafından 1509-1511 yılları arasında resmedilmiş bir fresktir. Eserde; Platon, Aristo, Diyojen, Öklid gibi filozoflar ve bilim insanlarına yer vermiştir. Platon figürü için Leonardo Da Vinci, Heraklitos içinse Michelangelo modellik yapmıştır. Raffaello kendisini de basamakların altında sağ tarafa dışarı bakarken çizmiştir. Raffaello Odaları'nda sergilenmektedir.
8-Halka Yol Gösteren Özgürlük: Fransız resim sanatının başyapıtlarından biri olarak kabul edilen yağlı boya tablo. Fransız romantik ressamlarından Eugene Delacroix tarafından yapılmıştır. 1830 senesinde Kral 10. Charles’in devrilişine yol açan üç günlük halk ayaklanmasının anısına yapılmıştır. Tüm dünyada Fransız Devrimi’nin simgesi kabul edilmektedir. Resimde, özgürlüğü simgeleyen bir kadın, bir elinde Fransız bayrağı, diğer elinde ise bir tüfek taşıyarak yürümekte, peşinden gelen devrimci insanlara barikatları aşmada öncülük etmektedir. Bu tablo, modern resim sanatının ilk politik çalışması olarak kabul edilmektedir. Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir. Resimdeki eli tabancalı çocuk figürünün, Victor Hugo’nun Sefiller romanındaki Gavroche karakterine ilham olduğu düşünülmektedir. Silindir şapkalı adamın kim olduğu konusu tartışmalıdır. Bazıları ressamın kendisini çizmiş olduğunu söylemektedir, bazı iddialara göre ise bu figürü çizerken ressam tiyatro yönetmeni Etienne Arago’yu model almıştır.
9-Bahar: Primavera ( İtalyanca telaffuzu: [primaˈvɛːra] , "Bahar" anlamına gelir), İtalyan Rönesans ressamı Sandro Botticelli tarafından 1470'lerin sonlarında yapılmış büyük bir panel resmidir (tarihler değişir). "Dünyanın en çok yazılan ve en çok tartışılan resimlerinden biri"ve ayrıca "Batı sanatındaki en popüler resimlerden biri" olarak tanımlanmıştır. Çoğu eleştirmen, resmin Bahar'ın yemyeşil büyümesine dayanan bir alegori olduğu konusunda hemfikir, ancak kesin bir anlama ilişkin açıklamalar farklılık gösteriyor, ancak birçoğu o zamanlar Floransa'daki entelektüel çevreleri büyüleyen Rönesans Neoplatonizmini içeriyor. Konu ilk olarak , 1550'de Floransa'nın hemen dışındaki Villa Castello'da gören sanat tarihçisi Giorgio Vasari tarafından Primavera olarak tanımlandı. İkisinin artık bir çift olmadığı bilinse de, tablo kaçınılmaz olarak Botticelli'nin Uffizi'de bulunan diğer büyük mitolojik tablosu Venüs'ün Doğuşu ile birlikte tartışılmaktadır. Bunlar dünyadaki en ünlü tablolar ve İtalyan Rönesansı'nın ikonları arasındadır ; ikisi arasında Doğum Primavera'dan bile daha iyi bilinmektedir. Çok büyük ölçekte klasik mitolojiden konuların tasvirleri olarak , klasik antik çağlardan beri Batı sanatında neredeyse eşi benzeri görülmemişti.
10- Kaplumbağa Terbiyecisi: Kaplumbağa Terbiyecisi, Osman Hamdi Bey'in 1906 ve 1907 yıllarında iki farklı versiyonunu çizdiği tablosudur. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti tarafından çıkartılan gazetenin on yedinci sayısında tablonun adı Kaplumbağalar ve Adam olarak geçer, ancak tabloya daha sonra yaygın olarak bilinen Kaplumbağa Terbiyecisi adı verilmiştir. Osman Hamdi Bey'in bu tablosu, özellikle ilham kaynağına dair net bilgilerin olmadığı dönemde, geri kalmış bir toplumu çağdaşlaştırmaya çalışan bir aydının yorgun hâlini anlattığı şeklinde yorumlanmıştır. Kaplumbağaların esin kaynağının, Lale Devri'ndeki Sadabad eğlenceleri sırasında, hava karardıktan sonra sırtlarına mum dikilerek serbest bırakılan kaplumbağalar olduğu öne sürülmüştür. Bu yoruma göre, Sanayi-i Nefise, Asar-ı Atika Müzesi, Düyûn-ı Umûmiye gibi birçok kurumu kurmak ve yönetmek görevini üstlenen Osman Hamdi Bey, tabloda kendini terbiyeci, kendi iş yapış biçimine uyum gösteremeyen astlarını ise yemeğe ulaşmaya çalışan kaplumbağalar olarak göstererek, onları hicvetmektedir.
