Yalnızlığın Yeni Hali: Modern Yalnızlık
Bu yazıya ilham olan bir Instagram gönderisi olmasaydı muhtemelen bu durumu fark etmeyecektim. Modern yalnızlık nedir hiç düşündünüz mü?
Teknolojinin iyi yanlarından sürekli bahsedip bunlardan nasıl faydalandığımızı söyleyip dururuz, peki ya olumsuz yanları?
Modern çağın artık gereksinimi haline gelen sosyal medya hesaplarımız ile daha fazla insanla etkileşime girip daha fazla bilgi edinebiliyoruz, iletişimde kalabiliyoruz. Fakat bu bizleri gerçek hayattaki sosyallikten uzaklaştırıyor olabilir mi? Cevap basit anlamda evet fakat nasıl olduğunun üzerine düşünmeye vakit ayırmamış olabiliriz.
Bu yazı kısaca bireylerin modern yaşamda nasıl yalnızlaştığına değinmektedir.
Belki modern insanlar olarak fark etmeden modern olarak yalnızlaşıyoruz, kısaca bir göz atalım.
Sosyal medya, bireylerin gerçek hayat dışında ikinci bir varlık gösterdiği dünya olduğu için çoğu zaman kendimizi gerçek hayatımızdaki halimizden daha farklı olarak göstermemize sebep oluyor. Bu açıdan bakılınca bireysel olarak sosyalleşmeyi etkilediği kadar yalnızlaşmayı da tetikliyor olabilir.
Hesaplarımıza eklediğimiz onlarca, yüzlerce kişiyle görünmez bir bağlantıya sahibiz. Başkalarının hayatlarını takip edip kendi hayatımızdan kesitleri paylaşırız. Sözde oldukça sosyal ve çevresi geniş biri gibi gözükebiliriz. Görünüşte birçok takipçimiz veya arkadaşımız olabilir fakat bu modern yaşamın bir ironisinden öteye geçemiyor maalesef.
Takipçi listenizde kaç kişi bulunursa bulunsun iş gerçek hayata geldiğinde gerçekten kendinize yakın gördüğünüz kişi sayısı bir elin parmağını geçmez.
Birçok kişiyle ortak alanlardan dolayı hesaplarımızda etkileşimde kalıyoruz (okul ve iş yeri gibi zorunlu olarak sosyalleştiğimiz alanlar) ama edilen sohbetler genelde fazla yüzeysel ve duygusuz kaçabiliyor.
Aynı şey gerçek hayattaki sohbetlerimiz için de geçerli. Mesela çoğu zaman duygularımızı ifade etmekten ve gerçek düşüncemizi söylemekten kaçınabiliyoruz.
Çevrenizi genişletmek ve yeni insanları tanımaya çalışmak çoğu zaman insanı zorlayan bir durum halini alabiliyor. Sosyal medyada her şey mükemmel olarak gösterildiği için hem bazen yeni sosyal çevreler oluşturmak istiyoruz hem de bizler de hayatımızı sorunsuzmuş gibi gösterebiliyoruz. Bu biraz kısır döngü halini alabilir çünkü gündelik hayatımız sürekli bir rutin içerisinde gidiyor. Çoğu zaman sosyal etkinliklere para ve zaman bulamayabiliyoruz veya iş, okul, aile gibi zorunluluklardan dolayı sosyalleşmeye enerjimiz kalmayabiliyor. Bu normal bir durum fakat diğer açıdan bakarsak en yakınımızda olan sosyallik alanı telefonlarımızda yüklü sosyal medya uygulamaları olduğu için orada fazla zaman geçirerek kendimizi pek de gerçek yansıtılmayan yaşantılara ve ilişkilere maruz bırakarak olumsuz yönde etkiliyoruz. Her gördüğümüz gönderi örneğin mutlu insanlar, mükemmel evler, pahalı giysiler vb. şeyler bizleri yetersiz hissettirebiliyor.
Bu yüzden de fark etmeden yalnızlığa sürüklenebiliyoruz.
İnsan yapısı gereği sosyal ve başka bireylerle ilişki kurmaya eğilimli bir varlık. Genel anlamda bakarsak kendimizi ne kadar yalnız hissedersek hissedelim yakın çevremizle sorunlarımızı açıkça paylaşmaya çalışabiliriz. Eğer bu konuda zorlandığınızı veya sosyal medyanın aldatıcı etkisinden dolayı ikili ilişkilerin artık yeterince gerçekçi olmadığını düşünüyorsanız bir profesyonelden yardım alabilirsiniz.
Modern yaşamın sizi modern bir yalnızlığa mahkum etmesine izin vermeyin, sonuçta bu hayat sizin ve bir daha tekrarı yok. Kendinize değer vermeyi lütfen unutmayın.