Hiperenflasyon ve Türkiye

Hiperenflasyon yaşamış olan ülkelerin incelemesi. Türkiye hiperenflasyon mu yaşıyor?

Hiperenflasyon, enflasyonun en şiddetli biçmidir. Para sürekli değer kaybeder, üstelik bu değer kayıpları günler ve saatler içerisinde olur. Ülke'nin para birimi değerini hızlı bir şekilde yitirir. Bir ülkede hiperenflasyon görülmesinin çeşitli nedenleri olmakla beraber en önemli nedeni aşırı parasal genişlemedir. Aşırı parasal genişleme, aşırı para basmaktır yani faizleri sürekli indirmektir. Hiperenflasyon merkez bankasının bağımsız olmadığı, karar alıcının hükumet yöneticilerinin olduğu ülkelerde görülür. Çünkü bağımsız bir merkez bankasının ekonomiyi, ekonominin gidişatına göre yöneteceği düşünülür.

Bu noktada ister istemez Bağımsız merkez bankasının olmadığı bir ülkede, hükumet neden kontrolsüzce para basar? gibi bir soru sorarız. Bir ülkede para basılmasının nedenleri; bütçe açıklarının kapatılması, ücretlerin ödenmesi, yatırım harcamalarının finansmanı gibi birçok neden sayabiliriz. Aşırı para basmanın nedeni ise bu saydığımız nedenlerin aşırı olmasındandır. Doğru bir politika mıdır, bence değildir. Çünkü para basarak kapatmaya çalıştığımız dış borçlar veya bütçe açıkları bize enflasyon ile geri dönecektir. Enflasyon demek paranın döviz karşısında değer kaybı ise para basmak dış borçlarımızı büyütmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Enflasyon ile hiperenflasyonu ayırabilmemiz için enflasyon oranlarının bir yıl içerisinde, aylık olarak %50 üzerinde gerçekleşmesi gerekir. Yani fiyat artışları aydan aya %50 üzerinde olduğu zaman hiperenflasyon yaşıyoruz diyebiliriz.

Hiperenflasyon durumunda halk ve yöneticiler büyük kayıplara uğrarlar. Hiperenflasyon'un dünya üzerinde birçok örneği vardır, şimdi sizlerle beraber hiperenflasyon yaşamış olan ülkeleri ve Türkiye'de hiperenflasyon konusunu veriler ile beraber inceleyeceğiz.

1.BÖLÜM

1923 Almanya Hiperenflasyonu

Hiperenflasyon'un en belirgin örneği 1923 Almanya hiperenflasyonudur. Birinci dünya savaşından çıkmış olan Almanya'da 3 günde fiyatların iki katına çıktığını ve enflasyon oranının %29.500 seviyelerini gördüğünü söyleyebiliriz. Almanya hiperenflasyonunun en büyük nedeni savaş için yapılan harcamalardır. Almanya savaş sonrasında bu kayıpların ödenmesini bekliyordu ancak savaşı kaybettiler. Şu an ise Almanya dünyanın en güçlü ekonomilerinden birisi.

1946 Macaristan Hiperenflasyonu

Hiperenflasyon öreneklerinden en çarpıcı olan belki de 1946 Macaristan hiperenflasyonudur. Çünkü fiyatlar öyle artıyordu ki bir gece aldığınız sütün fiyatı sabah iki katı fiyatına satılıyordu. Sebebine baktığımız zaman bu sefer Macaristan'ın o dönemde İkinci Dünya savaşından henüz yeni çıktığını ve şehirlerinde büyük hasarlar oluştuğunu, savaş sonunda büyük tazminatlar ödeyeceğini görüyoruz. Macaristan'ın o dönemde enflasyon oranı (aylık) ise %13.600.000.000.000.000 seviyelerini gördü.

1944 Yunanistan Hiperenflasyonu

Yunanistan hiperenflasyonu incelendiği zaman fiyatların çok hızlı bir şekilde artığını ve enflasyon oranının %13.800 seviyelerinde olduğunu görüyoruz. Sebep yine aynı, İkinci Dünya Savaşı ve Yunanistan'ın yüksek borçları. Savaş borçlarının ödenmesi için aşırı para basıldı ve hiperenflasyon kaçınılmaz oldu.

