Kadının Maddi Gücünün Yüksek Olduğu İlişkilerde Erkeğin Yetersizlik Hissi
Kadın maddi açıdan güçlü olduğunda ilişki dinamiğinin değişimi.
Günümüzde daha çok görülmeye başlayan bir durumdur kadının maddi gücünün erkeğe göre yüksek olması. Eski çağlarda kadınların kaderi çoğu zaman ev hanımı olmakken modern dünyada kadınların iş gücüne katılımı arttı ve artık çoğu alanda var olarak kendi gelirlerini elde edebiliyorlar. Bu durum romantik ilişkilerede yansıyarak geleneksel rolleride dönüşüme itti fakat bu dönüşüm süreci maalesef ki sancılı bir şekilde gerçekleşebiliyor.
Bu sürecin sancılı olma sebebi ise kadının maddi gücünün yüksek olduğu durumlarda bazı erkeklerin kendini ezik ya da yetersiz hissetmeleridir. Bu hissiyatın sebebi her zaman erkek bireyin iç çatışmasından ibaret değildir; arka planda olan toplumdaki 'erkeklik' algısı ve toplumsal normların bir yansımasıdır.
Maalesef ki gelenekselci toplum yapısı yüzyıllardır erkeklere 'ailenin reisi', 'aileyi geçindiren kişi', 'eve ekmek getiren' sıfatlarıyla kendilerine 'güçlü' bir figür oluşturarak sorumluluk yüklemiştir. Bu gereksiz geleneksel sorumluluk hissiyatı henüz küçük bir çocukkenden itibaren erkeğe yüklendiği için bu gerçekleşemediğinde yetersizlik ve başarısızlık hissiyatı onu sarıyor.
Bu gelenekselci toplum bakış açısı bireysel başarıyı maddi güçle özdeşleştiren yanlış bir algı oluşturmuş yüzyıllarca. Bundan dolayı kadının maddi olarak güçlü olduğu bir ilişkiyi erkek çoğu zaman kaldıramaz çünkü gelenekselci toplumsal beklentilere uymadığı hissine kapılarak kendini yetersiz görür. Yani esasında bu durumdaki temel sorun maddiyattan öte toplumsal rollerle ilgili bir çatışmadır.
Burada birazda psikolojik açıdan durumu ele almak isterim, bu açıdan durumu ele aldığımızda erkeğin kendi öz sevgisi ve kendi değer algısı büyük bir rol oynar. Erkekler yeterliliği ve başarıyı çoğu zaman maddi kazanç gibi dışsal ölçütlerle bağdaştırma eğilimindedirler. Kadının daha güçlü olduğu bir ilişki bu yüzden erkeğin kendi yeterlilik ve değer algısını sarsar ve bu durum kendini ispat edebilme kaygısına yol açar.
Bu hislerin arkasında daha öncede söylediğim gibi henüz küçük bir çocukken ona yüklenen sorumluluk yatıyor. Çocukluktan itibaren onlara rekabatçilik aşılanıyor, 'maddi güç olarak ne kadar yüksekteysen o kadar başarılı sayılırsın' düşüncesi ve her zaman kazanan olacakları fikri zihinlerine yerleştiriyor. Bu maddi güç dengesizliği bazen erkeğin özgüveninde kırılmalara yol açıyor bu erkeğin zihnindeki algılarla ilişkili, toplumun ona dayattığı 'güçlü erkek' kalıbına uyumayınca kendini eleştirmesine ve yetersiz hissetmesine sebebiyet oluyor.
Elbetteki burada partnerinin ona olan davranışlarıda önemli. Erkeğin özsaygısı kendisini partnerinin gözünde nasıl gördüğüne dair algılarıyla da doğrudan ilişkili. Eğer partneri onu hiç takdir etmez, üsten bakar ve saygı duymadığını hissettirirse bu erkeğin bireysel özgüveninde büyük bir sarsıntıya yol açar ve yetersizlik hissiyatının yoğunlaşmasına yol açar.
