F1: The Movie

Bu yazıda Brad Pitt başrollü Joseph Kosinski’nin yeni filmi F1: The Movie’yi inceliyorum.

Bu yazımda Brad Pitt, Javier Bardem ve Kerry Condon’un başrollerinde yer aldıkları Top Gun: Maverick’in yönetmeni Joseph Kosinski’nin yeni filmi F1: The Movie’yi inceliyorum.

Çekimlerinin başladığını iki yıl öncesinde öğrendiğimiz, yapım süreci muhtemelen 2,5-3 yıllık bir zaman dilimine yayılan, başrollerinde Brad Pitt, Javier Bardem, Kerry Condon ve Damson Idris’in yer aldığı Joseph Kosinski’nin yeni filmi F1:The Movie 27 Haziran Cuma günü itibariyle ABD ile aynı anda Türkiye’de de vizyona girdi. Senaryosunu daha önce Top Gun Maverick’te birlikte çalıştığı Ehren Kruger ile birlikte Joseph Kosinski’nin kaleme aldığı filmin yapımcıları arasında Lewis Hamilton da yer almakta. Yarış sahnelerinin tamamı 2023 Britanya GP’den başlayarak sezon bitimine dek aynı hafta sonları çekilen filmde, Joseph Kosinski’nin aksiyonu gökyüzünden pistlere taşıdığı her zamanki gibi harika sahneler izliyoruz.  Şimdi gelin bu muazzam aksiyona bir o kadar da sıradan senaryoya sahip, seyircisine 2 saat 35 dakika boyunca hiç dinmeyen adrenaliniyle harika anlar yaşatan bu filmin biraz daha detaylarına inelim.

Senaryo oldukça sıradan.

Öncelikle filmin nadir muhteşem olmayan yanlarından biri senaryosu. Senaryosu daha öncesinde izlediğimiz pek çok yarış konulu filmle, hatta F1’in video oyunlarındaki hilkaye modunun senaryosuyla kıyaslandığında hemen hiçbir yenilik barındırmıyor desem abartmış olmam. Öyle çok büyük beklentiye girmeyin ama zaten senaryoyu yazan ikilinin daha önceki filmi Top Gun Maverick de öyle senaryosu sayesinde ön plana çıkan bir yapım olmaktan çok uzaktı. Bu iki filmin senaryolarına kötü demiyorum bu arada, yalnızca çok sıradanlar. Örneğin; bu filmin senaryosu tıpkı Cars filmlerinin senaryolarında olduğu gibi bir çaylak pilot ve bir deneyimli ama yaşlı pilotu barındırıyor. Brad Pitt’in canlandırdığı Sonny Hayes karakteri 90’lı yıllarda henüz 20’li yaşlarındayken geçirdiği korkunç kaza sonucu Formula 1’i bırakmak zorunda kalmış, 50 küsur yaşında F1 zamanlarından tanıdığı eski arkadaşı Javier Bardem’in sahibi olduğu takımı kurtarmak üzere yeniden yarışlara dönen yaşlı kurttur. Takımdaki Damson Idris’in hayat verdiği diğer pilot ise Sonny’nin kendisinden daha iyi olacağından şüphe eden ve filmin büyük bölümünde Sonny’le kavgalarına tanık olduğumuz yetenekli çaylak Joshua Pearce’dir. Film boyunca bu ikilinin birbirleriyle olan rekabetini ve sürücüleri oldukları Apex GP isimli takımın F1’deki varlığını sürdürme mücadelesini izliyoruz.

Aksiyon sahnelerinde eşine az rastlanır kurgu.

Filmin aksiyon sahneleri ise daha öncesinde en azından benim hiç yapıldığına rastlamadığım bir kurgu ile filmde yer alıyorlar. 2023 sezonundaki yarışların görüntülerinin üzerine filmin aksiyon sahneleri eklenmiş. Örneğin; filmde yer alan Macaristan GP’si gerçekle birebir ve starttan sonra ilk virajı dönerlerken pilotların yaptığı kaza da gerçekten yaşandı. Keza diğer yarışlarda da durum aynı. Yapım ekibi kurguda gerçek görüntülerin üzerine filmin görüntülerini montajlamış. Gerçekten farklı olarak pist üzerinde bir takım ve iki pilot daha fazla hepsi bu. Ki; böyle bir filmde bunu yapmak dışında pek bir seçeneklerinin olmadığını düşünürsek, yaptıkları şey gerçekten insanı hayran bırakıyor.

Sonuç olarak; bu senaryo itibariyle aslında gerçekten epeyce uzak olan film izleyicilerine özellikle oldukça uzun, doyurucu ve epik bir aksiyon vaat ediyor. 50 küsur yaşındaki bir adamın F1 sürücüsü olması veya yarış içerisinde gerçekte olması mümkün olmayan bazı durumların yaşanması gibi bazı şeylere takılmazsanız ve otomobil tutkunuysanız bu filmden inanılmaz bir keyif alacağınıza şüphe yok. Böylelikle yılın en önemli filmlerinden biri gösterime girmiş oldu. Gidecek olanlara iyi seyirler.