Fordizm

Kusursuz işleyen sistem; Fordizm. Beklenmedik bir kriz "1970" ve sonrası post-fordizm.

Fordizm, Henry Ford'un ortaya koyduğu bir üretim şeklidir. Fordizm üretim şekli taylorist yönetim anlayışına dayanmaktadır. Peki nedir taylorist yönetim anlayışı? Taylorist yönetim anlayışı, üretimde verimliliği artırmayı hedefleyen ve bu doğrultuda işçi verimliliğinin artırılması gerektiğini savunan bir görüştür. Frederick Winslow Taylor tarafından 1880'lerde geliştirilmiştir. Taylor'un amacı maksimum verimi elde etmenin kolay yolunu bulmaktır. Taylor'un bu teorisinin uygulaması ise Henry Ford tarafından gerçekleştirilmiştir.

Henry Ford:

Benim sıfırdan başladığımı söylüyorsunuz, ama bu doğru değil. Hepimiz eldekilerle başlarız.

Ford öncesi üretim şekline baktığımız zaman sipariş usülü yöntemini görmekteyiz. Henry Ford'un Taylor teorilerini uygulamaya geçirmesi ile beraber sipariş usulü üretim şeklinden seri üretim şekline geçiş başlamıştır. Henry Ford ileri düzeyde iş bölümü ve standartlaşma ile verimlilikte ciddi artışlar elde etmeyi başarmıştır.

Kusursuz İşleyen Bir Düzen

Henry Ford'un yüksek verimliliği yakalamasında en büyük etken işçilerin vasıfsızlaştırılması olmuştur. İşçiler bütüne değil parçaya odaklanmıştır. Günün sonunda ortaya çıkacak olan üründen habersizdirler. Montaj alanında çalışan işçilerin her birine görevler verilmiştir ve her biri bir diğerinin ne iş yaptığı ile ilgilenmeyecektir, çünkü kendisine verilen iş ile meşgul olacaktır. Örneğin kapı kollarının kapılara montajı, önüne gelen arabaya bir teker takmak veya bir vida sıkmak gibi. Elinden daha fazlasının geleceğini görevi veren insanlarda biliyordu elbette yani bir vida sıkan kişi arabaya tekeri montaj edebilirdi ama ona sadece vida sıkma görevini vermişlerdi. İşçilerden istenen şey çok basitti ya da öyle duruyordu, birkaç dakikalık eğitimden geçen işçiler rutin işleri tekrar tekrar yerine getiriyorlardı.

İş bölümü yalnızca vasıfsız işçiler üzerinde uygulanmıyordu. Mühendisler de bu iş bölümüne tabi oluyorlardı. Örneğin endüstri mühendislerinin bazılarının montaj işlerinde görev alırken bazılarının ise üretim sürecinde yönetim alanında görev alıyorlardı. Bazı mühendisler ise arabaların elektrik sistemlerini ve motor parçalarının test edilmesinde görev alıyorlardı. Bu şekilde kusursuz işleyen bir fabrikanın karşısında hangi eski tip üretim yöntemi durabilirdi?

Bu sistemde bir işçinin işten ayrılması anında diğer bir işçinin o görevi gerçekleştirmek için işe girmesini sağlıyordu, işçiler çok kolay bir şekilde ikame edilebiliyorlardı, çünkü sistem bu şekilde örgütlenmişti. Günümüz fabrikalarına baktığımız zaman Fordizm sisteminin bazı etkilerini görebiliriz.

Bu kusursuz işleyen düzende kendinizi fabrikada çalışan bir işçinin yerine koymanızı istiyorum. Her gün evinizden çalışmak için fabrikanın yolunu tutuyorsunuz, göreviniz cıvata sıkmak, günlük çalışma saatiniz ise 8 saat olsun. 8 saat boyunca verilen dinlenme molaları haricinde sürekli cıvata sıktığınızı düşünün. Ertesi gün başka bir iş yapmayacaksınız tekrar fabrikaya gidecek ve tekrar cıvata sıkmaya devam edeceksiniz. Sizi bu işi yapmaya devam etmeniz için nasıl ikna ve tatmin edebilirler?

Tabii ki ücretlerde artış sağlayarak.

Henry Ford:

Çalışmak yaşadıklarımızdan çok daha fazlasıdır, o bize yaşamın kendisini verir.

