Dünyanın Oluşumundan Uygarlıklara
Big Bang'den uygarlıkların başlangıcına tarih, sanat ve giyim arşivi
13.8 milyar yıl önce Büyük Patlama (Big Bang) gerçekleşti. Bu an, zamanın, mekânın, madde ve anti-maddenin oluşumuna yol açtı. Dört temel kuvvet —yer çekimi, elektromanyetik kuvvet, güçlü ve zayıf nükleer kuvvetler— oluştu. Termodinamiğin ikinci yasası, entropiye direnen kuvvet olan yer çekimi sayesinde, evrenin tekdüze olmasına meydan okuyordu. Hızlı bir soğuma süreciyle birlikte kozmik arka plan ışıması (CBR) yayıldı ve enerji, maddeye dönüştü. 1928'de Hubble, evrenin genişlediğini keşfettikten sonra, 1964'te kozmik arka plan ışıması anlaşıldı.
13.6 milyar yıl önce yıldızlar oluştu. Yer çekimi, yoğunlaşma yaratırken, ısı bu yoğunlaşmaya karşı genişleme sağladı. Bu yoğunlaşmalarda atomlar ve sırasıyla elementler, ilk 26 element, oluştu. Süpernova patlamaları sonucunda 90’a kadar element oluşup evrene yayıldı.
9 milyar yıl önce Samanyolu galaksisi oluştu. 4.5 milyar yıl önce ise Dünya'nın oluşumu gerçekleşti. Litosferin oluşumu, canlılığın ortaya çıkmasına olanak tanıdı.
3.8 milyar yıl önce hayat başladı. İlk olarak, bir zar ile iç ortam ve dış ortam ayrımı oluştu; bu, bir balon gibi düşünülebilir. Amino asitler, fosfolipitler ve nükleik asitlerin ısı ile etkileşimi sonucunda hayat oluştu. Bu süreç yaklaşık 500 milyon yıl sürdü ve 1953’te Miller deneyi ile bu süreç laboratuvarda simüle edildi. Hayat, enerji arayışı içinde olan bir oluşum olarak ortaya çıktı ve nükleik asitlerle kendini kopyalayabilme yeteneği kazandı. Kopyalama hataları, yeni mutasyonlar ve adaptasyonlar ortaya çıkardı. İlk fosiller, anaerobik bakterileri işaret ediyor. Bu dönemde dünya çok sıcaktı ve atmosferde muhtemelen yüksek metan gazı seviyeleri nedeniyle sera etkisi yoğundu.
2.5 milyar yıl önce oksijen yoğunluğu artmaya başladı. Klorofil devrimi ile 1 milyar yıl önce başlayan fotosentez, atmosferdeki oksijen oranını artırdı. Oksijen oranı arttıkça birçok bakteri yok oldu. Bu süreç, atmosferdeki metan gazını azaltarak dünyada soğumaya yol açtı.
1.8 milyar yıl önce ökaryotlar, yani çekirdekli hücrelere sahip canlılar, ortaya çıktı. Bu süreçte sera etkisi karbondioksitten kaynaklanmaya başladı. 1 milyar yıl önce çok hücreli canlılar, algler ve mantarlar gibi organizmalar dünyaya geldi. Eşeyli üreme başladı ve genetik çeşitlilik hızlandı. Oksijenin artışı suyun temizlenmesine yol açtı, suyun altında ölen organizmalardan karbon birikmeye başladı. Çok hücreli canlılarda ağız ve dışkı organları zamanla gelişti. Bu evrim, kurt benzeri canlıların oluşumuna ve yiyecek arayışına yönelik hareket kavramının doğmasına neden oldu. Canlılarda iç boşluklar oluştu ve organların temeli atıldı.
500 milyon yıl önce Kambriyen Patlaması, ani çeşitlilik artışı ile simetrik canlıların, gözlerin, uzuvların, beyinlerin ve kalsiyumdan oluşan diş ve dış kabukların evrimini sağladı.
400 milyon yıl önce bitkiler ve ufak böcekler karaya çıkmaya başladı. Bitkiler henüz zehirli oldukları için yenilebilir değildi. Balıklarda omurga evrildi, hareket hızlandı ve bunu destekleyecek solunum ve sinir sistemleri gelişti. Koku alma ve çene yapısı evrildi, üreme ise yumurta kullanımıyla devam etti.
250 milyon yıl önce, Dünya'nın kara kütleleri Pangea adlı süper kıta olarak birleşmişti. Pangea'nın oluşumu, karasal ekosistemlerde büyük değişikliklere yol açtı. Bu dönemde Permiyen-Triyas kitlesel yok oluşu yaşandı ve dünya üzerindeki türlerin yaklaşık %90'ı yok oldu. Bu, dünya tarihindeki en büyük kitlesel yok oluşlardan biri olarak kabul edilir.
Daha sonra, Pangea yaklaşık 200 milyon yıl önce parçalanmaya başladı ve bu süreç, bugünkü kıtaların ve okyanusların oluşmasına neden oldu. Bu dönem, Triyas döneminin başlangıcına denk gelir ve aynı zamanda dinozorların ortaya çıkışını da işaret eder.
