İmposter (Sahtekar) Sendromu: Gerçekten Sahtekar mısınız?

Sahtekarlık sendromu diğer bir adıyla İmposter Sendromu herkesin sizi başarılı görmesine ve iyi işlere imza atmış biri olmanıza rağmen kendinizi başarısız ve yetersiz hissetmenize, kazandığınız başarıları ve yaptığınız işlerin şans eseri olduğunu düşünmenize neden olur. Bu kişiler elde ettikleri başarıları şans eseri elde ettiklerine ya da dış etkenlerden kaynaklandığına inandıklarından dolayı sürekli sahtekarlıkla suçlanma kaygısı yaşar ve yoğun kaygı duyarlar.

1978 yılında Susanne Imes ve Pauline Rose Clance isimli iki klinik psikoloğun 150 kadın üzerinde yaptığı araştırmadan sonra bu sendrom literatüre girmiştir. Kadnlarda daha sık gözlenmektedir. Genelikle iyi mevkiye gelmiş, aile öyküsünde başarı baskısıyla büyümüş olan kadınlarda daha çok görrülmektedir. Bu sendroma sahip kişiler zamanla performans ve verim kaybı yaşarlar.

Sahtekarlık Sendromu Belirtileri:

Başarılı insanlar yakalanmaktadır.

Kendini başarısız hissetme

Yetersiz görme eğiliminde olma

Diğer insanların başarılarına abartılı bir görüşü olduğu inancına sahip olma

Toplum karşısında konuşma yapmaktan çekinme

Nedenleri ise şöyle sıralanabilir:

Çocukluk döneminde ebeveyn tutumları

Çocukluktaki mükemmelliyetçi yaklaşım

Eleştirel yaklaşım

Başarıyı aşırı takdir etme veya hiç takdir etmeme

Aile içi yaşanmış travmatik olaylar

Son yapılan çalışmalarda bu sendromun yüksek öğrenimde okula yeni başlamış olan tıp fakültesi öğrencilerinin %87 kadarının yüksek ya fa çok yüksek derecede sahtekarlık sendromu yaşadığını belirttiği bulunmuştur. Bu sendromun tedavisi psikoterapi ve gerekli durumlarda ilaç desteği ile tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Kişiye farkındalık kazandırma, öz güven öz değer ve empati becerilerinin geliştirilmesi üzerinde çalışma yapılır.