Düşünce Gücüyle Uzaktaki DNA'yı Etkileyebilir Miyiz ?
Problemleri, onlara sebep olan aynı düşünce yapısı ile asla çözemeyiz.
Düşünce gücümüz ne kadar etkili ? Neleri etkiliyor ? Gelin birlikte bakalım.
1993 yılında bir DNA deneyi yapılıyor. Bu deneyin amacı DNA ile deneyi gerçekleştiren katılımcıların duyguları arasında ki ilişkinin kanıtlanıp kanıtlanamayacağı. Katılımcılardan DNA örnekleri alınıyor ve başka bir yere götürülüyor. Kişi uzakta bile olsa DNA'sı hislere göre değişiklik gösterecek mi aslında bunu merak ediyorlar. Katılımcılarda his uyandırabilmek için farklı içerikte farklı fotoğraflar gösteriliyor. Kimi savaşla ilgili kimi erotik. Sonrasında uzakta olan DNA gözlemleniyor. DNA'nın kişilerin vücudundan hiç ayrılmamış gibi tepki verdiğini görüyorlar. İkinci bir deney yapılıyor. Bir dişi farenin 6 yavrusu alınıyor ve farklı yerlere götürülüyor. Daha sonra annede korku ve neşe hisleri uyandırılıyor. Yavruların anneleriyle aynı şekilde tepki verdiği görülüyor. Bu iki deneyden de düşüncelerimizin ve hislerimizinin gücüyle DNA'mızı etkileyebileceğimizi görüyoruz.
Ne kadar tuhaf aslında. Zamanın ve uzaklığın bir önemi olmadan çok uzaklarda ki DNA'mızı bile etkileyebiliyoruz. Düşünce gücümüzle her şeyi kendimize çekebiliyoruz. Rezonans kanununa göre bu titreşimler sayesinde gerçekleşiyor ve DNA'mızın yanı başımızda ya da dünyanın öbür ucunda olmasının hiç bir önemi olmuyor. İkinci deney örneğinde gördüğümüz gibi annenin duygusal durumu, yavrular üzerinde etki yaratıyor bu da anne ve yavruların "enerji" ve "frekans" alışverişi yapabildiklerini gösteriyor.
Kaynak: Pierre Franckh/Rezonans Kanunu/Koridor Yayıncılık/İstanbul, 2021