Hızlı Moda ve Trendler: "Fabrika Ayarlarımıza" Dönmek Mümkün Mü?

Moda trendleri hep kitleleri kontrol ederdi, evet, ancak daha önce hiç bu denli kişisel alanımıza girdiği olmuş muydu?

Hızlı Moda

Hızlı moda, adı üstünde hızlı bir üretim döngüsünde çalışır ve hızlı bir tüketim bekler. Bu hızlı tüketim sonucunda da müşteriyi pek tatmin etmez. Trendler ile birlikte üreyen ve devam eden hızlı moda, trend olan her ürünün bir sezonluk üretilmesi ve tüketilmesi üzerinedir. Sezon geçtiğinde ve trend bittiğinde o ürün tekrar üretilmez ve yeni trend ne ise satışa onlar sunulur. Bu da her sezon trendlere uymak adına gereksiz tüketime yol açar ve sürdürülebilirliğin önüne geçer.

Hızlı moda aslında hayatımıza çok da yeni girmiş bir kavram değil. İspanyol girişimci Amancio Ortega Gaona, 1960'ların başında kurduğu Inditex şirketiyle bu sektörü başlatmış oldu diyebiliriz. Bu şirkete ait, hızlı modayı benimseyen ilk ve en ünlü markalardan biri olan Zara ile de oldukça popülerleşti.

Trendler

Trendler hayatımız boyunca çıkan, yükselen ve sonrasında kaybolan şeylerdi. Zamanında trend olduğunda giydiğimiz kıyafetleri, saç modellerini veya makyaj tarzlarını gördüğümüzde hepimizin kendimizi sorguladığı olmuştur.

"Trend" kelimesi en temel haliyle akım, belirli bir yöndeki hareket anlamına gelir. Moda trendleri, günümüzde gelecek moda trendlerini tahmin eden profesyoneller tarafından oluşturuluyor ve ilk olarak moda haftalarında veya defilelerde bize sunuluyor. Olmayan bir trendi öngörmek tabii ki kolay değil, geçmiş trendleri bilmek, analizini yapabilmek ve tüketiciyi tanımak gerekiyor.

Hızlı moda ve trendlerin çevreye olan zararlarını göz ardı etmek mümkün değil. Ancak ben konunun biraz daha toplum içerisindeki etkilerinden konuşmak istiyorum. TikTok ve Instagram'da paylaşıldıktan ve beğenildikten sonra trend haline gelen ürünlerin çoğunu hepimiz kullanıyoruz. Peki bu durumda kişiyi özel yapan, kendini anlatma biçimi olarak bilenen modanın orijinalliğinin kaldığını iddia edebilmek mümkün mü?

2024 ile birlikte hayatımıza yıllardır sevilmeyen leopar deseni tekrar girdi ve hepimiz en azından bir tane leoparlı kıyafet, takı, toka, çanta veya ayakkabı aldık diyebiliriz sanırsam. Deri çantalar, desenli zincir veya büyük deri kemerler, sivri burunlu minik topuklu ayakkabılar, bordo ve kahve tonları, geçen senenin clean girl'üne cevap niteliğinde messy görünümlü koyu renklli makyajlar...

Eğer bunlardan hiçbirini bu sene giymeyip yapmadıysanız sizi tebrik etmek isterim. Bunun sebebi trendleri takip etmenin kötü bir şey olması değil, ben de severek takip ediyorum ve bazen bazı parçalara veya tasarımlara olan fikrim değişebiliyor. Ancak bu sene leopar trend olmadan önce dolaplarımızda, hatta belki de annemlerimizin dolaplarında bekleyen o leopar parçaları neden giyemedik? Veya geçen sene makyajsız gibi gözüken nemli ve canlı clean girl makyajları yapılırken koyu gözlü ve dudaklı makyaj yapmak neden aykırı olmaktı?

Hepimiz bir noktada sosyal medyada gördüklerimizden etkileniyor ve takip edip hayatımızda uyguluyoruz. Ancak dışarı çıktığımda giydiğim parçanın, ayakkabının, çantanın, makyaj veya saç tarzının veya hatta takılarımın bile çok benzediği diğer kızları gördüğümde bu beni başta sevindirse de sonrasında kimliğimi sorgulamama sebep oluyor.

Geçmişte, şu an ve gelecekte trend olan ve olacak şeyler olmasaydı; veya sosyal medyanın olmadığı daha eski zamanlarda yaşasaydım sevdiğim tarzlar, tercih etmediğim parçalar ve en sevdiğim dediğim kıyafetlerim nasıl olurdu acaba...