Gökkuşağında Makarna Kavgaları
"Renklerin savaşı, tatların barışı: Gökkuşağının altında bir lezzet şenliği."
Ayakkabılarımı gökyüzüne astım ve yıldızlarla salsa yapmaya başladım, bir bulutun üzerindeki koca bir çilek rüzgarla dönen bir balerin gibi.
Gözlüklerim mor şekerli köşe başında bir monitör dondurma satıyor, ellerimde karnabahar konseri, şarkılar kurşun kalemlerden dökülüyor.
Papatyalar çimenlerde gitar çalıyor ve muhabbet kuşları kuyruklarını balon yapmışlar, bir özet geniş altında patlıyor, gölge, dans eden bir kediye dönüşüyor.
Ayakkabılarım uçup gidiyor gökte, mavi mantarlarla kaplı bir ormanda, sinekler orkestrayı yönetiyor, şapkalar bir arada selamlıyor.
Yıldız tozu şekerleme gibi dökülüyor, bir uykusuz tavuk öteki dünyada pişiriyor, kafamda bir karikatürist, hayal gücüyle şakalar yapıyor.
Gözlerimden sapan şekerlemeler fırlıyor ve fırtına içinde bir makarna savaşı, İki renkli bulutun çatısında, gökyüzü, adeta bir şarkı gibi.
Bir mavi fil, şekerle kaplı bir roket, Küçük bir dünyanın üstünde gezinirken, uçurumu'nun geçemeyeceği bir çay bardağı, İçinde yanmış bir rüya bekliyor.
Ve ben, yıldız tozu çorabıyla yürüyen, bir palyaço ayakkabısının altında çocuğum, rüya denizinde yüzerek, bir sonraki absürt bulmacayı çözüyorum.