Konfor Alanından Çıkmak
Kendimizi farketmek ve yeniliklere hazır olmak, gelişmeyi sağlar.
İnsan doğası gereği alıştığı, kendini güvende hissettiği alanlarda kalmayı sever. Buna ''konfor alanı'' denir. Bu alan günlük rutinlerimiz, alışkanlıklarımız ve risk almaktan kaçınmamız bizi diğer insanlardan geri kalmış olarak hissettirebilir. Kendimizi geliştirebilmemiz için yeni hobiler, yeni arkadaşlıklar, yeni deneyimler edinmemiz gerekir.
Konfor alanında kalmak, başlangıçta huzurlu bir durum olarak görünse de, zamanla kişiyi durgunlaştırır. Yeni deneyimlerden uzak kalmak, potansiyelin farkedilmesini engeller. Korkular, belirsizlik ve başarısızlık ihtimali insanı geri çeker. Ancak bu sınırı aştığımızda, yeni beceriler kazanır, özgüvenimiz artar ve hayata dair bakış açımız genişler. Kendimizi daha iyi hissederiz, sosyal çevremizde daha aktif olabiliriz.
Konfor alanından çıktığımızda ilişkilerimizde de gelişmeler olur. Yeni şeyler öğrenmek, denemek, keşfetmek yakınımızdaki bağları etkiler ve onlarda sizinle birlikte gelişebilir.
Başlangıçta zorlayıcı olsada pes etmezsek, cesareti koruyarak başarıya ulaşmak daha kolay olur. Bu yüzden konfor alanı geçici bir huzur sunar; ancak uzun vadede gelişimi kısıtlar. İnsan ancak, sınırlarını zorladığında büyür ve gerçek potansiyelinin o zaman farkına varır.