Harry Potter ve Ölüm Yadigarları'ndaki Animasyon Sahnesi
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları'ndaki animasyon sahnesi serinin en akılda kalıcı sahnelerinden biri ve beklenmedik yerlerden ilham alıyor.
Harry Potter kitapları ve filmleriyle büyümüş birisi olarak 20. yıl dönümü için oyuncuların bir araya gelişi ile dikkatim yeniden bu dünyaya döndü. Çocuklar ve hatta lise çağındaki gençler için heyecanlı, eğlenceli ve zaman zaman öğretici özellikleri olduğunu ve benim gibi seriyle büyümüş olanlar için ne kadar nostaljik olduğu bir kenara bırakıldığında, yetişkin kitap ve film severler için pek bir şey ifade edeceğini sanmıyorum. Ancak bu yazıda özellikle ilk Ölüm Yadigârları filmindeki animasyon sahne üzerinde odaklanmak istiyor ve hem sinematik hem de hikaye anlatımı açısından filmlerde o noktaya kadar görmediğimiz bir değer taşıdığını düşünüyorum.
Filmde Hermione'nin anlattığı, Rowling'in de başka hikayelerle beraber kitap haline getirdiği 'Üç Kardeşin Hikayesi' isimli öykünün ve filme adını veren Ölüm Yadigarları'nın görselleştirilmesi olan sahne, eğer var olmasa diğer sahnelerden hiçbir ayrımı olmayacak bir anı tamamen dönüştürerek en akılda kalıcı kısımlardan birini oluşturuyor.
'Üç Kardeşin Hikayesi' isimli animasyon İngiliz görsel efekt stüdyosu olan ve yalnızca sinema değil video oyunları, reklamcılık ve televizyon alanlarında da çalışan Framestore tarafından yaratıldı. Filmin prodüksiyon zamanında Framestore Warner Bros. ile uzun süredir çalışıyordu ve serinin daha önceki filmlerinin görsel efektlerini yapmıştı, hatta devam serisi niteliğinde çekilen Fantastik Canavarlar serisinde de çalışmaya devam ediyor. Elbette ki bu sefer stüdyo görsel efekt eklemek yerine bütün bir sahneyi çizme, renklendirme ve canlandırma ile görevlendirildi. Filmin yönetmenliğini her ne kadar David Yates yapmış olsa da bu bahsettiğimiz üç dakikalık sahnenin hem illüstratörlüğünü hem de yönetmenliğini Ben Hibon yaptı.
Masalın içinde yer alan imgelere geçiş kitaptan alınan ilham ile gerçekleşir: bütün illüstrasyonların arkasında bulunan doku eskimiş kitap sayfalarını andırır. Hikayedeki üç kardeş ve Ölüm'ün resmedilişi ise Ben Hibon ve ekibini Çin'e kadar götürür. Karakterlerin resmedilişi için ana ilhan kaynağının milattan önceye kadar uzanan Çin gölge tiyatrosu olduğu söylenmekte. Benzerlikler orada bitmiyor: Çin gölgeleri hakkındaki en ünlü efsanelerden biri milattan önce 140'tan 85'e kadar hüküm süren İmparator Wudi hakkında. Efsaneye göre uşaklarından bazıları imparatorun genç yaşta ölen sevgilisinin silüetini tahtaya kazırlar ve çadırına gölgesini yansıtırlar, sonuç olarak imparator ölü sevgilisinin öbür dünyadan onu ziyarete geldiğine inanır. 'Üç Kardeşin Hakayesi'nde ortanca kardeşin hikayesini andırıyor bu efsane, çünkü masalda ortanca kardeş ölmüş nişanlısını tekrar görebilmek için Ölüm Yadigarları'ndan birisini kullanıyordu, ancak Çin efsanesinde olduğu gibi sevdiği kadın gerçekten geri dönmüyordu.
'Üç Kardeşin Hikayesi' hem detaylara gösterilen dikkat hem de görsel kalitesi ile filmde öne çıkıyor ve izleyenler için en akılda kalıcı sahnelerin başında gelmeyi başarıyor. Bütün bunlar göz önüne alındığında yalnızca bu üç dakikalık animasyonun 6 aylık bir süreçte tamamlandığını öğrenmek şaşırtıcı olur mu bilemiyorum. Ayrıca üzerinde 32 kişilik bir takım çalıştı. Karşılaştırma yapabilmeniz için: bütün filmin çekilmesi bir yıl sürdü. Yani yalnızca animasyon sahnesinin iki katı. Gösterilen özen ve önem bu kadar fazla olunca, sahnenin günümüzde hâlâ ikonik olarak kabul edilen görüntüler oluşturmuş olması pek de beklenmedik değil.
İzleyebilmeniz için sahne: