En çirkin kadın: Marry Ann Bevan
Marry Ann Bevan'ın trajik hikayesi
Marry Ann Bevan, yani dünyanın en çirkin kadını unvanını alan bir anne. Marry, 20 Aralık 1874'te işçi sınıfı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Eğitimlerini aldıktan sonra hemşire olan Marry evlenmiş ve 4 çocuk annesi olmuştu. Evliliğinden kısa bir süre sonra o dönemde pek bilinmeyen bir hastalığa yakalanmıştır. Bu hastalık akromegalidir . Kemik ve doku büyümeleriyle yüz, el, ayak ve vücudun pek çok bölgesinde anormal bir büyüme oluyordu. O zamanlarda bu hastalığın tanısını koymak bile inanılmaz zordu. Bu büyümelere ek olarak Marry, kas ağrıları çekiyordu. Hastalığa yakalandıktan sonra artan kas ağrılarının yanı sıra yüzünde büyümeler başladı. Eşi, zorlu günlerde yanında olmuştu fakat hastalıktan 11 yıl sonra vefat etmiş ve Marry çocuklarıyla baş başa kalmıştı. 4 çocuğunu tek başına büyütmek zorunda kalan Marry, fiziksel görünüşü nedeniyle bir çok yerde iş bulamamaya başlamıştı. Maddi açıdan çok sıkıntı yaşadığı bu dönemde fiziksel görünümünü kullanabileceği bir yarışma duymuştu. 'Dünyanın en çirkin kadını yarışması!' Marry, çocukları için bu yarışmaya katıldı. Yarışmada 250 kişiyi eleyerek yarışmayı kazandı. Aldığı ödülle hayatı değişen Marry hakkında alaycı yazılar yayımlanmıştı.
Çocukları için bunlara katlanmak zorunda olan Marry'ı Coney Adası'nda bulunan eğlence parkında çalışmaya davet etmişlerdi. Teklifi kabul ederek çocuklarına bakmak için yıllarca sirkte insanların iğrenç dolu bakışlarına maruz kaldı. Marry, sadece gösterilerle kalmamış, aynı zamanda kendisinin yakın çekimlerinin olduğu kartlar basılmasına razı gelmişti. Bu kartlar Marry için bir gelir kaynağı olsa da üzerinde 'Dünya'nıN en çirkin kadını' başlığını taşıdığı için kendisini rahatsız etmiştir. Fakat herşeye göz yumdu. Çocuklarının iyi eğitim alması gerekiyordu. Bu kartları Hollandalı bir doktor fark etti ve hasta bir kadınla dalga geçmenin uygun olmadığını belirtmiş, şikayet mektubu yazmıştı. Ve bu şikayetten sonra kartların basımı durmuştu.
Marry, çocuklarını büyümeyebilmek için zorlu bir hayatı seçmek zorunda kalmıştı. Hollandalı doktor sayesinde hastalığı öğrenildi. Fakat Marry hastalığından kaynaklı hayata gözlerini erkem yumdu. Marry'ın hayatını öğrenen herkes derin bir üzüntüye kapılmıştı. Herkes, onun böylesi zor bir hayatı çocukları için çeken bir anne olduğunu anladı. Topluma alay konusu olmuştu koca yürekliliğiyle. Her anne gibi fedakardı. Ağrılarına ve acılarına aldırış etmeden çocukları için çırpınan bir anne..!