Hüzün, Mutluluk ve Umut Bir Arada: WONDER

Çünkü esas güzellik derinin altında, içeride saklıdır.


Mucize filmi seyircisine her duyguyu yaşatıyor. Konu olarak, Auggie Pullman, yaşının geri kalanından biraz farklı. Çünkü yüzünde ciddi bir şekil bozukluğu var. Auggie, diğer çocuklarla birlikte normal bir okula giderek normal bir çocuk olduğunu kanıtlamaya çalışır.

Yönetmenliğini Stephen Chbosky'nin yaptığı filmde, R.J. Romanın senaryosu Steve Conrad Palacio'ya ait. Başrollerini Julia Roberts ve Owen Wilson'ın paylaştığı filmin çocuk oyuncusu Jacob Tremblay.

Gerçekten adı "Mucize" gibi bir mucize filmi. Toplumda önyargı, kabalık, hoşgörüsüzlük ve ayrımcılığın giderek baskın duygular haline geldiği bir dönemde dokunaklı ve umut verici bir hikaye anlatıyor.

Film önce Auggie'yi tanıtır. Auggie, bilime ilgi duyan, Star Wars ve Minecraft hayranı olan 10 yaşında zeki ve tatlı bir çocuktur. Ancak doğum kusuru var. Yüzü, yirmiden fazla ameliyat geçirmesine rağmen genetik bir hastalık nedeniyle bozulmuştur. Yüzdeki problemlerin yanı sıra gözler ve kulaklar da normal değildir. Ama Auggie, harika bir zihne ve düzgün bir kişiliğe sahip harika bir çocuk. Doğduğunda tüm kariyerini bir kenara bırakan annesi tarafından ortaokula kadar evde eğitim görmüştür. Üzerine titreyen ailesi, Auggie'nin artık normal çocuklar gibi okula gitmesi gerektiğine karar verir.. Elbette, Auggie ilk günden itibaren pek çok öğrencinin önyargısı ve ayrımcılığıyla karşılaşır. Okulda zor ve sıkıntılı günler geçirir.

Filmde sadece tek bir kahramanın yaşadıklarını değil, diğer kahramanlarınında yaşadığı olaylar anlatılmıştır. Auggie'nin Via adında bir ablası vardır. Ablası Via, kardeşinin özel durumu yüzünden hep geride kalmış biraz. Anne babası istemeden de olsa Via ile daha az ilgilenmişler. Daha çok büyükannesinin desteğiyle yetinmiş ama sesini çıkarmamış, iyi yetişmiş bir kızdır. Buna rağmen Auggie'ye karşı çok iyi bir abladır. Onun da okulunda ve çevresinde kendisini kabul ettirme telaşı var. Ama bu kadarla da kalmıyor film, Via’nın en yakın arkadaşı Miranda’nın da benzer sorunlar içinde boğuştuğunu görüyoruz. Auggie’nin okulunda ona en yakın davranan çocuk olan Jack Will’i de tanıyoruz. Jack okulda burslu bir çocuktur. Auggie ile arkadaş olmuştur. Çok iyi geçinirler fakat daha sonra bazı durumlar yaşanır. Bundan dolayı arkadaşlıkları bozulur. Jack,Auggie'yi çok sever, onunla tekrar arkadaş olmak ister.

Filmde herkesin kendine göre sorunları vardır. İnsanların birbirine fedakarlık göstermeyi öğrenir. Film, duygu istismarına girmeden, farklı bakış açıları ve sorunları ile ama merkezine Aggie’nin dışlanmışlığını koyarak, size içten duygu yoğunluğunu yer yer veriyor. Final ise hem öğretici, hem de çok dokunaklı. Filmin sonunda anne Isabel’in gözyaşları içerisinde oğlundan dinlediği o sözler ne kadar da yerinde ve göz yaşartıcı: “…Zorlu bir mücadele veren herkese karşı nazik olun ve insanların aslında nasıl biri olduğunu görmek istiyorsanız tek yapmanız gereken, bakmak.” Asıl mucize de zaten bu çünkü.