Her Tırtıldan Kelebek Olmaz
Metamorfozun Gizemi: Kelebeklerin Dönüşümü Üzerinden Kendimizi Yeniden Keşfetmek
Boşuna 'Yaşam Bilimi' denmemiş biyolojiye. Her yeni bir şey keşfettiğimde ya da daha önce fark etmediğim küçük bir ayrıntıyı gördüğümde, bu bölümü okuduğum için kendime minnettar oluyorum; tüylerim diken diken oluyor. Geçenlerde, beynin büyülü dünyasında gezinirken, Sayın Profesör Doktor Türker Kılıç’ın Herkese Bilim Teknoloji dergisinde yazdığı bir makaleye rastladım. Bu yazıda, her kelebeğin tırtıl olamayacağından ve kelebek olacak tırtılın önce kendi kabuğundan vazgeçmesi gerektiğinden bahsediliyordu (Kılıç, 2016). Bugün bu blogda, yaşamın en ilginç ve karmaşık olaylarından biri olan metamorfoz sürecini hem bilimsel hem de felsefi açıdan ele alacağız.
Öncelikle, biyolojik bir terim olan 'metamorfoz'un ne olduğuna bakalım. Canlıların yaşam döngüleri, birden fazla evre içerebilir. Memelilerde bu döngü, doğum ve ölüm olmak üzere iki evreden oluşur. Çekirgeler gibi bazı böceklerde ise 3 aşamalı (yumurta → nimf → erişkin) evreler görülür. Bugün üzerinde duracağımız kelebekler için bu evreler, yumurta → larva → pupa → erişkin olmak üzere 4 aşamadan oluşur. Aynı zamanda, bazı arı ve sineklerde de bu 4 aşamalı evre görülür. Metamorfoz, canlının larva evresinden yetişkin evresine geçişte geçirdiği biyolojik değişimlerin tümüdür. Diğer bilinen metamorfoz olaylarından biri ise kurbağalarda görülür. Bu değişim ve gelişim, türün değişen koşullara uyum sağlama, üreme ve ekolojik nişini doldurma içgüdüsünden kaynaklanır.
Bu evrelere daha detaylı bakalım:
- Yumurta Aşaması: Dişi kelebek, yumurtalarını yapraklara bırakır. Bu yumurtalar 3 ila 7 gün içinde çatlar ve tırtıl, yani larva çıkar.
- Tırtıl (Larva) Aşaması: Tırtıl, çıktığı ilk bölgedeki yaprağı yemeye başlar ve hızla büyür. Bu büyüme aşaması, çevre koşullarına bağlı olarak 2 ile 4 ay sürebilir. Bu süre zarfında tırtıl birkaç kez deri değiştirir. Bu aşamanın sonunda, tırtıl kendine bir koza oluşturur.
- Koza (Pupa) Aşaması: Bu aşamada, tırtılın derisi giderek kalınlaşır ve tırtıl kendisini bir yaprağın sapından baş aşağı sarkıtarak kozasını oluşturur. Larva evresinde yediği yapraklardan topladığı enerjiyi, bu koza içerisinde içsel dönüşüm için harcar. Tırtılın vücut yapısı tamamen değişerek kelebek halini alır. Bu aşama o kadar ilgi çekici ve gizemlidir ki, hâlâ bilim dünyasının açık kapılarından biri olarak kalmaktadır.
- Kelebek (Erişkin) Aşaması: Kozadan çıkan erişkin kelebek, kanatlarını açar ve kurumasını bekler. Kanatlar kuruduktan sonra, kelebek uçmaya hazır hale gelir. Artık uçabilir, beslenebilir, çiftleşebilir ve yeni yumurtalar üretebilir. Yaygın inanışın aksine, kelebeklerin ömrü sadece bir gün değil, yaklaşık bir aydır.
Koza aşamasını biraz daha detaylandıralım:
Tırtılın bu içsel dönüşümü yaşadığı evre, kendi içinde çeşitli aşamalara ayrılır. İlk evre olan Histoliz (Eski Yapıların Yıkılması) (ileilgili.org, n.d.) evresinde, tırtıl yeni fonksiyonlar ve organlar için yer açabilmek amacıyla kendi dokularını ve kaslarını parçalamaya başlar. Bu süreç, enzimlerle kontrol edilir ve Histogenez (Yeni Yapıların Oluşumu) (Vikipedi, n.d.).” evresiyle devam eder. Bu aşamada dikkat çeken bir başka ilginç nokta ortaya çıkar. Tırtıl, daha larva dönemindeyken vücudunda 'imaginal disk' adı verilen hayalsi hücre kümeleri barındırır. Bu hücreler, yıkım aşamasından sonra kelebek için gerekli doku ve organları oluşturur. Planlanmış bu hücre farklılaşmaları, metamorfoz sürecinin en kritik evrelerinden biridir. Imaginal disklerin dönüşümünde meydana gelen tek bir aksaklık, tırtılın kozada hapis kalmasına ve kelebeğe dönüşemeden ölmesine neden olabilir.