2008 Zimbabwe Hiperenflasyonu

Günümüze en yakın tarihli hiperenflasyon 2008 Zimbabwe hiperenfnlasyonu olarak kayıtlara geçmiştir. Zimbabwe'de fiyat artışları çok kısa zamanda oluyordu. 25 saatte bir fiyatlar iki katına çıkmaktaydı. Enflasyon oranı ise %79.600.000.000 seviyelerindeydi. Sebebi ise yanlış politika yönetimi ve 1998 yılında girilen Kongo savaşının mali faturasının ödenmesi için aşırı para basmalarıdır. Marketlerde sürekli fiyatlar değiştiriliyordu, ancak bu fiyat değişimi günden güne değil gün içerisinde yapılıyordu. Sonuç olarak 2009 yılında milli para bırakıldı ve dolar ile alışveriş dönemine geçildi.

2.BÖLÜM

Hiperenflasyon ve Türkiye

Türkiye Cumhuriyeti tarihini incelediğimiz zaman fiyatların aylık olarak bu şekilde artığını göremeyiz. Türkiye enflasyonla mücahadele eden bir ülkedir ancak hiçbir zaman hiperenflasyon yaşamamıştır. İçerisinde bulunduğumuz dönemde hiperenflasyon yaşadığımızı ya da hiperenflasyonun çok yakın olduğunu söyleyenler var. Şimdi sizlerle beraber TÜİK verileri kapsamında Türkiye'nin durumunu inceleyeceğiz.

Aşağıda oluşturulan grafiklerde TÜİK verilerinden yararlanılmıştır.


Yukarıdaki grafikte aylık olarak TÜFE ve ÜFE rakamları gösterilmiştir. Veriler arası fark en fazla Kasım ile Aralık ayları arasında görülmüştür. TÜFE 3,51'den 13,58'e ÜFE ise 9,99'dan 19,08'e yükselmiştir. Hatırlarsanız 2021'de ilk faiz indirimi 23 Eylül günü 100 baz puan ile gerçekleşmişti. Eylül ayından sonra görüyoruz ki TÜFE ve ÜFE rakamları sürekli artarak artmaktadır.

Bu verilere ek olarak Türkiye'nin yıllık TÜFE ve ÜFE oranlarına da bakmamız gerekir. 2021 yılı Aralık ayı için Tüfe bir önceki yılın Aralık ayına göre %36.8 artmıştır. 2021 yılı Aralık ayı için Üfe bir önceki yılın Aralık ayına göre %54.89 artmıştır.

2022 rakamlarına da baktıktan sonra hiperenflasyon açısından Türkiye'yi değerlendireceğiz.

Yukarıdaki grafiğe baktığımız zaman Ocak ayı ile Şubat ayı arasında azalarak artış söz konusudur. Şubat ayı ile Mart ayı arasında ise ÜFE ve TÜFE artarak artmaya devam etmiştir. Mart-Nisan aralığına baktığımız zaman ÜFE oranlarında azalarak artış meydana gelirken TÜFE artarak artmaya devam etmiştir. Nisan-Mayıs aralığında ÜFE artarak artmaya devam ederken, TÜFE oranlarında azalarak artış meydana gelmiştir. Mayıs-Haziran aralığı ise TÜFE artarak artmış, ÜFE azalarak artmaya devam etmiştir.

2022 yılı için ÜFE yıllık değişim Haziran ayında %138.31 seviyelerine, TÜFE ise %78.62 seviyelerine ulaşmıştır. Yıl sonunda tablo ne olacak hep beraber göreceğiz.

Bu noktada şunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Piyasalarda zaten güven yokken, insanların enflasyon beklentileri her geçen gün artarken TL, Döviz karşısında değerini her geçen gün yitiriyorken bazı haber sitelerinde ve bazı yorumcuların hiperenflasyon yaklaşıyor, hiperenflasyon yaşıyoruz demesi çok yersiz ve yanlıştır. Yukarıda sizler için TÜİK verilerinden yararlanarak hazırladığım grafiklerde bu durumun gerçek dışı olduğunu görebiliyoruz. Gördüğümüz gibi Türkiye tarihinde hiperenflasyon yaşamamıştır ve şu an böyle bir durum söz konusu değildir.


Kaynakça;

1.BÖLÜM:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Hiperenflasyon

https://beepeer.co/tarihin-gordugu-en-carpici-hiperenflasyon-ornekleri/

2.BÖLÜM:

https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Istatistikler/Enflasyon+Verileri/Tuketici+Fiyatlari

https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Istatistikler/Enflasyon+Verileri/Uretici+Fiyatlari


NOT: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yararlanarak yaptığım analiz ve grafikler bana aittir. Kayanak belirtilirse kullanılabilir.