Kişiler Arası İletişim Engelleri

Nedir Bu İletişimsizliğin Nedenleri?

Kişiler arası etkileşim iki ya da daha fazla bireyin duygu, düşünce, davranış veya bilgilerin birbirine aktarımıdır. Bu iletişim türünde konuşma, paylaşma yeterliliği ve isteği olmalıdır yani isteyerek iletişim kurma bu iletişim türünde devreye girmektedir. Farkındalıkla iletişim kurma da denilebilir bu iletişim türüne.

En az iki kişi arasında gerçekleşen bu bireyler arası etkileşimde alıcının ve göndericinin bazı özellikleri bu iletişim türünü etkileyebilir. Bu etkilerin olumlu olması sonucunda kişi karşı tarafla bilgi, duygu ya da düşünce alışverişine girebilir ya da olumsuz etki yüzünden iletişimde sorun ortaya çıkabilir. Olumlu etkilerinin sonucu olarak kişinin iletişim, kendini ifade edebilme, karşı tarafa istediklerini aktarabilme kabiliyeti artar ve hayatındaki ilişkiler kurduğu iletişimlere bağlı olarak şekillenir. Olumsuz etki olarak da özgüven eksikliği, kendini karşı tarafa aktaramama, duygularını düşüncelerini ifade edememe gibi iletişim ve ilişki sorunları ortaya çıkmaya başlar. Kişiler arası iletişimi engelleyen bazı faktörler vardır.

Yaş ve Cinsiyet

Bireylerin yaş farklılıkları ya da bazen aynılıkları da iletişime engel olan faktörler arasındadır. Farklı yaş grubundaki kişiler ilgi alanları ve tecrübelerinden dolayı iletişimde sorun yaşayabilirler. Aralarında büyük yaş farkı bulunan bireyler iletişim kurarken anlaşılamama veya konu hakkında tartışma gibi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Çünkü bireylerin tecrübeleri kişinin bakış açısını şekillendirmede etkilidir. Bunu sonucu olarak da gönderici kendini ifade edememe ve anlaşılamama ve alıcı da anlayamama ve ilgi duymama gibi sorunlar yaşayabilir. Bireyler arası iletişimin etkili ve olumlu olabilesi için ilgi alanları da önemlidir ve bu yaş konusundaki ciddi farklar bireylerin iletişim kuramamasına sebep olur. 60 yaşındaki bir birey ve 25 yaşındaki bir birey yan yana gelip iletişim kurmak istediğini birbirine iletmek istedikleri mesaj farklı olabilir, birisi mesajı iletirken diğeri alamayabilir. Bunun sonucunda alıcının gönderdiği geribildirim olumlu olmayabilir ve böylece iletişim kopuklaşır. Konu hakkındaki fikirleri, düşünceleri ve duyguları birbirlerine ters gelirse iletişimden kaçma ve uzaklaşma gibi durumla ortaya çıkabilir. Böylelikle bireylerin iletişimleri etkisiz hale gelir ve iki taraf da ne mesajı iletebilir ne de alabilir. Diğer bir engel ise cinsiyet farklılığıdır. Bu durumda toplumsal cinsiyet kalıpları da iletişime sorun teşkil etmektedir. Kadın ve erkek konusunda toplumun dayattığı bazı normlar kişilerin olaylara, durumlara ve konulara olan bakış açılarını da şekillendirmektedir. Ataerkil bir toplumda yaşadığımızdan dolayı erkek baskın bir düşünce durumu da mevcuttur ve bu yüzden karşı cinsteki bireyler iletişim kurduğunda anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir. Şu cümleleri çok duymuşuzdur: “Kadınları anlamak zor” ve “Erkekler bizi anlamıyor”. Bu cümlelere bakılacak olursa hem bakış açısından hem de cinsiyet farklılığı yüzünden ortaya çıkan bir iletişim bozukluğu görmek mümkündür. Bunun sebeplerin birisi de ilgi alanlarının farklı olmasıdır. Bütün bunlar her zaman için geçerli olmasa da çoğu zaman iletişime engel teşkil etmektedir. Cinsiyetten kaynaklanan olumsuz iletişim kurma sorunu ortaya çıkmaktadır. 

