Kral Oidipus

Apollon'un lanetlediği, yazgısından kaçan Kral Oidipus

Kral Oidipus Özeti

Antik Yunan’ın 3 büyük tragedya yazarlarından biridir Sofokles.

Sofokles yaklaşık 90 yıllık ömrü boyunca yüze yakın eser yazmıştır ancak bunlardan sadece yedisi günümüze kadar ulaşabilmiştir.

Bunlardan biri de Kral Oidipus adlı tragedyasıdır.

Thebai kentinin kralı Laios ve karısı kraliçe İokaste çocuk sahibi olmayı bekliyorlardır. Bir gün tanrı Apollon, doğan çocuklarının babasını öldürüp annesiyle evleneceği haberini verir. Bu korkunç yazgıyı öğrenen kral ve kraliçe doğan çocuğu bir köleye vererek onu dağın tepesine attırırlar.

Ancak köle bebeğe acır ve verilen görevi yerine getirmez , dağda hayvanlarını otlatan bir çoban tarafından bulunup kurtarılan çocuk, Kenthoi kentinde çocuk sahibi olamayan krala evlat olarak verilir . Bir gün katıldığı şölenlerde, biri tarafından kendisine evlatlık olduğu söylenir, bunun üzerine şüphelenen Oidipus bir kahine gider ve gerçek anne babasını öğrenmek ister.

Kahin ona gerçek anne babasını söylemez ama lanetini anlatır. Bir gün babasını öldürüp annesiyle evleneceği laneti üzerine yazgısından kaçmak için  anne babası sandığı insanlardan uzaklara kaçar. Kaçarken Thebai bölgesinde 3 yol ağzında bir kavgaya tutuşur ve oradakileri öldürür, öldürdüklerinden biri de öz babası yani Thebai kentinin kralı Laios ’tur.

Thebai kentine yaklaşan Oidipus yolda bir canavar görür. Canavar insanlara bilmece soruyor bilemeyenleri de öldürüyordur. Oidipus canavarın sorduğu bu bilmeceyi bilir canavar ise bunun üzerine hırsından kendisini öldürür. Oidipus ise artık bir halk kahramanıdır. Ve canavarı alt eden kişiye de taht vadedilmiştir. Oidipus Thebai kentinin kralı olur ve dul kalan kraliçeyle evlenir. Bu evlilikten dört çocuk dünyaya gelir.

Çok geçmeden şehirde kıtlık, hastalık gibi sorunlar baş gösterir. Oidipus bu olanların sebebini öğrenmek için kahine başvurur. Kahin gerçekleri tam anlatmak istemese de kralın baskısıyla kıtlığın ve hastalığın sebebini Kral Laios öldürenin Thebai kentinde olduğunu ve kentten sürülmedikçe lanetin kalkmayacağını anlatır. Bunun üzerine kral katili bulmak için söz verir. Oidipus’un büyüdüğü şehirden bir haberci gelir ve ona babası Klyton’un öldüğü haberini verir. Bu haberi alan Oidipus babasının eceliyle öldüğünü duyarak sevinir lanetin aslında gerçekleşmediğini düşünür. Ancak kraliçenin anlattığı lanetle kendi lanetinin aynı olması üzerine her şey tek tek ortaya çıkar.

Kral Oidipus cinayeti araştırdıkça oklar üzerinde toplanmıştır.  Oidipus, annesi ve babası sandığı insanlardan kaçarak aslında gerçek anne ve babasını bulmuştur. Bilmeden babasını öldürüp annesiyle evlenmiştir ve Apollon’un haber verdiği lanet gerçekleşmiştir.

Tüm gerçekler ortaya çıkınca Kraliçe İokoste kendini asar ve Oidipus ise kraliçenin elbisesinde bulunan iğnelerle gözlerini kör eder.

Oidipus kentten sürülür ve sürüldüğü Kolonos kasabasında bir süre yaşadıktan sonra gizemli bir şekilde yok olur.

Milattan önce 469 yılında yazılan bu eser kaderciliğin mükemmel bir örneğidir.

Aklımıza Şems Tebriz-i’nin şu sözünü getirir:

Kaderden kaçamazsın kaçış da kaderdir.