Modern İnsanın Kronik Mutsuzluğu

Modern insan mutluluk dışında hemen hemen her şeye sahip. Nasıl mı? Gelin birlikte inceleyelim.

Doğumdan itibaren uyaranlarla çevrili bir dünyada yaşıyoruz. Düşündüğümüz fikirler, kendimize biçtiğimiz kimlik, uyaranlar ile şekillenip oluşuyor. Sorgulamayan, araştırmayan, düşünmeyen modern insan ne yazık ki sonsuz bir hiçliğin içinde varlığını tüketiyor. 

Kapitalizmin öncelikli amacı, insanları mutsuz etmek. Sonrasında manipüle edip hep daha fazlasına ihtiyacı olduğunu hissettirmek ve bu çarkın sürekli işlemesini sağlamak. Tam da bu noktada yoğun propaganda altındaki insan hiç bir zaman gerçek benliğine yönelemiyor.

İhtiyacımız olmayan şeyleri satın alıyor, istemediğimiz işlerde çalışıyor, aslında pek hoşlanmadığımız insanlarla zaman geçiriyoruz. Hayatın anlamını metalarda arıyor, böylelikle ancak sahte, geçici mutluluklar yaşayabiliyoruz. 

Modern insan kendisiyle açıkça yüzleşmedikçe, eşyaların ve sahte bir kültürün esiri olarak tatsız bir şekilde hayata gözlerini yumuyor. 

Reklamlar bir yandan insanları daha fazla meta tüketmeye iterken kültür endüstrisi zihnimize nasıl yaşamamız, neler sevmemiz gerektiğini kodluyor. Bundan olsa gerek, bazen bir işi sevmemize rağmen sırf dış ortamda yaratacağı etki için kendimizi statüler uğruna kurban ediyoruz.

Hayatın içinde mutluluk, mutsuzluk, heyecan gibi bir çok duygu mevcut. Endüstri ne yazık ki bu konuda da insanı yönetmekten geri kalmıyor. Mutluluğu insanlara bir ödev gibi sunuyor. Sürekli mutlu olmamız gerektiği gibi bir algı yaratıyor. Oysa doğamız mutluluk kadar mutsuzluğa da ihtiyaç duyuyor.

Minimalist bir yaşam, propagandaya elimizden geldiği kadar uzak kalmak, özümüze yönelmek, bizi gerçekten mutlu eden şeyleri bulmak sahici bir mutluluk için bilmemiz gerekenler.

Gerçekten kendinizi tanıyor musunuz? Sizi gerçekten mutlu eden şeyler neler?Propagandadan uzak minimal bir yaşam için neler yapabilirsiniz? Yorumlarda görüşmek dileğiyle.