11- Salvador Mundi: Salvator Mundi, İsa'nın Salvator Mundi (Dünyanın Kurtarıcısı) olarak betimlendiği tablodur. 2005 yılında yeniden keşfedilmesinden bu yana, önde gelen akademisyenler tarafından Leonardo da Vinci'nin bir eseri olarak atfedildi. Bu atıf, diğer uzmanlar tarafından tartışılmaktadır. Uzun zamandır kayıp olduğu düşünülen tablo, restore edildikten sonra 2011'de sergilendi. Tabloda Rönesans kıyafetleri giyen İsa, sağ elini kaldırmış bir şekilde kutsama yaparken sol eliyle kristal bir küre tuttuğu görülmektedir. Resim, 15 Kasım 2017 tarihinde New York'ta müzayede şirketi Christie's Müzayede Evi tarafından açık artırmada 450.3 milyon Amerikan dolarına satıldı ve bu satışla, bugüne kadar satılan en pahalı tablo oldu. Tablonun Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından, kuzeni Bader bin Abdullah aracılığı ile satın aldığı iddia edildi. Tablo sergilenmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri'nde Kasım 2017'de açılan Louvre Abu Dabi Müzesine gönderildi.
12- Amerkan Gotiği: Amerikalı ressam Grant Wood tarafından 1930'da yapılmıştır. Elinde dirgen olan bir adam ve kimi kaynaklara göre eşi, kimi kaynaklara göre Wood'un kız kardeşi (Nan Wood Graham) olan iki kişinin bulunduğu bir tablodur. Ev Lowa kırsalındadır ve hâlâ ziyaretçileri bölgeye çekmektedir. Eser; Amerika'da Art Institute of Chicago’da sergilenmektedir.
13-Adamın Oğlu: Orijinal ismiyle The Son of Man, Belçikalı ressam René Magritte'in 1964 tarihinde yaptığı otoportre türünde tablodur. Yüzü yeşil bir elmayla kapatılmış adamın tablosu için; Magritte, insanların görmek istedikleri şeylerden daima gizlendiklerini, insanın daima gizli olanı aradığını anlatmak istediğini ifade ediyor. Eser satın alındığı için bir yerde sergilenmemektedir.
14-Nedimeler: Orijinal ismiyle Las Meninas, İspanyol Altın Çağı (Geç Ortaçağ İspanyası) olarak adlandırılan dönemin en önemli ressamlarından Diego Velazquez'in 1656 tarihinde yaptığı eseridir. Madrid'de kraliyet ailesinin bulunduğu odanın tasviridir. Bu tabloda (solda) Velazquez de bulunmaktadır. Önemli özelliklerinden biri de sanat tarihinin ilk üç boyutlu tablosu kabul edilmesidir. Eser; Madrid'de Museo del Prado'da sergilenmektedir.
15- Belleğin Azmi: İspanyol ressam Salvador Dali'nin bu eseri -Katalanca La persistència de la memòria- 1931 yılında yapılmıştır. Tablonun ortadasındaki biçimsiz şekilde erimiş saatler, gerçekdışı bir dünyaya atıfta bulunur. Arka plandaki sahil manzarası ise resmin gerçek dünyayla bağlantısıdır. Salvador Dali, manzarayı yaparken İspanya’nın Katalonya bölgesindeki Port Lligat’tan esinlenmiştir. Tablo; Rusya, Saint Petersburg'daki Salvador Dali Müzesi'nde sergilenmektedir.
