Her An Kendinin En İyi Versiyonu Olmak Zorundasın
Yatağında uzanıp dinlendiğin bir gün sosyal medyada gezinerek en büyük hatayı yapıyorsun.
Hayatta bir insanın elde edebileceği en iyi duygulardan biri, “başarma" duygusudur. Hırslı bir insan olun ya da olmayın, hayatınızın her evresinde büyük ya da küçük bir başarı arayışı içerisindesiniz. Akademik başarılar, kariyer başarıları ya da kişisel başarılar her daim insana öz güven duygusu aşılar. Başarıya ulaşırken insanı o yolda tutan şey, her geçen gün daha da iyiye gittiğini görmektir. Bir sınava hazırlanırken puanlarının git gide yükselmesi, spor yapıyorsan vücudunun gelişmesi, bir hobinde her geçen gün iyileşmen başarıya ulaşmanın ilk aşamasıdır. İnsanın kendini yeterli görmesi önce çevresindekilerle başlar. Herkesin görebileceği başarıları elde ettikten sonra duyulan o haz, insanı başka başarılara giden yollara sokar ve bu “yeterli olma", “başarma" arzusu insanda bir bağımlılık hâline gelir.
Sosyal medyada gördüğünüz insanların ve o insanların hayat tarzını benimseyen insanların başına gelen şey kısmen budur. Verimli yaşamak onlar için bir hayat tarzıdır ve başka bir yaşamı düşünemezler. Her sabah günlerini planlamaları, estetik bir şekilde yemek yemeleri, hayatta sahip olduklarına şükretmeleri için bir şükür defteri tutmaları gerekir. Aslında günlük basit işleri planlamak ve bitirmek dışında gerçek bir başarıya odaklanmak için vakitleri ve enerjileri kalmaz. Günün sonunda elde ettikleri tek başarı günü bitirebilmek olur.
Peki, gerçekten böyle yaşayan insanlar var mıdır? Ben düşünmüyorum. Bazı insanlar için günlük birkaç işi tamamlayabilmek de bir başarıdır. Kendini kötü hissettiğin bir günde yataktan kalkıp bir yemek yiyebilmek bile çok zor gelebilir. Fakat sosyal medyadaki insanların takipçilerine empoze etmeye çalıştığı şey bambaşkadır. Sabah kahvaltısında kendine bir yumurta kırmayı bile çok süslü hâle getirirler. Bir insan istisnasız her sabah işe gitmeden önce kendine karnını doyurmak dışında göze de hitap edecek bir sofra hazırlamaya enerji bulabilir mi? Herkes videolardaki gibi sabah koşuşturmacasında tabağıyla bardağının renk uyumuna, ekmeğini en düzgün şekilde kesmeye dikkat edebilir mi? Kimsenin, buna o videoları çeken insanlar da dahil, vakti yok. Ders çalışmaya başlamadan önce masayı düzenlemek için gerçekten ders çalışmaktan daha çok vakit ayırmak, bir akşam dışarı çıkmak yerine evde nasıl sosyalleşebileceğinle alakalı kitaplar okumak, tek bir hafta sonunu bile boş geçirmemek uğruna anlamsız rutinlerle uğraşıp gerçek işine enerji bulamamak, sosyal medyanın kişisel gelişim yalanının sadece belli başlı sonuçlarıdır. İnsanın tüm gün uzanıp hiçbir şey yapmamasını, yeteri kadar sağlıklı beslenmemesini bir öz saygı eksikliği olarak yorumlarlar. Bu videoları gören insanlar kendi hayatları hakkında kötü hissederler. Eğer her gün, her an kendinin en iyi versiyonu olmak için uğraşmıyorsan bir başarıya ulaşamazsın algısı, insanları başarısız yapan asıl etkendir. Bu insanların verimli olmak dışında bir amacı, hedefi olmamakla birlikte nasıl verimli olacakları hakkında da hiçbir fikirleri yoktur. Bu şekilde yaşamak bir görev hâline gelir. İnsanın hayat koşuşturmacası içinde nasıl yaşayacağını bu kadar detaylı düşünmemesi öz saygı eksikliği değil, dinlenmektir.