Günümüzün Problemi: Sosyal Medya İçin Yaşamak
Hayatınızı ne için yaşıyorsunuz ?
Sosyal medyanın, ortaya çıktığı günlerden itibaren topluma farklı yansımaları olmuştur. İnsan hayatını kolaylaştırma, diğer bireylerle etkileşime girmenin kolaylaşması gibi birçok yaşam kolaylığını sağlamıştır. Bununla birlikte, sosyal medyanın bireyin hayatına kattığı olumsuz durumlar da ortaya çıkmıştır. Bu olumsuz durumlar arasında siber zorbalık, dijital çağ hastalıkları gibi durumlar söz konusudur. Sosyal medyanın topluma katmış olduğu olumsuzluklar arasında bulunan dijital çağ hastalıklarını daha sonra farklı bir başlıkta tekrardan ele alacağız.
Sosyal medyanın topluma olan etkilerinden birisi de aynı zamanda şu anki yazımın başlığı olan 'Sosyal Medya İçin Yaşamak'tır.
Çok fazla geriye gitmeye gerek olmadan, bulunduğumuz dönemden bir 10 yıl geri gitmemiz bile sosyal medyanın kullanımının farklılaşmasını fark etmemiz için yeterlidir. Söz konusu olan dönemde sosyal medyanın kullanım şekli asıl ortaya çıkma nedenlerinden birisi olan haberleşme, etkileşim kurma ve network üzerindendir.
Fakat sosyal medyanın meslek hayatına entegre olması ve bu alanın kendisinin de bir meslek alanı olarak ortaya çıkmasıyla birlikte kullanıcılar için sosyal medya sadece bir iletişim aracı değil, gerçek dünyadan farklı olan bir ütopya olmuştur. Öyle ki sosyal medyada biz kullanıcılara gösterilen durumlar ve olaylar gerçek hayatta bambaşka şekillerde olabilmektedir.
Kullanıcılar sosyal medya hesaplarındaki ütopyalarını başarılı bir şekilde kurmak ve ilerletmek için günlük rutinlerde yaptığı her şeyi sosyal medya hesapları için yapmaya başlamışlardır. Örneğin, her sabah uyanıp direkt kahvesini içen bir birey bunu artık sadece kendi başına değil, sosyal medya hesaplarında paylaşarak bunu diğer kullanıcıların da görmesini isteyerek ve bunu sağlayarak davranır.
İyi güzel herkes kendi hayatını yaşayabilme ve bunu istediği her yerde paylaşabilme özelliğine tabii ki sahiptir fakat bireyler bu duruma kendilerini ne kadar kaptırırsa aksi bir durum oluştuğunda da alışkanlıklarından bir anda vazgeçtiklerinde mental bir yıkım yaşayabilirler.
Günler önce, bir sosyal medya uygulaması olan Instagram, bir haftalık bir süreç ile ülkemizde çeşitli nedenlerden dolayı erişime kapatıldı. Bu süreç içerisinde bazı bireyler sosyal medyanın yokluğunun iyi geldiğini söyleyerek günün çoğu zamanını kendisine ayırırken, diğer bir çoğunluk ise rezervasyonunu yaptığı tatiller iptal ettirdi ya da kutlamalarını ertelettirdi. Çünkü neden o kişi bu kutlamaları, tatilleri yaparken yaptığı etkinliklerini takipçileri ve sosyal medya mecrasında bulunan kullanıcılar görmesin ki?
İçinde bulunduğumuz dönem dijital çağın etkisinde ilerleyen bir dönem olması nedeniyle sosyal medyadan kendimizi izole etmemiz çok zor. Çünkü her ne kadar bu alan gerçek dünyadan uzak bir ütopyaya dönüşse bile bu ütopyanın içerisinde bulunmadan da gerçek dünyada ki haberlerden, olaylardan uzak kalabiliriz. Birbirlerinin tersi olan dünyalar olsa bile belli bir yerde ikisine de ihtiyaç duyuyoruz. Bu nedenle sosyal medyayı bize zarar verecek olan boyutundan daha az kullanmaya dikkat ederek hayatımızı sosyal medya için değil, kendimiz için yaşamalıyız.