Nostalji: İyi mi Kötü mü?
Nostalji nasıl bir deneyimdir? Neden nostaljik deneyimler yaşarız? Nostaljinin işlevleri nelerdir? Nostalji bir kaynak mı yoksa patoloji mi?
Neredeyse hepimiz gün içerisinde geçmişte kalan anılarımızı düşünürken dalıp gideriz. Bize bu geçmişi hatırlatan bazen bir fotoğraf olabilir. Örneğin okula başladığımız gün çekildiğimiz veya arkadaşlarımızla gittiğimiz unutulmaz bir tatilin fotoğrafı bile bizleri nostaljik hislere sürükleyebilir. Bu bazen uzun yıllardır görmediğimiz ve okuldaki ilk günümüzde bize sıra arkadaşlığı yapan bir kişi de olabilir. Bize eski zamanları hatırlatan şarkılar da yine nostaljik deneyimlerin kaynağı olabilir. Öyle ki sadece eski zamanların popüler şarkılarının çalındığı radyo ve müzik kanalları bile vardır. Peki bu nostaljik deneyimlerime yol açan tüm bu unsurların bizlerde uyandırdığı hislerin içeriği nasıldır? Nostaljik hisler deneyimlemek ne işe yarar? Nostaljik hisler, bizlerde üzüntüye mi sebep olur, yoksa iyi hissetmemizi mi sağlar? Nostaljinin işlevi nedir?
Nostalji kavramı, ilk olarak 17. yüzyılda İsviçreli tıp öğrencisi Johannes Hofer tarafından "nostos" (Eski Yunanca "eve dönmek") ve "algia" (Eski Yunanca "acı") kelimelerinin birleşimiyle oluşturulan ve evinden ve ülkesinden uzakta savaşan İsviçreli paralı askerlerin yaşadıkları endişe, ağlama nöbetleri, düzensiz kalp ritmi ve uykusuzluk gibi belirtileri tanımlamak için kullanıldı (McCann, 1941, s.387, akt. Routledge ve ark., 2013; Sedikides ve ark., 2006). 19. yüzyılda ise nostalji kavramı yalnızca belirli grupları etkileyen değil, daha ziyade evlerinden uzakta olan ve onu özleyen her bireylerde görülen depresyon benzeri bir psikopatoloji olarak görülmeye başlandı (Davis, 1979, akt. Routledge ve ark., 2013). Nostaljiye bu görüşler her ne kadar birbirlerinden farklı da olsa ikisinin de ortak yönü, söz konusu deneyimin olumsuz bir içeriğe sahip olmasına yönelik bir anlayıştır. Bir diğer ifadeyle bu iki görüş de nostaljiyi olumsuz bir deneyim olarak tanımlamaktadır.
Ancak son zamanlarda yapılan çalışmalar bunun pek de böyle olmadığını işaret etmektedir. Örneğin otobiyografik öykülerin periyodik olarak yayımlandığı bir içeriğin incelendiği bir çalışmada nostaljik deneyimlerin en çok evlilik gibi kişilerin yaşamlarında önemli yere sahip olaylarda deneyimlendiği bulunmuştur (Wildschut ve ark., 2006). Yine kişilerin hayvanlara ve insanlara ilişkin deneyimleri de nostaljik içeriğe sahiptir. Ayrıca nostaljik deneyimlerin olumsuz duygulanımdan olumlu duygulanıma geçtiği* yaşam öykülerine de sıklıkla rastlanılmıştır. Aynı çalışmada incelenen nostaljik yaşam öykülerinin daha ziyade olumlu duygulanımlar içerdiği de rapor edilmiştir. Görüldüğü gibi nostaljik deneyimler, olumsuz içerikte olmaktan çok olumlu içeriğe sahiptirler.