Fordist üretim şeklinin yaygınlaşması ile beraber fabrika sistemine geçiş hızlanmıştır. Fabrika düzeninin topluma etkileri göründüğünden daha büyüktür. Örneğin fordist üretim şekline geçildikten sonra okullarda artık eski eğitim sistemleri devam etmemiştir. Eğitim veren kurumlarda matematik, dil, tarih ve coğrafya derslerinin yanında endüstriyel eğitimlerinde verildiğini görüyoruz. Bunlardan bazıları görevleri zamanında yerine getirmek, disiplin düzeninin oluşturulması için eğitimlerin verilmesi ve verilen görevin dışına çıkmamak, söz dinlemektir. Bu eğitimlerin verilme amacı işçilerin bıkmadan verilen işleri yerine getirmelerini sağlamaktır. Fordizm gelişmeye devam ediyor, toplumsal yapı değişiyor ve bunun yanında sendikalar ve meslek örgütleri ortaya çıkmaya başlıyor. Öyle ki fordist üretim şekli tüketim ihtiyaçlarımızı kontrol altına almaya ve değiştirmemize neden olmuş ve günümüzde olmaya devam ediyor.

Tahmin Edilemeyen Bir Sorun ve Beraberinde Gelen Kriz

1970 yılları dünya ekonomisinde kriz yıllarıdır. Fordist üretim şekli de bu krizden elbette etkilenmiştir. 1970 sonrası piyasalarda istikrarsızlıklar ortaya çıkmış ve kriz ortamı oluşmuştur. Gelişen ve ucuzlayan teknoloji ile beraber fabrikalar kurulmuş eskiden küçük ve orta ölçekli dediğimiz işletmeler büyük ölçekli işletmelere rakip olabilme fırsatı yakalamışlardır. Hal böyleyken piyasalarda aşırı rekabet ortamı oluşmuş tüketicinin tercih edebileceği firma sayısı da artmıştır. Talepleri çok kolay bir şekilde değişen tüketiciler karşısında dev firmalar eskisi kadar kolay cevap veremez hale gelmişler ve krizin içerisine çekilmişlerdir.

Bazı ülkeler 1970 krizine kadar uygulanan Keynesyen politikalardan vazgeçmişler ve sıkı para politikasını izlemişlerdir. Sıkı para politikasının uygulanması ile beraber talepte azalmalar meydana gelmiştir. Zaten kriz ortamında ayakta durmaya çalışan fabrikalar talebin azalması ile beraber daha çok zorlanmışlardır, bazı firmalar kapanmaya gitmiştir.

Yeni Bir Dönem Başlıyor; Post-Fordizm

1970 yılı ve sonrasında yaşanan kriz ile beraber artık Fordist üretim şeklinden başka bir üretim şekline geçmek gerekiyordu. Post-Fordizm yani fordizm sonrası, 1970 krizinden sonra ortaya çıkmış yeni üretim şeklidir. Kriz döneminde ve bu dönemi izleyen yıllarda artık tüketicinin talebi sürekli değişmesi, talep esnekliğinin sürekli artması ve piyasalarda eski istikrar döneminin sona ermesi, istikrarsızlık döneminin başlaması ile beraber fordist üretim yerini yeni bir üretim şekli olan post-fordist üretime bıraktı.

Fordizm üretim şeklinde biz çok sayıda ancak farklı olmayan malların üretildiğini görmüştük. Seri üretim var ama üretilen malların çeşitliliği çok az hatta yoktu. Kriz ile beraber tüketicinin taleplerinin değiştiğini söylemiştik işte post-fordizm değişen taleplere bir cevap vermeyi amaçladı.

Seri üretim ve çeşitlilik.

Henry Ford:

İnsanlara ne istediklerini sorsaydım, daha hızlı giden at üretirdim.

Post-fordizm seri üretimi tekdüze bir biçimde yapmaz, ürettiği malları grup ve bireylere göre çeşitlendirir işte fordizmden farkı da budur aslında. Fordizm'de üretici ürettiği malı tüketicinin isteklerine bakmaksızın sunuyordu, post-fordizm üretim şeklinde ise pazara yönelik araştırmalar ve tüketicilerin istekleri doğrultusunda üretim mallarına eklemeler ve çıkarmalar yapılıyor. Post-fordizm üreticilerin güncel olmalarını ister, pazara yönelik talepleri karşılayabilecek güçte olan firmalar ayakta kalacaktır.

Post-fordizmde, fordizmin aksine işçilerin vasıfsız olması istenmez. İşçilerin birden fazla işi yapabilmeleri gerekir. Üretim süreci hakkında bilgi sahibi olmaları ve esnek olmaları beklenir. Post-fordizmde hiyerarşinin daha az olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde post-fordizm devam etmekte ve kendisini yenilemektedir. Post-fordizme geçişin çok fazla sonucu olmuş ve olmaya devam ediyordur.