Yaklaşık 65 milyon yıl önce, Kretase-Tersiyer (K-T) kitlesel yok oluşu gerçekleşti. Bu dönemde, büyük bir asteroidin Dünya'ya çarpması sonucunda dinozorlar da dahil olmak üzere birçok canlı türü yok oldu. Bu olay, memelilerin evriminde ve Dünya'nın ekosisteminde büyük bir değişime neden oldu.
Son 2 milyon yıl içinde, Dünya'nın iklimi sürekli değişim gösterdi. Buzul çağları, insan evriminin önemli bir parçası haline geldi. Homo sapiens, yaklaşık 300.000 yıl önce ortaya çıktı ve bu tür, diğer hominin türlerinden daha karmaşık bir kültür ve teknoloji geliştirdi.
1. Paleolitik Dönem (MÖ 2.5 milyon - MÖ 10.000)
İlk insanlar giyimi hayatta kalmak için kullanmaya başladılar. Hayvan postları, deriler, ve kürkler, Paleolitik dönemde giyilen ilk kıyafetlerdi. Bu kıyafetler, soğuk iklimlerde insanları korumak amacıyla kullanıldı. Postlar ve deriler, basit bağlama teknikleri veya kemiklerden yapılan iğnelerle birleştirilerek elbise haline getirildi.
Son 10.000 yıl içinde, tarımın keşfiyle birlikte insan toplulukları yerleşik hayata geçti. Bu dönemde, şehirler ve medeniyetler kuruldu, yazı ve sanat gelişti, ve insanlık tarihin bilinen dönemine girdi.
Venüs heykeli, genellikle dişilik organları abartılmış, Paleolitik zamanlardan kalma kadın heykellerine verilen genel addır. Paleolitik yontucukları arasında erkekleri gösterenler enderdir. Kadınların yaşamsal döngülerini heykellerde görebiliriz.
2. Neolitik Dönem (MÖ 10.000 - MÖ 3.000)
Tarım devrimiyle birlikte insanlar yerleşik hayata geçti ve kıyafetlerde de gelişmeler yaşandı. Keten ve yün gibi bitkisel ve hayvansal lifler iplik haline getirilerek dokuma tekstil üretimi başladı. Bu dönemde, giysiler daha işlevsel hale geldi ve tarımsal faaliyetler için uygun hale getirildi.
3. Buzul Çağı ve Ötzi: Ice Man (MÖ 3300)
Ötzi, yaklaşık MÖ 3300 yıllarında yaşamış, Alp Dağları'nda bulunan bir buz adamdır ve tarih öncesi dönemin giyim anlayışına dair önemli bilgiler sunar. Ötzi'nin kıyafetleri, dönemin giyim tarzını ve insanların doğal çevreye uyum sağlama becerilerini yansıtır:
- Ceket ve Pantolon: Ötzi, keçi ve geyik derisinden yapılmış bir ceket ve pantolon giymişti. Deriler, su geçirmezlik ve soğuktan koruma sağlıyordu.
- Pelerin: Ötzi'nin üzerinde ayı postundan yapılmış bir pelerin vardı. Bu pelerin, özellikle sert hava koşullarında ısınmak için kullanılıyordu.
- Ayakkabılar: Ayaklarını korumak için ayakkabı olarak içi saman ve çimenle dolu derilerden yapılmış ayakkabılar giymişti. Bu ayakkabılar, sıcak tutmasının yanı sıra zorlu arazide yürüyüş yapmasına da olanak tanıyordu.
- Şapka: Ötzi'nin şapkasının ayı postundan yapıldığı düşünülüyor. Bu da, başını soğuktan korumak için önemli bir aksesuar olarak kullanıldığını gösterir.
- Ekipmanlar: Kıyafetlerinin yanı sıra, Ötzi'nin yanında taş balta, bakır bıçak, ok ve yay gibi aletler de bulunmuştur. Bu, giyimin sadece korunma amacıyla değil, aynı zamanda günlük hayatta hayatta kalma araçlarıyla entegre bir biçimde kullanıldığını gösterir.
4. Bakır Çağı ve Bronz Çağı (MÖ 3.300 - MÖ 1.200)
Bu dönemlerde, metal işçiliğinin gelişmesiyle birlikte, insanlar bronzdan süs eşyaları ve giysi aksesuarları yapmaya başladılar. Ayrıca, dokuma teknikleri gelişti ve kıyafetler daha karmaşık ve estetik bir hale geldi.
5. Demir Çağı (MÖ 1.200 - MÖ 500)
Demir Çağı'nda, giysiler sosyal statü göstergesi olarak önem kazandı. Kumaşların boyanması ve çeşitli motiflerle süslenmesi yaygınlaştı. Farklı sosyal sınıflar, farklı tarzlarda ve kalitelerde giysiler giyerek bu statülerini ortaya koydular.