Günlük Tutmak

Günlük tutmak da bir terapi yöntemidir.

Yıllar önce neredeyse hepimizin ajandası olurdu. Günlük yaşadıklarımızı not alırdık. Okuldan eve dönünce koşa koşa günlüklerimize sarılırdık. Günlüğümüz bizim için özel ve saklanmaya değerdi. Hatta sevdiğimiz animasyon karakteriyle tasarlanmış günlükler satılırdı. Öyle ki hediye olarak arkadaşlarımıza bile bu günlüklerden hediye ederdik. Kilitlenebilir olmasıyla da rahat rahat dökerdik içimizi. 

Şimdilerde günlük tutmanın anlamı ve özelliği kalmadı. Yazıyla yazılan duygular, yerini fotoğraflara bıraktı. Artık dijital günlük söz konusu. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar günlük gibi sabit kalıyor. Ancak hislerimizi paylaştığımız o defterlerinin yerini tutuyor mu?

Günlük tutmak, içsel faaliyetlerimizi ifade etmede önemli bir pratiktir.  Gün içerisinde yaşadıklarımızı yazıya dökerek farkındalığımızı arttırabiliriz. Devinimlerimizi inceler, doğru ve yanlış davranışları analiz etme fırsatı buluruz. Kendi hayatımızı gün sonu gözden geçirmek bilincimizi arttırmada yardımcı olabilir.

Günlük tutmanın pek çok faydası vardır.

Hisleri yazıya dökmek duygusal rahatlama sağlar.
Öz farkındalığı arttırır.
İletişim becerilerini geliştirir.
Hafızayı güçlendirir. 

Hayat, artık oldukça stresli. Ve hepimiz bu stresle başa çıkmaya çalışıyoruz. İş, aile, sorumluluklar.

Zorluklar arasında denge kurmaya çalışırken günlük tutmayı deneyebiliriz.

Günlük tutmak, Stresi azaltmanın etkili bir yoludur.  Günlük olarak başımızdan geçenleri yazarak duygusal olarak hafifleyebiliriz. İç dünyamızdaki, duygularımızı, kaygılarımızı yazıya dökmek bizi rahatlatacaktır. Yazmanın tek faydası duygusal yüklerden kurtulmak değildir. Zihnimizdeki düşünce yoğunluğunu organize etmeye, daha iyi anlamaya da yardımcı olur. 

Zaman ilerledikçe eskiye özlem duyarız. Günlük tutmanın en büyük faydası burada devreye girer.  Kendi günlüğümüzü okudukça unuttuğumuz ama yaşadığımız o keyif verici anları tekrardan hissederiz. Başa çıktığımız durumlarla tekrardan yüzleşiriz.