Edebî Metinlerin Kültürler Arasındaki Fark Üzerinden Birleşimi: Kış Uykusu
"Kafasında daha fazla fikir barındıran biri, diğerlerinden daha eylemci sayılır. Hiçbir şey yapmasa bile."
Nuri Bilge Ceylan ve Ebru Ceylan'ın Kış Uykusu, edebiyat dünyası başta olmak üzere pek çok sanat eserinden alınan, önemli ayrıntılara ev sahipliği yapan, güçlü bir sinema ürünüdür. Bu yazıda eserin oluşum kaynakları ve bahsi geçen metinlerin filmin yapımında nasıl yorumlandığı üzerinde durulacaktır.
Filmin anlatım dilini felsefi diyaloglara dayandırabiliriz. Seyirciye gözetleme hissi vererek yapımın içinden bir parça olmasını, grotesk bir yapıda da değerlendirebiliriz. Film, ciddi bir sınıf çatışması içermektedir. Yararlanılan metinlere ek; Sevda, İshak, İsmail ve Hamdi karakterleri filmi farklı bir boyuta taşımaktadır. Aydın’ın odasındaki Aç Sınıfın Laneti oyununun posteri bu kısımda sınıf çatışmasını destekleyerek sermaye birikimlerinin değişmesinin olanaksızlığını vurgulamaktadır. İklim koşulları nedeniyle Hayati’nin tren garında düşmesiyle, sınıf çatışması realiteyle birleştirilerek sunulmuştur. Metin tüm bunlarla birlikte duygusal, güç ve toplum ilişkilerindeki eşitsizliği ele almaktadır. Kış Uykusu ismi, bu bağlamda, karakterlerin biyolojik varlıklarını devam ettirseler de zihinsel, psikolojik ve seksüel anlamda uykuda olmalarına ve sınıf çatışmasına değinmektedir. Yönetmenin mekân olarak Kapadokya seçimiyle yaşanabilecek bağlamsal ayrımın önüne geçilmiştir. Karakterlerin ortak özelliklerinin ikiyüzlülük olması, her birinin kendi söylemleriyle çelişmesi ilginçtir. Bu kısımda gerçekliklerine sadık kalan İsmail, Sevda ve İshak, filmde ikiyüzlü olmayan karakterlerdir. Örnek olarak Nihal’in rahatı için özgürlüğünü ortaya koymasını ve İmam karakterinin geçim kaygılarından kaynaklı ikiyüzlü olmasını verebiliriz.
Anton Çehov’un “Karım” ve “Mükemmel İnsanlar” öykülerinin film üzerinde etkisi bulunmaktadır. Karakterlerin kişilik özellikleri, davranışları ve söylemleri öykülerden izler taşımakla birlikte Rus realizminin Anadolu topraklarına aktarımını sağlamıştır. Bu söylemlere, son sahnedeki Aydın karakterinin konuşmasının alıntı olması örneğini verebiliriz. Filmde, Rus realizminden aktarılan iyilik-kötülük tartışmasıyla birlikte ahlak felsefesi sorunu da bulunmaktadır.
Filmde Dostoyevski’nin Budala romanının aktarımıyla gerçekleşen skandal sahneler bulunmaktadır. Çocuğun bayılması, paranın ateşe atılması sahneleriyle örneklendirilebilir. Shakespeare’in Othello oyunu üzerinden Aydın ve Necla’nın tiyatro geçmişi vurgulanır. Haluk Bilginer’in yer aldığı Antonius ve Kleopatra oyunun afişinin bulunması da esere kurgusal-gerçek karakter üzerinden postmodern bakış açısı kazandırmıştır. Albert Camus’un Caligula oyunu üzerinden ise Aydın karakterinin narsistliğine değinilmiştir.
Filmdeki estetik görünümün birer tabloyu andırması, yönetmenlerin fotoğraf sanatçısı olmalarının ürünlerindendir. Bir bakımla fotografik anlatım temelinden öyküsel anlatım diline geçiş sağlanmıştır. Kamera açılarının ve görselliğin uyumu, tablolarda da dikkat çekicidir. Filmde yer alan çizimlerin bir kısmı Ilya Glazunov’a aittir. Bu çizimlerden biri de film afişinde bulunmaktadır, özgün esere oldukça benzer şekilde tasarlanmıştır.
Sonuç olarak Kış Uykusu filminin, çeşitli sanat dallarındaki kaynak metinleri üzerine durulan bu değerlendirmede, yazılı, görsel ve sözel metinlerin film üzerindeki yorumuna odaklanılarak Nuri Bilge Ceylan ve Ebru Ceylan yapımı üzerinden incelenmiştir.