Hayatın Anlamı Üzerine
Hayatın anlamı üzerine birkaç söz...
Hayatın anlamı nedir? Yıllardır kendime sorduğum bir soru bu. Ne zaman doğru cevabı bulacağım bilmiyorum aslında tek bir doğru cevap var mı ki bu soruya?Ondan da emin değilim.Nasıl herkesin düşüncesi farklı ise bu konuda da herkesin hayatın anlamına karşı bakışı farklıdır. Ama ben bu yazımda anlamın ve hayatın anlamın benim için ne ifade ettiğinden, ve çok sevdiğim bir psikiyatrist ve nörolog olan Viktor Emil Frankl hayatın anlamına dair neler düşünmüş onları paylaşacağım.
Öncelikle Viktor Frankl kimdir şöyle kısaca bir bakalım. Kendisi Nazilerin sıkı denetiminde olduğu dönemde Yahudi kökenli biri olarak, kamplarda kaldıktan sonra hayatta kalmayı başarmış biri. Elbette hayatın anlamı hakkında bir şeyler söylemesi çok muhtemel yaşadığı onca şeyden sonra. Bakalım peki neler yaşamış. Frankl ve ailesi, sıkı denetim dönemlerinde Viyana'da kaldıkları kamplarda çok sıkıntılar yaşamış, hatta Frankl tüm ailesini kaybetmiştir o kamplarda. Kamptan kurtulduktan sonra bile yaşamaktan vazgeçmemiş, aksine hayatın anlamını aramaya başlamış ve bir noktada kendisine bir anlam edinmiştir. Logoterapinin kurucusu olan Frankl, son zamanlarda çok ünlü olan İnsanın Anlam Arayışı kitabının da yazarı.
Bu kitabı ilk okuduğum zaman , Frankl ile ilk tanıştığım zamandı. Okuduktan sonra elbette durmadım ve onu daha çok araştırmaya başladım. Gerçekten yaşadıklarına karşın hayatta bir anlam bulabilmesi hayranlık uyandırıyor. Şimdi sizlerle bu kitapta beni en etkileyen sözleri sizlerle paylaşıp, yorumlayacağım. Bu sözlerden ilki: "Yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmaktır." Kendisi çok acı çeken , sevdiklerini kaybeden bir insan olarak bunu diyebiliyorsa ben ne diyebilirim ki diye düşünüyorum bazen. Bu söze belki bu noktada katılabilirim , biz duygularımız ile yaşadığımızı hissederiz kimi zaman sevinçle , kimi zaman da acı ile. Ama özellikle acı ile evet ben yaşıyorum, ben varım diyebiliyoruz. Belki de bu yüzden demiştir Viktor Frankl bu sözü.
" Beni kalbinde bir mühür gibi taşı, sevgi ölüm kadar güçlüdür." Sevgi belki de ölümden bile güçlüdür benim için. Ölüm ile ne kadar yıkılırsak, ne kadar acı çekersek, sevgi ile de bir o kadar iyileşiriz, nefes alırız... Layıkıyla seven kişi de sevilen kişi de, daima gelişir ve bir çiçek misali büyür. Ama ne kadar iyileştirici gücü olsa da, sevgisizlik de bir o kadar güçlüdür, çünkü insanı bir anda yıkabilir. Öyle ya da böyle sevgi ölümle bitmez, en azından anılır yıllar geçse bile. Son olarak paylaşmak istediğim sözü: "Güzel olan her şey nadir olduğu kadar da güçtür." Kolay kazanılan şeyler zaten "çoğunlukla" güzel değildir bence. Elbette bu benim düşüncem, fakat ben ne zaman bir şey için çabalasam, ne zaman bir hedefim uğruna vaktimi harcasam, kazandığım o şey beni o kadar mutlu eder ki o yol bana zor gelmez aksine ulaşacağım güzel şey için buna değdi diyeceğim bir yol olur.