Klasik Müziğe Yeni Başlayanların Dinlemesi Gereken Besteler
Klasik müzik herkese hitap etmez fakat bu dinlemeye başlayacak olan varsa bu parçaları sakın atlamayın!
Klasik müzik her zaman, herkese hitap etmemektedir. Hepimizin bildiği gibi bazı insanlar klasik müzik dinlemekten çok zevk alsa da, bazıları sıkıcı bulur. Ama bazı eserler vardır ki sevin ya da sevmeyin bir şekilde etkisi altında kalırsınız; dinledikçe düşüncelere dalar büyülenirsiniz. Ben de sizlerle ilk dinlemeniz olsa bile etkileneceğinizi düşündüğüm beş büyük klasik müzik eserini paylaşmak istiyorum.
1- Adagio in G Minor
Beste Tomaso Albinoni'ye atfedilmiştir. Aslında bu ünlü eser tamamen Albinoni’e ait değildir. Bir Alman kütüphanesinin arşivlerinde bir Albinoni bestesinin bir bölümünü bulduğunu iddia eden İtalyan müzikolog Remo Giazotto’nun 20. yüzyılın ortalarına ait bir eseridir. Giazotto'ya göre, bölüm sadece pes destekleyen devamlı bölüm ve melodinin kendisinin birkaç cümlesi içeriyordu. Bu zayıf başlangıçtan Giazotto, yerleşmiş Barok üslubuna göre komple geliştirdi; bunu da içinde bir dizi tekrarlanan sahanın gelişen bir melodinin altında bulunduğu, şaka ağzı biçiminde yaratmıştır. Dinleyiciye fazlasıyla hüzün verir, bir taraftan da sürekli dinleme isteği oluşturur. Tüyleriniz diken diken olabilir, hayatınızı sorgulayabilir, karamsarlığa kapılabilirsiniz ama uzakta da olsa bir yerlerde umudun var olduğunu hissedersiniz. Zaten bu esere dair en güzel şey de budur; sizi hüzünlü bir melodi ile umutsuzluğa düşürse bile inancınızı kaybetmenize sebep olmaz. (Aşk-ı Memnu final sahnesinde arka fonda bu eser çalmaktadır).
2. Moonlight Sonata
Piano Sonata No. 14 in C-sharp Minor, Op. 27, No. 2:‘Sonata Quasi Una Fantasia’ adını vermiştir aslında Ludvig van Beethoven 14.sonatına. Eser 1801'de tamamlanmış ve 1802'de öğrencisi olan Kontes Giulietta Guicciardi'ye ithaf edilmiştir. Özellikle gizemli, hafifçe arpejlenmiş oluşu ve görünüşte doğaçlama ilk hareketi nedeniyle insanları kendine hayran bırakan bir eser olmuştur. “Moonlight Sonata” takma adı, Alman romantik şair Ludwig Rellstab'ın, İsviçre'nin Lucerne Gölü'ndeki ay ışığında yüzen bir tekneye taşıtın ilk hareketini benzettiği bir inceleme yayınladığı 1830'lara kadar izini sürdürmektedir. Hüznü ve acıyı bir arada tutup bir yandan da bir o kadar huzur içeren ama ağlatması çok olası bir eserdir Nocturne in E flat major, op. 9, no. 2, Chopin 20li yaşlarındayken, 1830-32 yılları arasında bestelenmiştir. 3 setten oluşan no.9 noktürn’ü bir tanıdığının eşi olan Maria Pleyel’e adamıştır. Maria onun piyano
öğrencisidir ve Chopin birçok eserini öğrencilerine adamıştır. İlk iki esere nazaran bu beste sizi monoton hayatlarınızın stresinden uzaklaştırmak için 1 numaralı eserdir. İnce ince olan başlangıcı sizi içine çeker ve her zaman en etkileyici yerlerinden biri olarak kalır. Huzuru ve coşkuyu içinizde uyandırmaya yetecektir.
3. Requiem
Wolfgang Amadeus Mozart tarafından 1791 de Viena’da bestelenmeye başlanmış, aynı yıl 5 Aralık da ölümü nedeniyle bitirilememiş, 1792 de karısı Konstanze Mozart'ın adına öğrencileri Franz Xaver Süssmayr ve Joseph Eybler tarafından tamamlanmıştır. Requiem, ölülerin ruhu için dua anlamına gelmektedir. Aslında Mozart Requeim’i tanımadığı, kim olduğunu sorgulamama şartı olan ve ona yüklü bir miktar para teklifinde bulunan mektupla ona ulaşan birisi için bestelemeye başlamıştır. Requiem'in "Lacrimosa" bölümünün dokuzuncu mezüründe hayata gözlerini yummuştur. Dinlediğinizde bir şekilde ölümü hissedersiniz ama bu sizi dinlemekten
alıkoymaz; tam tersine dinlemeyi bırakamazsınız. Ağıt olmasına karşın her duyguyu
hissetmeniz mümkündür.
4. bwv 846
1722 yılında Johann Sebastian Bach tarafından bestelenen Well Tempered Clavier'in birinci kitabında yer alan 1 nolu do major prelud ve fug’dur kendisi. Bach yaşadığı dönemde sesi temiz çıkmadığı gerekçesiyle tavlanarak düzeltilmeye çalışılanbazı enstrümanları görmüş eserinde bu enstrümanlarda bu sesleri içeren preludler ve fuglar bestelemiştir. Bir nevi bu sesleri eserinde kullanarak eleştirmiştir. Fakat başka hiçbir eserinde kusurlu bulduğu bu sesleri kullanmamıştır. En seveceğiniz kısım yine bana kalırsa girişi olacaktır.
Sizlerle ilk günden beri hiç sıkılmadan dinlediğim, her seferinde yeniden heyecan duyduğum ve parçaları hissetmekten çok büyük zevk aldığım bu bestecilerin çok beğenilen eserlerini paylaştım. Bunlar klasik müziğe yeni başlayanlar için onları da benim kadar etkileyebileceğini düşündüğüm parçalar. Popüler müzik kültüründe bulamadığınız, ama notalarda bulmanız daha mümkün olan huzuru, acıyı, öfkeyi, mutluluğu umarım bu muhteşem eserlerde bulursunuz.