El Hoyo 2

Hepimiz kendimizin tutsağıyız ve bundan kurtulmak mümkün değil.

İlk filmini izleyenler için çok bir sürprizi olmayan güzel bir sistem eleştirisi filmi.

Dikey hapishane olarak inşa edilen bu yer, her ay değişen iki kişilik hücreleri ve özenle hazırlanmış yemekleriyle ilkel bir düzen oluşturuyor.

İlk filmde konu merak uyanıran bir şekilde başlıyor. İşleyiş, oyuncular, hikaye ve gayet iyi bir şekilde son buluyor. İkincide konuya hakim olan seyirci, mesih adı verilen ulu kişinin oluşturduğu düzenin korunmasını izliyor.

Adında 2 ibaresi olmasına rağmen serinin ilk yani aslında geçmişi anlatan filmi diye düşünebiliriz. İlk filmde olan bıçaklı yaşlı amca burada daha dinç ve önceden 72. katta olduğundan bahsediyordu; işte burada da bu katta görünüyor.

İlkine göre çok daha sert sahneleri var. Film Perempuan'ın hikayesi üzerinden işleniyor. Çok iri ve kişilik olarak da kötü olarak sınıflandırılan hücre arkadaşından başlarda uzak duran Perempuan, ilk ayın sonuna doğru iyi anlaşmaya başlıyor. İlginç bir şekilde ikinci ayın başında da birlikte görülüyorlar. Gözlerini 180. katta açan arkadaşlardan iri olanı yemeksizlikten hastalanıyor ve en sonunda kendisini ateşe vererek intihar ediyor.

Perempuan yeni hücre arkadaşıyla beraber öğrenmeye, düşünmeye ve değişmeye başlarken yapmaması gereken işlere bulaşıyor.

Yasaya uymayanları cezalandırmakla görevli ve herkesin korkulu rüyası olan Dagin Babi'nin ise gözlerinin olmaması, karşıdaki kişinin cinsiyet ya da statüsüne bakmama düşüncesi güzeldi. Verdiği cezalar sonunda adalet onun için de sağlandı.

Yeni arkadaşıyla birlikte yasağı delen Perempuan'a Dagin Babi'nin karşılığı ağır oluyor. Önceden kolu kesilmiş olan arkadaş idan edilirken, Perempuan kolundan oluyor.

Bundan sonra gemileri yakan Perempuan platforma çıkarak kendisine adam toplamaya başlıyor. Olanları haber alan Dagin Babi onların yemeksiz kalarak güçsüz düşmesini ve öyle saldırmayı planladığını söylüyor.


Savaş alanından sağ çıkan Perempuan, ölen arkadaşından aldığı bilgilerle bir kaçış planı uyguluyor. Kendisini ölü gibi gösterip platformdan kaçma planını uygularken tıpkı önceki filmde olduğu gibi bir çocuk görüyor ve onunla en aşağı iniyor.

Filmde ara ara çocukların tek kaydıraklı bir yerde oyun oynadıkları ve piramit yaptıkları gösteriliyor. Piramitin üstüne ulaşan güçlü çocuk dikey hapistahaneye gönderiliyor. Eğer kurtaran olmazsa açlıktan ölüyor ve eğer birisi bulursa onun sisteme verdiği bir mesaj olarak en tepeye gönderiliyor.

Oraya nasıl geldiği belli olmayan kalabalık bir grup, kadını alıp çocuğu da en başa göndermesi gerektiğini söylüyor. Önceki filmin başrolü olan Goreng'i görüp sarılan Perempuan, ona burada ne yaptığını soruyor ve film bitiyor.

Dipteki insanlar azla yetinen iyi insanlar. Yaşayan çocuğu yukarı ulaştırmak ve diri insan değil, ölü ile yaşamak-yetinmek- derdindeler.

Filmin sonuna doğru yerçekimsiz bir ortam gösterilmesi, buranın dünya harici bir yer ya da gelecekte bir şey için deneme olduğu düşüncesini veriyor.

İlk filmde çok güzel anlamlar yüklenen filmin devamı yani aynı konuya sahip olması bakımından çok beğenilmemesi anlaşılabilir.

Filmin sonuna dönersek Perempuan'ın ilk filmdeki Goreng'i görüp ''sen burada ne yapıyorsun?'' demesi zaman olarak kafa karışıklığına sebep oluyor.