Tüm bu evreleri okumak ve hayal etmek size ne hissettirdi? 1 aylık ömrü olan bu canlının bile, karmaşık ve içsel bir dönüşüm, bir nevi kendini bulma yolculuğu var. Kelebeğin ömrünün yaklaşık 900 katı fazla yaşayan biz insanların da böyle bir yolculuğu yok mu? 20'li yaşlara kadar etrafımızdaki olaylardan ve insanlardan besleniyoruz; ergin diyebileceğimiz dönemlerde bu kaynakları kendi düşüncelerimizle dönüştürerek koza evremize giriyoruz. Yavaş yavaş kendimizi geliştirip, kozasından çıkan kelebek gibi, kendimizi gerçekleştirme sürecine adım atıyoruz.
Tırtıl, kelebeğe dönüşebilmek için önce kendini 'yakıyor.' Daha iyi bir hale gelmek için, mevcut durumundan vazgeçiyor. Bu dönüşüm, zaten içinde var olan, planlanmış bir potansiyeli ortaya çıkarıyor. Bu potansiyeli gerçekleştirebilmek için tırtıl, çevresel koşullardan besleniyor ve zamanı geldiğinde kendini bu dönüşüme teslim ediyor. Evet, her tırtıl için ortam bu kadar elverişli olmayabilir. Biz insanlar için de aynı durum geçerli. Ne yazık ki herkes, bolluk ve bereket içinde bir ailede veya ülkede doğma şansına sahip olmayabiliyor. Hatta çevresel etmenler, bazen bu potansiyeli ortaya çıkarmak için gerekli kaynakları sağlamadan, tırtılı daha larva aşamasındayken yok edebiliyor. Peki, tırtıl halimizden kelebeğe dönüşmek için ne yapmalıyız?
Öncelikle, o potansiyelin her zaman içimizde olduğunu bilmeliyiz. Bu 'hayalsi hücreler' orada, bir yerde, daha iyilerine dönüşmek için bekliyor. Ve bu dönüşümler planlı; genlerimizde, DNA'mızda yazılı. İkinci olarak, dönüşümden ve kaybetmekten korkmamalıyız. Yeni ve daha iyisi için bazı özelliklerimizden vazgeçmeyi göze almalıyız. Bu özellikler mutlaka kötü ya da zararlı olmak zorunda değil. Örneğin, minimalistler, daha az dikkat dağıtan bir hayat için fazla eşyalarından vazgeçerler. Şu anki halinize gelmek için çok emek vermiş olabilirsiniz. Yetenekleriniz ve becerileriniz planlarınız dışında mı gelişti? 'Bu yaştan sonra olmaz,' 'Daha ne yapabilirim?' 'O imkanlar nerede?' gibi düşüncelere kapılabilirsiniz. Ama sizce de hayat, geçmişi bahane edip gelecek günlerinizde kelebek gibi uçmamak için fazla kısa değil mi?
Bu yazının başında bahsettiğim Profesör Dr. Türker Kılıç’ın yazısını paylaşarak bitirmek istiyorum. Türker Bey şöyle diyor:
‘Kelebek olacak tırtılın önce kendi kabuğundan vazgeçmesi ve varlığını gelecekteki varlığı için eritmesi gerekir. Her tırtıl kelebek olamaz; kelebek olacak tırtılın, yeterince hayalci hücreler yetiştirmesi gerekir. Bu hayalci hücreler, diğer tırtıl hücreleriyle aynı yapıdadır, ama bu hücreler tırtıl olmaktan sıkılan "rahatsız" hücrelerdir. Farklıdırlar, rahatsızdırlar.
Diğer tırtıl hücreleri büyür, gelişir ve günü geldiğinde ölmeyi, doğal ölümü seçerler. Bu hayalci ve rahatsız hücreler ise yaşamayı ve yaşatmayı seçerler ve sayıları belirli bir eşiği aşarsa, kelebeğin vücudunu oluşturmaya başlarlar.
Ölümden, kaostan ve savaştan yeni bir dünya, bir kelebek yaratırlar.
Bir tırtılın kelebek olup olamayacağını belirleyen, hayalci hücrelerin sayısıdır.’
Siz de hayalci hücrelerinizi çoğaltmaya ve beslemeye bakın.
Kaynakça:
Kılıç, T. (2016). Son yılların üç önemli bilimsel devrimi ve tırtıldan kelebek olma okulu. *Herkese Bilim Teknoloji Dergisi,*6, 12-16.
Histoliz, hücrelerin ya da dokuların çözülmesi sürecidir (ileilgili.org, n.d.).
nedir.org. (n.d.). Kelebeğin başkalaşım evreleri. https://kelebegin-baskalasim-evreleri.nedir.org
Görsel Kaynakça: