Hayat Geç Kalmayı Affetmiyor

İnsan en çok kendi kalbine geç kalırmış. Sen geç kalma.

Zaman ne demek? Bence zaman geri dönüşü olmayan bir yolculuktur. Çünkü biz bu dünyanın yolcusuyuz. Ve belli bir zaman sonra yolculuğumuz bitecek. Ve biz bu dünyadan göçüp gideceğiz. Ve biz buna rağmen ölüm yokmuş gibi yaşıyoruz. Hep dünyalık şeyler için kendimizi harap ediyoruz. Hep daha iyi bir evimiz, arabamız olsun. Daha lüks bir hayatımız olsun diye çırpınırken nereden geldiğimizi ve nereye gideceğimizi unutuyoruz.  Ve en önemlisi yarın ne olacağını bilmeden kırıp döküyoruz, incitiyoruz, inciniyoruz.

İnsan nefsini unutup affetmiyoruz. Hiç kimsede hata payı kabul etmiyoruz. Oysa unuttuğumuz şey biz insanız. Nefsimiz var hata yapabiliriz. İnsan affedilmeye muhtaçtır. Kin tutmak yerine neden affetmeyi öğrenemiyoruz? Neden sevdiklerimize sımsıkı sarılıp, kıymet bilmiyoruz? İnsan, yarın ölecek gibi yaşarsa ve sevdiklerini yarın kaybedebilir ihtimalini düşünerek yaşarsa bu dünya daha yaşanılabilir olur.   İncitmeden sevmeyi, kırıp dökmemeyi, kin tutmak yerine affetmeyi, sevdiklerimizi kıymetini bilmeyi öğreniriz. Bu dünyada sevdikleriniz öldükten sonra pişmanlık duyanlardan değil yaşarken kıymet bilenlerden olun.

Zaman hızlı geçerken biz hayata geç kalıyoruz. Söylenmemiş bir özür, geç kalınmış bir adım, bastırılmak zorunda kalmış duygular, Çabalanmamış bir hayalin üzüntüsü, Uzatılmamış bir el ve en acısı kendine, kalbine geç kalmak; Bir nevi bu dünyanın acısını omuzlarında taşımak gibi bir şey. Geç kaldığın her şey omuzlarında yük olurken sen keşkelere, pişmanlıklarına ağlıyorsun.

Geç kalma; Sevmeye, anlamaya, görmeye, duymaya, iyiliğe, affetmeye, anı yaşamaya, kıymet bilmeye. Ve son olarak söylemek istediğim; Sevin, çokça sevin, incitmeden, kırmadan, dökmeden sevin. Yüreğinizden sevgiyi eksik etmeyin! Sevdiklerinin gözlerinin içine bakıp korkmadan sevginizi dile getirin. Yüreğinizde ki Allahtan gelen umuda sahip çıkın. Kimsenin umudunuzu almasına izin vermeyin. Kendi hayat hikâyenizi kendiniz yazın. Başkasının elinizdeki kalemi almasına izin vermeyin! Ve iyi insan olmak için çabalayın, gönüllere dokunun, güzel izler bırakın. Empati kurmaya, ilk öncelikle kendinize sonra da yaratılan her şeye değer vermeye özen gösterin. Kin tutmayın! Affedin, çokça affedin. Gökyüzüne bakmayı, hayal kurmayı, şükretmeyi ihmal etme. Hayalleriniz için hep mücadele edin. Ve bir gönülde yara olmamaya dikkat edin. İnsan insana yara değil şifa olmalı. İnsanlara şifa olun. Ve unutmayın; her şifa olduğunuz yürek, ruhunuzu umut ve sevgi ile tazeleyecek. Kimsenin saçındaki ak olmadan, kimsenin gözyaşı sebebi olmadan, kimsenin diline ah olmadan, kimsenin gönlüne yara, omuzlarına yük olmadan bu dünyadan göçüp gitmeye çalışın. Öldüğünüzde arkanızdan iyi insandı kelimesini söyletmek için bu dünya da var olun.

Ve unutmayın; Hayat geç kalanları asla affetmez, geç kalmayın…