Bireysel özgüven demişken burada önemli bir detay daha var. Kendi değerini yalnızca maddi başarısıyla ölçüp bu şekilde tanımlayan bir erkek başka güçlü yönlerinin farkına bile varmayabilir. Bu durumda yalnızca ilişkide değil hayatın her yerinde kendisini sürekli yetersiz hissetmesine neden olabilir. Kendini sadece maddiyatla tanımlayan bir erkek bu alanda zorluk çektiğinde buna paralel olarak özsaygısı ve özgüveninide yitirebilir.
Peki ilişkilerde ne yapmalı? Kadın kendini maddi açıdan güçsüz hale getiremeyeceğine göre bu duruma bir çözüm lazım. Bu çözüm her çift için farklı şekillerde olabilir fakat burada temel çözüm önerileri vereceğim. Tahmin edeceğiniz üzere bu durum ilişkide açıkça bir gerginliğe yol açacaktır, bu kaçınılmaz.
Fakat bu gerginliğide azaltarak problemi çözmek mümkün. Çözüm çiftin arasındaki iletişime dayanır. Bu konuda maddi dengesizliği ne şekilde ele alarak konuştuğunuz mühim bir meseledir. Öncelikle iki tarafta birbirinden hiç çekinmeden açık şekilde konuşmalı. Karşınızdaki sizin partneriniz, ömrünüzü geçirmek istediğiniz kişi çekinmenin bir manası yok açık konuşun onunla.
Erkek geleneksel toplum normlarının omuzlarına yüklediği yükü, baskıyı ve hissettiği yetersizlik hissiyatını partneriyle paylaşmalı; kadın ise bu hissiyatı ve durumu elinden geldiğince anlamaya çalışarak partnerine destekleyici bir yaklaşım sergilemelidir. Bu konu toplumda olduğu gibi ilişkinizde de tabulaşmadan önce müdahale ederek ele alınmalı, bunu yaptığınızda ilişkinizin güçlenmesi ve partnerinizle dahada yakınlaşmanız bile mümkün.
Bu konuya fazla takılmak ilişkinizi yıpratır bunuda unutmamak lazım, ilişkide maddiyatın ötesine geçmek önemlidir. Maddi güç ilişkide önemli bir yer edinmemeli, bu çiftin birbirlerine sağladığı tek katkı değil sonuçta. Sevgi, saygı, sorumluluk paylaşımı ve manevi destek gibi daha temel faktörleri vardır ilişkinin. Kadın ve erkek ilişkiye farklı şekillerde katkı sağlayabileceklerini fark ettiklerinde diğer şeylerin önemi artarken maddi dengesizlikler daha az önemli hale gelir.
Artık gelenekselci toplumsal normların değişme vakti gelmedi mi sizcede? Modern çağda yaşıyoruz bazı tabular yıkılmalı. Erkekler 'başarı', 'güç', 'erkeklik' benzeri kavramları yeniden gözden geçirmeli ve bunların yalnızca maddi güçle ilgili olmadığını kavramalı. Bunu onur meselesi olarak görmeleri durumu değişmeli. Benzer şekilde kadınlarda partnerine destek olmalılar ve maddi üstünlüklerini vurgulayıp erkeklere karşı kullanmamalılar.
Bu süreçte toplumun genel olarak cinsiyet rollerine bakış açısını sorgulaması ve değiştirmesi gerekmekte. Fakat toplumumuz bunu başarabilir mi, buna hazır mı bunlar muamma. Toplumu değiştiremeyiz ama kendimizi değiştirebiliriz. Değişime kendimizden ve çevremizden başlayarak bu cinsiyetçi tabuların bir gün yok olmasını umut ediyorum.
Lafı uzattım, konumuzu bir sonuca bağlayalım mı artık? Özetleyecek olursak; kadının maddi gücünün daha yüksek olduğu durumlarda erkeğin kendini ezik ve yetersiz hissetmesi hem bireysel hem de toplumsal etkenlerin bir sonucu. Ancak bu hissiyat ilişkiye zarar vermek veya onu zayıflamak zorunda değil. Etkili iletişim, destekleyici tutum ve ortak bir bakış açısıyla bu tür sorunlar aşılabilir. Maddiyatla bir ilişkinin kalitesini belirleyemezsiniz; esas olan sevgi, saygı, güven ve karşılıklı anlayıştır. Unutmayın ki bu değerlere sahipseniz her türlü dengesizliği dengeye dönüştürme gücüne sahipsiniz.