The Platform
Dikkat! Az miktar da spoiler içerir.
The Platform dünyasında üç tip insan vardır; Yukardakiler, aşağıdakiler ve düşenler tıpkı hayatımızdaki gibi.
2019’ da yayına giren ispanya yapımı The Platform filmi ,hem bilim kurgu hem de psikolojik gerilim filmidir. Film aşağı doğru kat numaraları artan iki kişilik hücrelerden oluşan çukur kulede geçmektedir. Bu kulede gelme sebepleri farklı yüzlerce insan vardır. Bu kulede ortada yükselen platformda çeşit çeşit yemek bulunmaktadır, birkaç dakikada insanlar bu yemekleri yiyebilmektedir. Hücrede yemek tutmak yasak, tutmaya çalıştıkları takdir de oda ölümcül şekilde ya ısınmakta ya da soğumaktadır. Burada ki insanların başlıca görevi yaşayacak kadar yemek yemek ve bir sonraki ay başka bir hücrede uyanmayı beklemek, üstteki hücrelerde uyanırlarsa bir ay rahatça yemek yiyebilecekler eğer alttaki hücrelerde uyanırlarsa o zaman bir ay açlık onları bekliyor çünkü her hücre platform geldiğinde süre boyunca tıka basa yemeye çalışıyor, dağıtıyor ve yemekleri pisliyorlar.
Burada herkesin yanına bir eşya alma hakkı vardır. Hem sigarayı bırakmak hem de sertifika almak için gönüllü katılan Goreng, yanına sadece bir kitap almayı seçer. Kesici , delici her eşyanın alınabileceğinden habersiz Goreng, başına geleceklerden de habersizdir. Buraya her yeni gelen insan gibi başta Goreng de üst kattakilerin davranışlarını anlamlandıramadı, uyarmaya değiştirmeye çalıştı. Fakat herkesin birer açgözlü yamyam olduğunu gören Goreng , dehşete kapıldı. Suçluların, akıl hastalarının da bulunduğu bu çukur kulede kime güven olacağını kimse bilemez.
Gittikçe hayatta kalmayı öğrenen Goreng, başka bir ay bu çukur kulenin üst yönetiminde yıllarca çalışmış bir kadın ile aynı hücreye düşer. Üst yönetimin, Dikey Öz Yönetim Merkezi dediği bu çukur kulede aslında herkesin ihtiyacı kadar yemek vardır ama insanlar açgözlülük yapıp diğerlerini düşünmemeyi tercih etmişlerdir. Dikey Öz Yönetim Merkezi’nin asıl amacı bu durumu değiştirmek, spontane dayanışmayı ve empatiyi sağlamak. Eğer bunu sağlayabilirlerse amacına ulaşacak ve her şey sona erecektir. Bunu farkeden Goreng , hücre arkadaşıyla canı pahasına da olsa elinden geleni yapacaktır. Her ne kadar Dikey Öz Yönetim Merkezinin amacı iyi olsada suçluların ve akıl hastalarının da bulunduğu bu ortamda insanları açlıkla sınayarak spontane dayanışmayı beklemek çok saçma ve hayal ürünü bir beklentidir. Film psikolojik gerilimi hatta açlığı izleyiciye çok iyi hissettirmiş olmakla birlikte toplumdaki gelir eşitsizliğini ve adalet problemlerini çok güzel vurgulamıştır. Peki ya siz orada olsaydınız spontane dayanışmanın bir parçası olabilir miydiniz?