Hayatınızı Değiştirecek Film Önerisi

Irk, gurur ve saygı uğruna birbirimizi öldürüyoruz.

KEFERNAHUM

Mahkemenin asıl konusu ise Zain'in anne ve babasından şikayetçi olmasıdır. Hakimin neden şikayetçisin sorusuna Zain şöyle yanıt verir:

"Beni dünyaya getirdikleri için."

[Ve filmin en önemli sahnelerinden biri de Cezaevinden arayıp anne babasını şikayet ettikten sonra yetişkinlere verdiği tavsiye ;

“Yetişkinlerden beni dinlemelerini istiyorum, çocuk yetiştiremeyen yetişkinlerin çocuk yapmasını istemiyorum. ] 

12 yaşındaki bir çocuk ne kadar mı acı yaşayabilir?Çocukların adaletsizlik içinde yüzdüğü bataklık bir hayat. Belki de dünyanın en acı verici durumudur, bir çocuğun 'neden doğdum ve neden buradayım' sorusunu sorması. Çünkü onlar başkalarının hatalarının bedellerini ödeyen masum canlılar. Başarısız sistemlerin cezalarını çekerler. Biran için olsun kendimizi onların yerine koyduğumuzda şuan sahip olduğumuz her şeye binlerce kez teşekkür etsek de bu onları, o hayatlardan çekip çıkarmıyor. Canları için savaşmadıkları, açlıktan ölümle mücadele etmedikleri, kardeşlerini daha 11 yaşında evlendirmek zorunda kalmadıkları, çocuk yaşta çocuk sahibi olmak zorunda bırakılmadıkları, hayata nefret kusmadıkları, neden doğdum diye sormadıkları bir dünya için bakamayacağımız varlıkların dünyasını cehenneme çevirmeye hakkımız yok.Irkçılığınızı lütfen bir kenara bırakıp empati kurun.

DUYGULARIN RENGİ

Renkler Farklı Olsa Da Duygular Hep Aynıdır.

Çok satan bir romandan uyarlanan “Duyguların Rengi” 1960’ların Mississippi’sinde evlere hizmetçi olmak dışında başka bir seçenek bırakılmamış siyahi kadınların çalıştıkları evlerde yaşadıkları ayrımcılığın yüreklere dokunan hikâyeleri iyi yazılmış bir senaryo eşliğinde birbirinden samimi oyuncu performanslarıyla süslenmiş. Skeeter adlı genç bir kadın bir kitap projesi için etrafındaki evlerde hizmetçi olarak çalışan siyah kadınlarla görüşmeye ve onların tecrübelerini dinlemeye başlar. Zamanla küçük bir kadın topluluğu oluşmaya başlar aralarında. ve onların sırf siyahi olduğu için yaşadıkları durumu anlatan bir kitap yazar. Eşitlik ve arkadaşlık üzerine duygusal, güzel duygular veren pozitif bir film. Ve filmde beni en çok etkileyen:

|Her gün toprağın altına girmediğin sürece her sabah uyandığında bazı kararlar alman gerekecek . Kendine bu soruyu sorman çok önemli!

Bugün hakkımda söylenecek bütün kötü şeylere inanacak mıyım? |

ÖZGÜRLÜK YAZARLARI

Biz savaştayız! Yaşadığımız her gün mezun oluyoruz. Çünkü bize ait olanı korumak için ölmekten korkmuyoruz. İnsan kendine ait olanı korumak için ölürse saygı görerek ölür."

23 yaşındaki idealist genç öğretmen Erin Gruwell (Hilary Swank), ilk ders günü için Wilson Lisesi’nin kapısından adımını atarken içine girmekte olduğu yepyeni dünyayı kucaklamaya hazırdır. İdealist öğretmen Erin, çok başka dünyalardan gelen karakterlerle uğraşmak zorundadır. Aslında farklı ırklardan gelen bu öğrenciler için okul, sadece yaşları gereği orada bulunmak zorunda oldukları bir yerdir. Erin, kendi yöntemleri ile onlara yakınlaşmaya çalışsa da bu niyeti daha da büyük tepkilere yol açar. Çünkü öğrenciler, hayatta yüzleştikleri ırksal ve toplumsal acı gerçekleri farkına vararak öğretmenlerinin saf idealizmi bırakmasını isterler. Zaman içinde onlarla iletişim kurmayı başaran Erin, herbiri birbirinden farklı hikayesi olan bu gençleri, kendi hikayelerini yazmaları ve bunu da birbirleri ile paylaşmaları konusunda cesaretlendirir. İşte tam da bu yazılar, öğrencilerin hayata tutunmalarını sağlayan bir araca dönüşecektir.

Oscar ödüllü oyuncu Hilary Swank’ın rol aldığı film, Erin Gruwell isimli bir öğretmenin gerçek hayat öyküsünden uyarlanmıştır.