Kim Demiş Kadınlar Mizah Yapamaz: Kadın temalı komedi dizileri

Kadınların yapımında veya başrolünde yer aldığı komedi dizileri.

Hepimiz zaman zaman günlük işlerden, okuldan, hayattan bıkıp bizi eğlendirecek; yemek yerken izleyecek çerezlik dizi arayışına gireriz. Ben de bu yazımda size son zamanlarda izlediğim ve bazıları Emmy adaylığı almış olan dört favori komedi dizimden bahsedeceğim.

1) Fleabag

Açık ara son yıllarda izlediğim en iyi dizilerden biri olabilir. Phoebe Waller-Bridge tarafından yaratılan bu dizi aslında çerezlik diziden çok daha öte bir şey. Kaliteli komedi unsurları barındırırken aynı zamanda çeşitli sinematografik özellikleriyle de sanat yaptığını hatırlatıyor izleyiciye. 2019 yılında Outstanding Comedy Series dalında Emmy ödülü de bulunmakta. Dizimiz gerçek adını asla öğrenemediğimiz "Fleabag" karakterinin en yakın arkadaşının ölümünden sonraki çalkantılı hayatını anlatıyor. Karakterin en yakın arkadaşının olduğu flashback sahnelerinin daha renkli çekildiği dönemin görüntülerinin ise daha grimsi olmasıyla da karakterin hayatındaki çöküşe eşlik ediyoruz. Fleabag ablasıyla olan komik ve bir o kadar sorunlu ilişkisi, aşk hayatı (özellikle ikinci sezondaki...), başarısız iş hayatı, arkadaşının ölümünün kendi suçu olduğunu düşünmesi, annesinin ölümü vb. her türlü detayıyla kalbinize işleyecek. Komedi dalında ödül aldığına bakmayın karakterin acıları içinize işleyecek :,).

2) Marvelous Mrs. Maisel

Yayınlandığı her yıl Emmy adaylığı bulunan, 1950'lerin tatlı ev hanımı figüründen aniden sıyrılıp Stand-up yapmaya başlayarak tüm kalıpları yıkan Muhteşem Mrs. Maisel'ı anlatan bu komedi dizisini önermeden geçemezdim. Yine yaratıcılarının çoğunluğu kadın olan bu dizi 1950'lerde mükemmel ev hanımlığı yapan, toplumun dayattığı her standarda tamamen uymak için çabalayan Midge'in aldatıldıktan sonra bir gece çok içip kendini bara atarak stand-up yapmasıyla başlıyor. Oldukça beğenilen akabinde de tutuklanan Midge'e stand-up'a devam etmesi için teklif geliyor. Midge ise çocukları için "ideal" anne mi olacağına yoksa isteğinin peşinden giderek hayatında yeni bir pencere mi açacağına karar vermeye çalışıyor. İzlerken eğlenmenin yanısıra 50's Amerika estetiğini görebilmek oldukça zevk veriyor.

3) Bonkis

Emmy adaylığı olmayan ancak kalbimin sahibi olan Bonkis ise ülkemizdeki kadın işi eksikliğini gidermeye yardımcı olan Fleabag esintileri de taşıyan bir dizi. Deniz Tezuysal'ın senaristliğini yaptığı dizinin konusu Fleabag gibi başarısız bir kafe işletmecisini anlatıyor. Ancak burada işler biraz başka. Zengin aileye sahip şımarık ve inatçı bir kız olarak nitelendiriyorum ben başrolümüzü. Kafenin sahibi Deniz, yakın arkadaşı ve çalışanlarının çeşitli maceraları anlatılıyor. Kısa ve keyifli tam olarak çerezlik diyebileceğimiz bir dizi.

4) Belalı Baldız

Şimdi "Bu ne alaka" diyeceksiniz biliyorum, haklısınız. Ancak artık Türk televizyonlarında bu tarz sitcom işleri görmediğimiz için ilgimi çeken bir yapımdı. Ben de küçükken annem ve ablalarımla birlikte izlediğim günlere duyduğum özlemle açıp izledim. 2005 Türkiyesinin özgür ve sansürsüz yayınının tadı, iki kız kardeşin girdiği maceralar, aile ortamı, bir saatlik bölümler... Boomer gibi olmak istemem ama şu an yayınlanan 'komedi' dizilerinin aksine gerçekten eğlendiren bir yapım. Tabii 20. bölümden sonra ilk bölümlerdeki karısına aşık modern babanın toksik maskülen futbol, dayak, zorba babaya dönüşmesi aşırı sinir bozucu ancak dönemine göre değerlendirirsek izlenmeye değer keyifli bir diziydi.

Umarım beğenerek izlersiniz, iyi seyirler.