16- Arnolfini'nin Evlenmesi: Ressam Jan van Eyck tarafından 1434 yılında yapılan bir yağlı boya tablo çalışmasıdır. Güzellik, karmaşık ikonografi, geometrik dikey perspektif ve aynanın kullanılması ile birlikte resim alanının genişlemesi, batı sanatındaki özgün ve karmaşık tablolardan birisi olarak kabul görülür. Biçimsel başarısının ötesinde resim tarihinde de önemli bir yere ve ilklere sahiptir. Rönesans'ta yeni ortaya çıkan ve yavaş yavaş yayılmaya başlayan burjuvazi, eskiden yalnızca kilisenin ve soyluların hizmetinde olan sanatı, kendine doğru çevirmeye başlamış ve bunun sonucunda "para karşılığı sanat" anlayışı çıkmıştır. Orta Çağda Kilise, sanatçının eserine imza koymasına hoş bakmamaktaydı. Bir tüccar olan Arnolfini'nin resmi, 15. yüzyıldan sesini duyurmaya başlayan bir sınıfın ifadesi olarak önemlidir.
17-Dünyevi Zevkler Bahçesi: Tuin der Lusten; İngilizce The Garden of Earthly Delights) Hollandalı ressam Hieronymus Bosch'un 1503 ve 1504 yılları arasında yaptığı bir tablodur. Bir triptik olan eser 1939'dan beri Madrid'deki Prado Müzesi'nde bulunmaktadır. Bu ünlü tablonun sol panelinde, Adem ile Havva ve harikulâde hayvanlar eşliğinde cennet tasvir edilir. Orta panelde pek çok çıplak figür, eşsiz güzellikte meyveler ve kuşlarla birlikte dünyevi zevkler; sağ panelde ise günahkârların değişik biçimlerde cezalandırılışının gösterildiği cehennem resmedilmiştir.
18- Düşmüş Melek: Düşmüş Melek (Fransızca: L'Ange déchu), Fransız ressam Alexandre Cabanel'in bir tablosu. 1847 yılında, sanatçı 24 yaşındayken yapılan eser, Şeytan'ın cennetten düşüşünü tasvir etmektedir. Romantik bir eser olan Düşmüş Melek figürü, bir Yunan tanrısı veya kahramanı gibi resmedilmiş, mükemmel bir vücuda ve çok etkileyici bir görünüme sahip olup, onu sürgüne gönderene karşı öfke ve güvensizlik karışımı hisler sergilemektedir. Tablodaki karakter, Yaratıcısına isyan etmeden önce sadık bir melek olan Şeytan'a benzetilebilir. Bu olayın ardından bazıları Şeytan'a Yeraltı Dünyasının Kralı lâkabını koymuştur.
19- Patates Yiyenler: Vincent van Gogh sanat hayatının ilk dönemlerinde yığılmış patatesleri, dokuma tezgâhları, madencileri ve karamsarlık hissi veren gökyüzünü çalışmalarında ana tema olarak kullandı. Van Gogh Müzesi'de sergilenen Patates Yiyenler adlı tuval üzerine yağlı boya çalışmasını ise Nisan 1885'te tamamladı. Tablo van Gogh'un ilk önemli çalışması olarak görülmektedir ve buhranlı bir dönemine aittir. Resimde klasik kuralları yeren dışavurumcu bir hava hakimdir.
20-İskender'in İssos Savaşı: İskender'in Issus Muharebesi (Almanca: Alexanderschlacht ), manzara sanatının öncülerinden Alman sanatçı Albrecht Altdorfer'in 1529 tarihli yağlıboya tablosudur. Resim, Büyük İskender'in Pers Kralı III. Darius'a karşı kesin bir zafer kazandığıve Pers İmparatorluğu'na karşı yürüttüğü seferde önemli bir kaldıraç elde ettiği MÖ 333'teki Issus Muharebesi'ni tasvir eder. Resim, Altdorfer'in başyapıtı olarak kabul edilir ve dünya manzarası olarak bilinen Rönesans manzara resminin en ünlü örneklerinden biridirve burada benzeri görülmemiş bir ihtişama ulaşır.