Ikigai

İkigai nedir? İkigai, Varlık nedeni anlamına gelmektedir. İkigai bir Japon felsefesidir.

Sizi bilemem ama benim kişisel gelişim kitaplarından beklentim, ruhumun bir noktasına dokunmasıdır. Basmakalıp kişisel gelişim kitaplarından çok hayatıma dokunan ve bir şeylerin farkına varmamı sağlayan kitaplar ilgimi çekmiştir. İkigai de hayatıma dokunan ve ilgimi çeken kitaplardan biridir. Bundan ziyade, ilgimi çekme sebeplerinden bir diğeri ise Japonya’ya olan düşkünlüğümdür.

En uzun ömürlü insanların yaşadığı Okinawa ve namı diğer Mavi Kuşak Bölgesindeki asırlık kişilerin mutlu yaşam sürmelerini anlamak ve anlatmak için Héctor Garcia ve Francesc Miralles bu kitabı yazmışlardır. Bu kitabı yazarken İkigai kavramıyla karşılaşmışlardır. İkigai nedir? İkigai, Varlık nedeni anlamına gelmektedir. İkigai bir Japon felsefesidir. Japonlar herkesin bir ikigaisi olduğuna inanmaktadır. Her sabah yataktan kalkmak için bir sebepleri vardır. Bu kitap size kendi ikigainizi bulmanıza yardımcı olmaktadır. Kitap bir oturuşta bitirebileceğiniz bir kitap değil. 171 sayfayı sindire sindire okumak gerekiyor. Bu adada yaşayan insanlar emekli oldukları halde çalışmaya devam ediyorlar. Bunun nedeni ise bu insanlarda emeklilik diye bir kavramının olmaması. Japon kültüründe, hayatta bir amaca sahip olmak o kadar önemlidir ki bizim emeklilik tanımımızla örtüşmemektedir. Sağlıkları izin verdiği sürece sevdikleri şeyleri yapmaya devam ediyorlar, bu kısım dikkatimi çekmişti. Bizim emeklilik kavramamız daha çok dinlenmek ve her şeyi bırakmakla alakalı.

Kitap ilk kısımda varoluş sebebimizi soruyor. Ben buna henüz yanıt bulamadım ama bu kitabı okuduktan sonra güne başlamak için kendime sebepler aramaya başladım. İkigai sadece sabahları hayatta başlamak için sebeplerden ibaret değil. İkigai, başkalarına yardım etmek, tarlada çalışmak ve sebze yetiştirmek, geniş bir aile veya arkadaş çevresine sahip olmak da olabilir. Aslında ikigai dediğimiz şey hayatımızın her alanında yer buluyor. Yemek yerken bile ikigai dediğimiz kavramla karşılaşıyoruz. Değişik gelebilir ama öyle.

Kitapta bir kısımda, yüzde 80’in sırrı diye bir başlık vardı. O kısımda Japonya’da yemek yemeden önce veya sonunda tekrarlanan deyişlerden biri “Hara hachi bu” cümlesidir ve “Midenin yüzde 80’ini doldur” anlamına gelmektedir. Yani tıka basa yemek yememek gerektiğini ve sofradan tam doymadan kalkmak gerektiğini anlatmaktadır. İlgimi çeken kısımlardan bir konu ise istedikleri şeylerden azar azar yemeleriydi ve bu şekilde sevdikleri yemekleri yiyebilmenin mutluluğunu yaşayabiliyorlardı. Bu deyişi ben de kitabı okuduktan sonra hayatımda kullanmaya başladım. Hayatımda uygulamaya başladığım diğer başlıklar da var tabii. Mesela, zihni genç tutmak için stresten uzak durmaya, hareket etmeye ve yeni şeyler öğrenmeye çalışmak gibi.

Kitabın ilerleyen kısımlarında hayatın amacını bulmaya yönelik püf noktalar bulunuyor. Bu kitap ikigaimizi bulmak için bize adeta bir rehber niteliğinde. Ben kitabı bitirdiğimde ikigaimi bulamadım ama güzel püf noktalarını yakaladım. Böylelikle hayatımın kalitesini biraz da olsa arttırmayı başardım.