Geleneksel Toplum

Bu yazı geleneksel toplum biçimine odaklanmaktadır.

Darwinci bir perspektiften bakıldığında toplumlar doğada olduğu gibi basitten karmaşığa doğru bir dönüşüm izlemektedir (1896: 155-156). Doğadaki canlılarda rastladığımız adaptasyon, mutasyon, güçlü olanın zayıf olan üzerinde tahakküm kurması gibi toplumda da bu doğa durumlarına benzer bir evrim çizgisi gözlemlenebilmektedir. Toplumsal anlamda bu evrim çizgisini Spencer incelemiştir. Gittikçe karmaşıklaşan, ‘’homojenlikten heterojenliğe’’ doğru ilerleyen toplum zamanla hayatta kalabilmek için birbirine bağımlı hale gelmeye başlamıştır (Slattery, 2014: 94). Tıpkı vücudun işlemesini sağlayan organlar gibi toplum da belirli farklılıklarla, iş bölümleriyle bir arada var olup, bu varoluşlarını sürdürmek zorundadırlar (Swingewood, 1998:75). Avcı toplayıcı, göçebe olarak yaşamlarını sürdüren topluluklar zamanla tarıma ve hayvancılığa dayalı yerleşik hayat biçimini benimsemeye başlamışlardır. Kabileler, köylere, köyler kasabalara şehirlere ve en nihayetinde ülkelere, imparatorluklara dönüşmüşlerdir. Günümüzde şu an için gelinebilen son adım belirli sınırlar içerisinde devletlerdir.

  Toplumsal evrim basitten karmaşığa doğru belirli bir çizgide ilerlemektedir. Bu toplumsal evrim biçimini Durkheim (1960) ‘’mechanic solidarity’’ (mekanik dayanışma) ve ‘’organic solidarity’’ (organik dayanışma) kavramlarıyla açıklamaktadır. Mekanik dayanışmada Tönnies’in (2000) ‘’Gemeinschaft’’ (cemaat) olarak adlandırdığı daha önceden de bahsedilen kan bağına dayalı kabile hayat biçimi olarak tasvir edilebilir. Gündelik hayat belirli ve sabit bir mantığa dayalı işler ve ilişkilerden oluşmaktadır. Kültür, gelenek, görenek ve adetler toplumun şekillenmesinde kilit rol oynamaktadır. Artı ürün, biriktirme gibi kavramlar gündelik hayatta büyük bir anlam veya problem teşkil etmediğinden dolayı iş bölümü ve uzmanlaşma da azami düzeye indirgenmiştir. Çünkü belirli birtakım işlerle hayat devam ettirilebilmektedir. Biriktirme kavramı mevsimlere bağlı olarak erzak depolanmasından ibaret denilebilir. Amaç kar veya artı ürün değil yıllık gerekli olan tüketimin karşılanabileceği kadarını üretmektir (Wolf, 2000: 34-35). Kimin neye ne kadar sahip olduğu herkes tarafından bilindiğinden ötürü kimse yarının garantisi için çabalamaya gerek duymaz. Birinin yardıma ihtiyaç duyduğu anda diğerleri bu ihtiyacı giderebilir. Geleneksel, bireyselliğin nadiren ortaya çıktığı, ‘’kolektif’’ bilince sahip, sıkı bağların olduğu ve herkesin birbirini tanıdığı, genel olarak muhafazakâr bir topluluk biçimine sahip olan kırsal, modern öncesi olarak adlandırılabilecek bir toplum biçimidir (Slattery, 2014: 59-60,115). Sıkı bağların ve kolektif bilincin oluşması için gereken eğitim başta ailede olmak üzere toplumun bütün bireyleri tarafından verilmektedir. Bu eğitimden kasıt tabi ki de bugün ki anlamıyla bir sınıf ortamında öğretmenlerce, gözetmenlerce verilmemektedir. Eğitim gündelik hayatta gerek sözle gerek ise davranışlarla herkes tarafından yine herkese verilmektedir. Böyle bir ortamda yetişen çocuklar ise gençlik evrelerinde ve yetişkinliğe geçişlerinde yine ait olduğu topluluğa bağlı kalır, bu topluluktan birisi ile evlenir ve yine ailesinden, çevresinden, ait olduğu toplumdan gördüklerini bir sonraki nesli oluşturacak ve bu geleneği devam ettirecek olan çocuklarına aktarır. Ahlak, terbiye, büyüklerine saygı ve sadakat gibi terimler bu toplum yapısının temellerini oluşturduğu için genellikle aile tipleri geniş aile biçimini alır. Birbirinden kopma durumu pek yaşanmadığı için ailenin bütün kuşağı beraber yaşamaktadır. Böylelikle toplum yapısı sağlam ve süreklilik arz edecek şekliyle varlığını sürdürür (Wolf, 2000: 116-117). Bu toplum biçimi her ne kadar mekanik olarak adlandırılsa da ‘’ İlişkiler daha doğal, organik ve duygusal görünür.’’ (Slattery, 2014: 60) çünkü ‘’Geleneksel toplum, tanımı gereği, daima geçmişe bakar ve geçmiş onun bugünüdür’’ (Giddens, 2010: 17-18).

 

 

Kaynakça

Darwin, Charles (1896). The Origin of Species Vol I., D. Appleton and Co., New York.

Durkheim, Emile (1960). The Division of Labor in Society, (ing. çev. Georg Simpson), Macmillan Company, Newyork.

Giddens, Anthony (2010). Kapitalizm ve Modern Sosyal Teori, (çev. Ümit Tatlıcan), İletişim Yayınları, İstanbul.

Slattery, Martin (2014). Sosyolojide Temel Fikirler, Sentez Yayıncılık, İstanbul.

Swingewood, Alan (1998). Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihi, (çev. Osman Akınhay), Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara.

Tönnies, Ferdinand (2000). Gemeinschaft ve Gesellschaft, (çev. Ahmet Aydoğan), ss. 185-217, Şehir ve Cemiyet içinde (der. Ahmet Aydoğan), İz Yayıncılık, İstanbul.

Wolf, Eric R. (2000). Köylüler, (çev. Abdulkerim Sönmez), İmge Kitabevi, Ankara.