Kitap Önerisi: Seyahat Jurnali 

Ali Bey'in anlatımyla 150 yıl öncesi Osmanlı toprakları nasıldı.

Direktör Ali Bey’in Duyun-i Umumiye müfettişliği yaptığı dönemde (1885-1888) gördüğü yerleri anlattığı bir gezi yazısı olan Seyahat Jurnali aynı zamanda günümüzde ismini bildiğimiz meşhur yerlerin 150 yıl evvel nasıl yerler olduklarını anlatıyor. Bunu da son derece akıcı ve yalın bir dille sağladığı için son derece zevkli bir okuma sağlıyor.  

Örneğin kitabın (yukarıdaki bendeki baskısı) başında İstanbul’dan gemiye bindikten sonra vardığı Midilli ve Ayvalık (şu an Balıkesir’in ilçesi) kasabasını kısaca anlatmış, devamında gördükleri Mersin (şu an büyükşehir) kasabası hakkında kısaca bilgiler vermiş. Bu şekilde Halep, Bağdat, Mardin, Diyarbakır gibi pek çok yeri nesnel bir şekilde anlatmış. 

Gittiği yerlerde konuşulan dillere, giyim-kuşama, ticarete, adetlere, aile yapılarına, yanında konakladığı ağalar, beyler ve efendilere de kitabında yer vermiş. Kimi zaman ağaların sofrasında güzelce ağırlanmış kimi zaman kum fırtınasına yakalanmış (bu hikaye de çok komik) kimi zamansa tüccarlarca dolandırılıp memurlarca zor durumda bırakılmış (hatta gittiği bazı yerlerde rüşvet istendiğinde zorda kalıyor ancak oradaki amirin açık mektubu sayesinde kurtulup seyahatinin kalanını biraz daha rahat bir şekilde tamamlayabiliyor.). Bunların yanı sıra o dönemin kent yaşantısı, şehir yapıları, kültürel dokular gibi farklı unsurlara da kitapta bol bol rastlanmaktadır. 

Kısacası, gezi yazısı ve anı benzeri türleri sevenler için Direktör Ali Bey’in Seyahat Jurnali bulunmaz bir nimet niteliğindedir.