Kişisel Gelişim: Herkes Kendi Rotasını Çizer!
Kendi yolunu kendin çizersen, başkasının kurallarına uymak zorunda kalmazsın.
Kişisel gelişim bildiğiniz gibi modern dünyanın en popüler konularından biri.. Kitaplar, seminerler, podcast'ler… Her yerde, hayatınızı nasıl daha iyi hale getirebileceğinize dair sayısız öneri bulabilirsiniz. Ancak, bu önerilerin hepsi gerçekten herkes için mi geçerli? Kendi deneyimlerimden yola çıkarak söyleyebilirim ki, kişisel gelişim herkes için farklıdır ve bu yüzden bu konuda söylenen her şeye yüzde yüz katılmıyorum.
Öncelikle, kişisel gelişimin ne anlama geldiğini düşünmek gerek. Kimileri için bu daha üretken olmak, sabah erken kalkmak, yoğun bir programı yönetmek demek olabilir. Ancak bazıları içinse durum daha farklıdır. Onlar için kişisel gelişim sanatsal yeteneklerini geliştirmek anlamına gelebilir. Benim için kişisel gelişim, her bireyin kendi potansiyelini keşfetme yolculuğudur. Bu yolculukta herkes kendi belirlediği rotadan gider.
Birçok kişisel gelişim uzmanı, erken kalkmanın başarı için bir gereklilik olduğunu savunur. "Başarılı olmak istiyorsanız sabah 5’te kalkmalısınız" derler. Ancak, sabahın erken saatlerinde verimli çalışamayan birine bu kuralı dayatmak, onun potansiyelini sınırlamaktır. Mesela ben gece insanıyım. Geç saatlerde ve yalnız çalışmak bana daha fazla ilham ve yaratıcılık sağlar. Bu yüzden sabah erken kalkmanın herkes için ideal olduğu görüşünü savunmuyorum.
Bir başka örnek, meditasyon ve yoga gibi uygulamaların kişisel gelişimdeki önemi üzerine yoğunlaşan görüşler. Bu uygulamaların birçok insan için çok faydalı olduğuna hiç şüphem yok. Ancak, bazı insanlar için bu tür sessiz ve odaklanma gerektiren aktiviteler zorlayıcı olabilir. Kimi insanlar, kendilerini geliştirmek için daha aktif, enerjik sporları tercih edebilir. Ya da benim gibi resim çizerek kendini yetiştirmeyi tercih edenler de vardır.
Bir de sürekli “pozitif düşün” mesajlarını içeren kişisel gelişim tavsiyeleri var. Elbette, pozitif düşünmenin gücü yadsınamaz, ancak insan olmanın bir parçası da olumsuz duyguları deneyimlemek ve bu duygularla başa çıkabilmektir. Sürekli pozitif kalmak zorunda hissetmek, bazen gerçek duygularımızı bastırmamıza yol açıyor. Bir zamanlar olumsuz duygularımı hiçe sayıp yalnızca mutluluğun peşindeydim. Ancak şimdi anladım ki gerçek mutluluk her türlü duyguyu yaşayabilmektir.
Sonuç olarak, kişisel gelişim bana göre tek bir formülle açıklanabilecek bir süreç değil. Hepimiz farklıyız ve bu farklılıklar, kişisel gelişim yolculuğumuzun da farklı olmasını sağlıyor. Bana göre bu süreçte en önemli olan şey, kendimizi ve ihtiyaçlarımızı anlamak, neyin bizim için en iyi olduğunu keşfetmek. Kişisel gelişim üzerine söylenen her şey size uymayabilir ve bu tamamen normal. Önemli olan, size iyi gelen yolu bulup o yolda ilerlemek.