Psikolojik Engeller ve Olumsuz Düşünceler

Bazı olumsuz düşüncelerin ve düşünce biçimlerinin hayatımızı da olumsuz yönde etkilediğini hepimiz biliriz. Her şeye olumsuz bakmak bize ön yargı olarak geri döner ve bu da elbette iletişim şeklimize olumsuz yönde etki eder. İletişim konusuna da örnek olarak önceden konuştuğumuz bir kişi hakkında kötü bir şeye şahit olmak sonraki iletişimimizi olumsuz etkiler ve o kişiyle iletişim kurmakta zorlanırız. Karşıdaki kişiyle iletişim kurma ve düşüncelerimizi ona anlatma biçimimiz değişir. Olumsuz düşünceler ve önyargılar iletişime engel olur ve kişi ya karşıdaki kişiyle iletişim kurmak istemez ya da kurduğu iletişim iki tarafı da etkileyen olumsuz bir iletişim olur. Sağlıklı iletişimi engelleyen olumsuz düşünme ve önyargı birer kişisel engeldir. Yani kişinin kendisinden kaynaklanan engellerdir ve bu düşünme tarzını değiştirme kişinin kendisiyle alakalıdır. Olumsuz düşüncelerden dolayı birey kaçınma mekanizmasını aktive ederek iletişimin kopmasına sebep olur ya da iletişime karşı savunmaya geçmeye başlar. Bu olumsuz düşünceler konusunu açacak olursak bunlar bizi karamsar, şüpheci, güvensiz, endişeli, sinirli ve üzgün hissettiren düşüncelerdir: ön yargı, öz güvensizlik, karşı tarafa güvenmeme, kaygı ve isteksizlik. Bütün bunlar sağlıklı bir iletişimin önüne bariyer kuran negatif düşüncelerdir ve bireylerin karşı tarafa iletmek istediği mesajı doğru ve sağlıklı bir şekilde iletememesine sebep olur. Kişisel engeller grubuna giren ve duygusal engel olan olumsuz düşünceler bireyin zihnine yerleşmiş olup göndericinin alıcıya iletiyi gönderememesine sebep olmaktadır. Kişinin karşıya güvenememesi, karşıdaki kişiye karşı bir önyargısı olması, söyleyecekleri konusunda ya da karşıdaki kişinin geribildirimi konusunda yaşadığı endişe iletişimi negatif yönde etkileyen bariyerlerdir. Kişi kendini ne kadar iyi anlarsa ve öz güvene sahip olursa karşıdaki kişiyi o kadar iyi anlar. Bu yüzden kişinin öz güvensizliği de iletişim kurmaya engel olmaktadır.

Kişinin Yeterliliği

Bireyin iyi ve sağlıklı bir iletişim kurması için etkili iletişim teknikleri ve diksiyon konusunda iyi olması gerektiği düşünülür. Çünkü iletişim sadece alıcıya mesajı aktarmak değil aynı zamanda karşı tarafın mesajı kavrayıp geribildirim vermesiyle oluşmaktadır. Birey eğer yeterli iletişim becerisine sahip değilse kurulan ya da kurulmaya çalışılan iletişim sağlıklı olmaz. Bundan dolayı bireyin iyi iletişimin nasıl kurulacağına dair bilgi sahibi olması gerekir. Bireyin dil bilgisi bu konuda önemlidir. Mesajını karşı tarafa aktarmak isteyen doğru bir dille kendini ifade etmezse alıcı mesajı doğru ve iyi algılayamaz. Bu yüzden birey mesajı iletirken kullandığın dilin bilgisine sahip olması gerekir. Örneğin göndericinin bir kelimeyi yanlış anlamda kullanması tamamen iletişim kopukluğuna ve yanlış anlaşılmaya sebebiyet verir. Dilin karmaşık kullanılması anlaşılmamayı ya da yanlış anlaşılmayı doğurur ve böylece iletişim kurulamaz. Kişinin anlatım güçlüğü yaşaması da aynı şekilde kişiler arası iletişimi engelleyen faktörlerden birisidir. Kendini güzel anlatamayan insan mesajı da doğru veremez ve alıcıyı kendi çabasıyla mesajı anlamaya zorlar. Hem gönderici hem de alıcı iletişim konusunda zorluk yaşar ve bu da sağlıksız bir iletişim demektir. Bireyin kendini güzel ifade etme konusunda iyi olması gerekir ki iki taraf için de etkili bir iletişim ortaya çıksın. Diğer bir engel ise kişinin dinleme ve konuşma yeterliliğidir. Dilbilgisi yeterli düzeyde iyi olmayan bireyler konuşmakta zorluk çekerler ve iletişim kopukluğu ortaya çıkar. Kişi karşıdaki kişiyle yeterince iyi bir iletişime giremez ve kendini ifade edemez. Bu yüzden sözel kullanım ve anlatım becerisi kişiler arası iletişim için önemlidir. Aynı şekilde kişinin dinleme becerisinin de iyi olmalıdır. Dinlemeyi bilmeyen insan iletişimde sorunlar ortaya çıkarır ve bu dinleyememe sorunu iki şekilde ortaya çıkar: çok konuşkan bir insan olduğu için karşıdaki kişiyi dinlemeden kendisinin konuşmaya başlaması ve beyinde dolanan olumlu ya da olumsuz düşüncelerden dolayı karşıdaki kişiyi algılayamama. Dinlemeye bilmeyen ya da beceremeyen insan alıcının gönderdiği mesaja olumsuz geribildirimler verir ve böylece gönderici de dinlenmediği ya da konunun onu ilgilendirmediğini düşünür. Bunun sonucu olarak da konuşma ve dinleme becerisinin eksikliği iletişime engel teşkil eder. Diğer bir engel ise konu hakkındaki bilgi eksikliğidir. Kişinin konu hakkındaki bilgisinin yetersiz olması da etkili iletişimin kurulamamasına yol açmaktadır. Örneğin karşıdaki kişinin ya da kişilerin bahsettiği konular alıcının ilgisini çekmiyorsa ya da alıcı gönderilen mesaj hakkında bir bilgiye sahip değilse iletişimden kaçınma ya da dinlememe gibi sorunlar ortaya çıkar. Bunun sonucu olarak da gönderici dinlenmediğini veya ilgi çekmediğini düşünerek iletişimden kaçınır ya da iletişimi keser. Aynı şekilde alıcı da konu hakkında bilgisi yoksa dinlemek istemeyerek iletişimden uzaklaşabilir.