Fİ'den öğrendiklerim

Psikopatlardan uzak durmak gerektiği dışında.

Merhaba! Her zaman ki gibi herkes gider Mersin'e Elif gider tersine teorisini kanıtladım ve finallerden hemen sonra bir tavsiye üzerine Fİ dizisini izledim.

Çoğunluğun bildiği üzere Fİ dizisi bir kitap üçlemesinden uyarlama ve 2017 yılında yayınlandı. Dizi ilk yayınlandığında çok dikkat çekti ve sevildi.

Tabii bunun nedeni bence dizi içerisinde yer alan gri ama uçlarda yaşayan karakterler.

Mesela başrol olan Can Manay karakteri kesinlikle fazlasıyla tekinsiz biri olmasına rağmen ''yakınlarına'' ve çalışanlarına oldukça cömert ve merhametli biri. Ancak bölümleri ilerledikçe görüyoruz ki aslında elde etmek istedikleri için duru durağı olmayan bir psikopat. Ki zaten bunu kitapların yazarı Azra Kohen, karakterlerin psikolojik rahatsızlıklarını en azından kafasında kurguladığı şekilde açıklamış.

Diğer yandan Duru Durulay, iyi kalpli gibi gözükse de aklına koyduğunu yapabilmek için tıpkı Can Manay gibi gözünü karartan biri. Bu sebeple tencere kapak ilişkisi diyebiliriz onlar için. İşin kötü yanı Can Manay ile çok alaka kuramasam da bazen Duru Durulay söyledikleri ve yaptıklarıyla benim gölge yanım gibiydi.

Kendimi dışarıdan izleyip nasıl gözüktüğümü görmüş oldum bir nebze. Ve neden şartlardan, ortamdan bağımsız bir etik anlayışımızın olması gerektiğini anladım.

Onun dışında her ne kadar bireysel sahnelerini sevmesem de Berrak Tüzünataç'ın, Özge ve Sadık Murat Kolhan hikayesi çok hoşuma gitti. Bence güçlerini birleştirio kötülere karşı savaşabilirlerdi. Çok fazla biliyorlardı.

Tüm bunların sonunda Fİ'yi izlemeyen çok şey kaçırır mı? Sanmıyorum. Ancak estetik seyir keyfi için bir şans verilebilir.