İngilizce Öğrenmek
İngilizce kursları, online programlar ve okul dersleri çok sayıda olsa da Türkler İngilizcesini ilerletmekte yetersiz kalıyor. Peki neden?
Dünyanın globalleşmesiyle uluslararası iletişim kaçınılmaz oldu. Dolayısıyla İngilizce öğretimi oldukça yaygınlaştı. Ne yazık ki; Türkiye'de İngilizce konuşan sayısı çok az. Çoğu kişi İngilizceyi anladığını fakat konuşamadığını söylüyor. Bu durum, yeterli pratik yapmamaktan kaynaklanır. Pratik yapmak isteyenler ise kendilerine gülünmesinden korkabiliyor. Aslında işin eğlencesi de buradadır. Yoksa dil öğrenmek çok monoton bir hal almaz mıydı? Hem konuşurken hatalar yapılmazsa zaten doğrusu öğrenilemez.
Bu dili öğrenmenin tek yolu konuşmaya çalışmaktan geçer. Ayrıca ikinci yapılması gereken şey ise; yeni kelimeler öğrenip bir deftere not etmek ve sürekli bu kelimeleri kullanmaktır. Yeni kelimeler, günlük hayatta sıklıkla kullanılan kelimeler olmalıdir. İngilizce öğretmenleri, öğrencileriyle bolca konuşma pratiği yapmalı, aynı zamanda çok sabırlı olmalı ve her öğrencinin öğrenme kapasitesinin birbirinden farklı olduğunu unutmamalıdır. Her bir öğrencinin öğrenirken ihtiyaçları farklı olabilir. Kimisi kelime bilgisinde kimisi de gramerde eksik olabilir. Ama yıllar boyu İngilizce dersi aldıktan sonra öğrenci hala hiç yol katedememişse öğrenme yönteminde sorun vardır. Kendisine en verimli gelen yöntemi yine kendisi keşfetmelidir.
Öğretmenlere tavsiyeler:
İnanıyorum ki; gramere gereğinden fazla odaklanmayı bırakıp pratiğe önem verirsek Türk eğitim sisteminde büyük bir ilerleme olacaktır. Sınıfta en az konuşan öğrencilere söz verilmeli, özgüven kazanmasına izin verilmelidir. Bu sayede zamanla çat pat konuşabilen öğrenciler, akıcı konuşaya başlayacaktır.
İsrarcı olunmalı. Pes etmek üzere olan yeterli motivasyonu bulamayan öğrenciler tespit edilmeli, akademik hayatı için İngilizcenin öneminin büyük olduğu hatırlatılmalıdır. Ancak öğrencinin akademik alanda ilerleme hayali yoksa ona öğretmen nasıl yardımcı olabilir? Bu sorunun cevabı da iyi bir rehberlik almaktır diyebilirim. Öğrenci hangi konuda yetenekli olduğunu keşfetmek için kendini denemeli, sevdiği alanı öğretmenlerinin rehberliğinde bulmalıdır. İngilizce ile ilgili bir gelecek planlaması yoksa bu da kabul edilebilir bir durumdur. Öğrenci, İngilizce öğrenmeye zorlanmamalıdır.
Bazılarının sadece bu alanda yeteneği yoktur, bu da anlaşılır bir mazerettir. Bu nedenle her branştan öğretmenin yapması gereken sınıfla tanıştığı ilk günden itibaren onlara hayallerini anlattırmaktır. Güzel bir başlangıç için bana ideal bir fikir gibi göründü. Ancak öğrenciler okulda değil, bir dil kursundaysa zaten akademik başarı için geldikleri bellidir. Sormaya gerek yoktur.
Başka nasıl İngilizce öğrenilebilir?
Oyun oynayarak öğrenilebilir. Genellikle çocuk gruplarına bu yöntem uygulanır. Ancak eğlenceli bir şekilde yeni bir dil öğrenmeye kim "Hayır" diyebilir ki? Yetişkinlere de kelime bulma oyunları, boşluk doldurma, kart oyunları bile oynatılabilir. Yeter ki öğrenciler oyuna dahil olsunlar.
Şarkı söylemek ve ezberlemek de İngilizce öğrenmenin bir yoludur. Fakat bazı İngilizce şarkılarda gramere pek dikkat edilmediğinden yalnızca kelime ezberi için bir alternatif olarak görülmelidir. Kaş yaparken göz çıkarmayalım.
Altyazılı film izlemek de başka bir alternatiftir. Bazı deyimler, düzensiz fiiller ve basit günlük cümleler bu sayede öğrenilebilir. Zamanı olanlar için oldukça keyifli bir yoldur. Bu nedenle bu yöntemi çoğunlukla Üniversite ve Lise öğrencileri tercih eder. Derslere de gereken vakti ayırabiliyorsanız durmayın, altyazılı film ve dizi izleyin derim.
Yabancılarla konuşulabilir. Yabancı öğrencilerle, öğretmenlerle veya yolda rastladığınız turistlerle İngilizce konuşarak yabancı dilinizi geliştirebilirsiniz. Bu pratik yapmak için harika bir yoldur. Tabi hergün bir turistle karşılaşmazsınız. Ancak fırsatları değerlendirmekte fayda var.
Benim İngilizce öğrenimi hakkındaki tavsiyelerim şimdiilik bu kadar. Umarım faydam dokunmuştur.