Güz Ortası Festivali

Yüzyıllardır kutlanan bir Çin Festivali.

Bildiğimiz üzere Çin 3500 yıllık köklü bir tarihe sahip. Bu süreçte farklı milletlerle bir arada yaşayarak onlardan etkilendi ve onları etkiledi. Sonunda ortaya zengin bir kültür mirasıyla birlikte Geleneksel Çin Festivalleri ortaya çıktı. Çin'de her etnik grubun kendine özgü festivalleri var, Çin’de yaşayan 56 farklı etnik grup olduğunu düşünürsek bu konuyu ayrıca ele almamız gerekir. Başka bir zaman bu festivallere ayrıntılı değineceğim. İlk yazımda, geçtiğimiz günlerde kutlanan 中秋节 zhongqiu jie Güz Ortası Festivalini, veya bir diğer adıyla Ay Festivalini anlatmak istiyorum.

Güz Ortası Festivalinin tarihi MÖ 3000 yıl önce hüküm süren, Çin’in ilk hanedanlığı olduğu düşünülen Shang Hanedanlığına dayanıyor. Çin takviminde 8. ayın 15’inde kutlanan bu festival bu sene 10 Eylül’de kutlandı. Güz Ortası Festivali günümüzde Çin kültüründe önemli bir yer kaplamaktadır. 2006 yılında Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Değiştirilemez Kültürel Miras olarak kabul edildi ve 2008'den beri ulusal tatil. Sonbaharın sona ereceğini ve soğukların başlayacağını haber verir.

Çin takviminde bu gün ayın en parlak ve yuvarlak olduğu zamandır. Çinlilerin aya karşı bizden farklı yaklaşımları var, özellikle de dolunaya. Onların kültürleri, estetik değerleri ve felsefesi içinde ay önemli bir yere sahiptir ve şiir, şarkı, resim gibi pek çok yerde karşımıza çıkar, aynı zamanda bir araya gelme anlamı taşır. Çincede bir araya gelmek 团圆 tuan yuan olarak okunur. İkinci karakterin kelime anlamı çemberdir, dolunay da görünüş olarak yuvarlaktır, bu sebeple Çinliler Dolunay ile bir araya gelmeyi, toplanmayı bağdaştırmıştır. Bu festivalde de insanlar bir arada toplanır, beraber ayı izlerler ve ay keki yerler. Peki nasıl ortaya çıktı bu Güz Ortası Festivali?

Efsaneye göre bundan çok uzun zaman önce gökyüzünde on tane güneş varmış. Bu güneşler sırayla doğar ve batarmış. Fakat sonraları güneşler sırayla görevlerini yapmayı reddetmiş, hepsi aynı anda gökyüzünde belirmiş. Tüm göller, nehirler kurumuş, bitkiler çürümüş, hayvanlar açlıktan ölmüş, insanlar yiyecek yemek bulamaz hale gelmiş. Günlerden bir gün Hou Yi adında genç bir okçu güneşler ile anlaşma yapmak istemiş, fakat güneşler bunu kabul etmemiş. Hou Yi 9 güneşi de okuyla vurduktan sonra geriye kalan son bir güneşi bırakmaya karar vermiş.

Hou Yi insanların güvenini ve sevgisini kazanmış, daha sonra köyden Chang E (çang ı) adında bir kadın ile evlenmiş. Chang E çok güzel ve kibar bir kadınmış, sık sık köylülere yardım edermiş. Hou Yi bu sırada köydeki insanlara okçuluk dersi veriyormuş. Bunların arasında Pang Meng adında hain ve açgözlü bir adam varmış. Bir gün Hou Yi Kunlun Dağı yolunda Xi Wangmu ile karşılaşmış. Ana tanrıça ona iki tane hayat iksiri vermiş ve bunları içen kişinin ölümsüz olacağını ve cennete yükseleceğini söylemiş. Hou Yi eşinden ayrılmak istemediği için ikisini de Chang E’ye saklaması için vermiş. Bunu duyan Pang Meng, Hou Yi’nin evden ayrıldığı bir gün onun evine giderek Chang E’den hayat iksirini istemiş. İlaçları ona vermek istemeyen Chang E ikisini de içmiş. Hemen ardından yavaş yavaş göğe yükselmiş ve cennette ölümsüz bir tanrıça olmuş.

Hemen Xi Wangmu’ya gidip insanlar alemine biraz olsun yaklaşmak için yalvarmış, Xi Wangmu ayın insanlar alemine yakın olduğunu, fakat çok soğuk olduğunu söylemiş. Chang E kabul etmiş ve ay sarayına gidip oradan kocasını aramaya başlamış. Bu sırada Hou Yi gökyüzündeki ayın üstünde Chang E’nin yansımasını görmüş. Yapacak bir şeyi olmayan Hou Yi eşinin en sevdiği yemekleri yapıp ay ışığı altında onu anmış. Chang E’yi seven halk da bu geleneği sürdürmüş ve bu gelenek zaman içinde günümüzde kutlanan Güz Ortası Festivaline dönüşmüş. 

Çok yaygın bir halk hikayesine göre Yuan Hanedanlığı zamanında Moğolların buyunduruğu altında olan Çinliler Güz Ortası Festivali'nde isyan etmeye karar verirler. Bunun sebebi Moğolların bu festivalde ay keki yememesidir. İsyancılar Moğol kralının sağlığı için diyerek başkentte ay keki dağıtırlar. Bu ay keklerinin içinde 8. ayın 15'inde Moğolları öldür notu yazar. Festival akşamı isyancılar bir saldırı düzenleyip Moğolları yönetimden indirirler ve yerine Ming Hanedanlığı kurulur. Bu sebeple Güz Ortası Festivali ay kekleri yiyerek kutlanır, da denir.

Ay kekleri dışı sert, içi yumuşak dolgu kaplı bir hamur işidir. Üzerlerinde uyum, uzun ömür gibi yazılar bulunur. İç malzemesinde genellikle kırmızı fasulye, yeşil çay, meyve ezmesi, tatlı patates ezmesi ve çiçek kullanırlar. Son zamanlarda farklı aromalı ay kekleri de yapmaya başladılar. Bu sene kuruyemişli ay keki için Türkiye'den kuruyemiş tedarik edildi. Ay keki o kadar yaygınlaştı ki Türkiye'de bazı Çin Lokantalarında ay keki bulmak mümkün. Bu tatlıyı Çin'e gitmeden de deneme şansınız var, fakat yine de gitmenizi tavsiye ederim diyor ve yazımı burada noktalıyorum.