Nostaljinin bu türden deneyimlerle ilişkili olduğunu göstermek için, en çok sevdiğim psikiyatristlerden biri olan Viktor Frankl'dan bir örnek vereceğim. Bilindiği üzere Viktor Frankl, İkinci Dünya Savaşı esnasında inancı ve kimliği sebebiyle Nazilerin toplama kamplarında tutulmuş ve tüm güçlüklere rağmen hayatta kalmayı başarmış önemli bir psikiyatristtir. Frankl, toplama kamplarındaki deneyimlerini paylaştığı "İnsanın Anlam Arayışı" isimli eserinde, kişilere ilişkin (buradaki örnekte sevdiği kişi olarak eşi) nostaljik deneyimlerini anlatıyor. Frankl’ın kendisi gibi eşi de toplama kamplarına götürülmüştür ve Frankl eşinin yaşayıp yaşamadığını bilmiyordur:
"Karımın hayatta olup olmadığını bilmiyordum ve bunu anlamanın hiçbir yolu da yoktu... Ama o anda bu, önemli olmaktan çıkmıştı. Bilmeye ihtiyacım yoktu; sevgimin, düşüncelerimin ve sevgilimin hayalinin gücüne hiçbir şey dokunamazdı." (Frankl, 2018, s.53)
"İçsel yaşamdaki bu yoğunlaşma, tutuklunun geçmişe kaçmasını sağlayarak, varoluşunun boşluğundan, terk edilmişliğinden ve tinsel yoksulluğundan kurtulmasını sağlıyordu... Hayallere dalabildiği zaman, tutuklunun hayal gücü, geçmişin, çoğunlukla önemli değil, önemsiz olaylarıyla ve küçük ayrıntılarıyla oyalanıyordu. Nostaljik belleği bu olayları yüceltiyor ve garip bir yapıya sokuyordu. Dünyaları ve varoluşları uzak görüyor ve ruh, özlemle bunlara uzanıyordu." (Frankl, 2018, s.54)
"Tutuklunun içsel yaşamı daha çok yoğunlaşma eğilimi gösterdikçe, sanatın ve doğanın güzelliği, o ana kadar hiç olmadığı şekilde yaşanıyordu. Bu güzelliklerin etkisi altında kişi bazen kendi ürkütücü şartlarını bile unutuyordu. Auschwitz'den Bavaria'daki bir kampa yaptığımız yolculuk sırasında sevk vagonunun küçük, telli penceresinden, günbatımında parlayan doruklarıyla Salzburg Dağları'na bakarken birisi yüzlerimizi görseydi, bunların, bütün yaşam ve özgürlük umutlarını yitirmiş insanların yüzleri olduklarına kesinlikle inanmazdı." (Frankl, 2018, s.54).
Görüldüğü gibi mesele yaşamımızda değer verdiğimiz önemli insanlara ilişkin nostaljik anılar olduğu zaman, en umutsuz koşullarda bile iyi hissedebiliyoruz.
Peki nostaljik deneyimlerin işlevi nedir? Nostalji sayesinde ne gibi kazanımlar elde ederiz? Bir çalışmada (Routledge ve ark., 2012), katılımcılardan hayatlarındaki nostaljik bir deneyime ilişkin kelimeler yazmaları istenmiştir. Başka katılımcılardan ise gelecekte yaşanmasını arzuladıkları ve kendileri için önemli olacak deneyimlere ilişkin kelimeler yazmaları istenmiştir. Ardından iki ayrı gruptaki katılımcıya "yaşamlarındaki anlam" duygusunu bildirmeleri için bir ölçek uygulanmıştır. Nostaljik deneyimleri hakkında kelimeler yazan katılımcılar, gelecekte yaşamak istedikleri önemli olaylar hakkında yazan katılımcılara kıyasla daha fazla "anlam" duygusu deneyimlediklerini bildirmişlerdir. Bir diğer ifadeyle nostaljik deneyimler, anlam duygusunu kuvvetlendirmektedir.
Özetle, nostaljik deneyimler, 17. ve 19. yüzyılda tanımlandığının aksine olumsuz duygular değillerdir. Ayrıca nostalji sayesinde anlam duygularıyla da doluyoruz. Nostaljiye ihtiyacımız var gibi duruyor.
*Otobiyografik anlatılarda "olumsuzdan olumlu duygulanıma geçilmesi", Öyküsel yaklaşımda Redemptive kelimesiyle kullanıyor. Bu kelimenin Türkçe karşılığını bulamadım.
Kaynakça
Frankl, V. E. (2018). İnsanın Anlam Arayışı. (44. Baskı). (S. Budak, Çev.). Okuyanus (Orijinal eserin basım tarihi 1946).
Routledge, C., Wildschut, T., Sedikides, C., Juhl, J., & Arndt, J. (2012). The power of the past: Nostalgia as a meaning making resource. Memory, 20, 452–460.
Routledge, C. Wildschut, T., Sedikides, C. ve Juhl, J. (2013). Nostalgia as a Resource for Psychological Health and Well-Being Social and Personality Psychology Compass 7/11 (2013): 808–818, 10.1111/spc3.12070
Sedikides, C., Wildschut, T., Arndt, J., & Routledge, C. (2006). Self and affect: The case of
nostalgia. J. P. Forgas (Ed.), Affect in social thinking and behaviour: Frontiers in
social psychology (s. 197-215). İçinde. New York, NY: Psychology Press
Wildschut, T., Sedikides, C., Arndt, J., & Routledge, C. D. (2006). Nostalgia: Content, triggers, functions. Journal of Personality and Social Psychology, 91, 975–993.
Resimli Kaynaklar
https://pixabay.com/tr/photos/foto%C4%9Fraflar-eller-tutmak-eskimi%C5%9F-256887/
https://pixabay.com/tr/photos/saat-cep-saati-rezro-nostalji-7755463/