Kültür Nedir? Çeşitleri Nelerdir?

Dilbilimciler ‘kültür’ sözcüğünün Latincede daha çok toprak kültürü anlamında kullanılan edere-cultura sözcüğünden geldiğini ileri söyler.

Dilbilimciler ‘kültür’ sözcüğünün Latincede daha çok toprak kültürü anlamında kullanılan edere-cultura sözcüğünden geldiğini ileri söylerler (OĞUZ, 2011: 125). Kültür farklı bilimlerle ilişkilidir. En çok ilişkisi olan bilimlerden biri Sosyolojidir. Sosyoloji içerisinde görüş, düşünce ve yaklaşım çokluğu olduğu için kültür tanımı da oldukça fazladır. ‘’Kluckhohn ve Kroeber, bu tarifleri ve kültür hakkındaki görüşleri gözden geçirerek bunları birleştirmek suretiyle bu terimlerin 160 türlü değişik tarifini tespit etmişlerdir.’’ (Kardaş, 1997: 265). Dünya Kültür Politikaları Konferans Sonuç Bildirgesi’ne göre ‘en geniş tanımıyla kültür, bir toplumu ya da toplumsal bir grubu tanımlayan belirgin maddi, manevi, zihinsel ve duygusal özelliklerin birleşiminden oluşan bir bütün ve sadece bilim ve edebiyatı değil, aynı zamanda yaşam biçimlerini, insanın temel haklarını, değer yargılarını, geleneklerini ve inançlarını da kapsayan bir olgu’’dur (UNESCO, 1982). Kültürün ilk insan yaşamında ortaya çıktığını ve sonrasında dünyaya gelen diğer insanların oluşan kültürün içine doğduğunu söyleyebiliriz. Kültür bu yüzden sonradan kazanılır. Hepimiz kültürün içine doğarız. 

Kültür, bireylerin oluşturduğu toplumun manevi değerlerini, inancını, yeme içme alışkanlıklarını, yaşantıları, günlük rutinlerini, dil, hukuk, ahlak, mimari gibi alanları bir araya getiren ortak paydada toplayan bir bütündür. İçinde bulunduğumuz yaşamı düzenler. Her toplumun kendine ait bir kültür anlayışı vardır. Ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiği gibi aynı ülke içerisinde farklı bölgelerde de farklılık gösterebilir.

Alt kültür, kültürün belirli bir yaşam veya davranış biçimini öngören bir alt bölümüdür (Ersoy, 1992:15-16). Aynı toplumda yaşayan ancak farklı gruplara ait kültür şeklidir. Toplumun geneline ait kültürden tamamen bağımsız değildir. Belirli bir grup ya da topluluk arasından benimsenmiş bir kültür çeşididir. Toplum tarafından benimsenmiş kültür içerisinde azınlık bir grubun mensup olduğu değerleri taşır alt kültür. Egemen kültürün dışında kendi içinde oluşan ayrı yaşam kalıpları vardır alt kültürün. Örneğin; hippiler, rock müzik severler, bir sokak sanatı olan grafiti yapanlar.

Yazıdan önce söz vardı. Bu yüzden tarihsel süreç açısından sözlü kültür daha eskidir. Daha kadim ve toplumsal hayatta kabullenilmesi daha geniş alana aittir. Destanlar, masallar, maniler, fıkralar sözlü kültürün örneklerindendir. Toplum içerisinde anlatılarak nesilden nesile aktarılır. Değişime ya da değiştirilmeye daha açıktır. Sözlü kültür, ‘’metinden yoksun olduğu için toplumun hafızasında yüzyıllarca gelişerek varlığını halkın bilincine yerleştirerek sürdürür (ERSOY, 2004:102)

Yazılı kültür, yazının icadından sonra sözün kalıcılığını ve sürekliliğini sağlar. Bu yüzden bize dönemin kültüründen ipuçları verir. Yazıyı ve hafızayı birleştirir. Toplumun kimliği hakkında bilgi verir. Zamanla değişime uğraması sözlü kültür gibi kolay değildir. Öyküler, şiirler, hikayeler, yazıtlar, mezar taşları örnek olarak verilebilir. Aktarımlarının farklı olması birbirlerinden ayrı oldukları anlamına gelmez. Sözlü kültür yazılı kültürden ayrı düşünülemez. İkisi de birbirini tamamlar niteliktedir.

Popüler kültür, günümüz yaşantısına hakim olan kültürdür. Popüler kültür, ‘’yöneten sınıfların, kültürel değerleri ve gelenekleri, egemen ideolojileri doğrultusunda yeni formüller biçiminde yansıtarak yarattıkları, bağımlı bireylere sundukları kültürdür (COŞGUN, 2012: 840).’’

Popüler kültür, pazarlama ve tüketim ile birlikte kullanılabilir. Tüketimi olan, hızlı tüketilen ve tekrarı olabilen bir kültürdür. Müzik türlerinde ya da moda da çok sık rastlanır. Örneğin, 90’lı yıllarda popüler olan trençkot, aradan geçen 100 yıl sonra günümüzde yine popüler hale gelmiştir. 

Çok kültürlülük, çeşitli kültürlerin aynı zamanda yan yana var olduklarını gösterir (ÇELİK, 2008: 321). Tarihte topluluklar ve kültürler birbirlerinden tamamen ayrı bağımsız ve habersiz olmamıştır. Ticaretin ve sanayinin gelişmesi, modernleşme ile birlikte dijital gelişmelerin yaşanması, yeni medyanın ortaya çıkması gibi nedenlerden dolayı toplumlar başka kültürleri de görme ve tanıma imkanları doğmuştur. Bu da çok kültürlülüğü oluşturmuştur. Çokkültürlülük, ‘’çağdaş dünyada yaşamsal her şeye, birbirinden büyük oranda farklı olan insanların birbiriyle etkileşim içinde olduklarına ve birbirleriyle iş yapmaları gerektiğine işarettir (ULUSOY, 2017: 167) ABD çok kültürlülüğe en iyi örneklerden biridir. 

Kültürlerarasılık, çok kültürlülük kavramıyla karıştırılabilir. Kültürlerarasılık çok kültürlülükten farklı olarak daha çok ilişkisel, etkileşimsel bir terimdir. Kültürler arasındaki eşitlikçi bir yaklaşımdan ve etkileşimden oluşur.

Kültür emperyalizmi, medyanın küreselleşmesi ile ortaya çıkan bir kullanımdır. Gelişmiş ülkelerden gelişmemiş ülkelere doğru bir etkinin olduğu ve bu etkinin gelişmemiş ülkelerin kültürlerinde değişime sebep olduğu söylenir. Dijital kullanımlar kendi kuralını da beraberinde taşır. Kullanmak için kurala uyman gerekir bu da toplum içinde kültürün değişmesine neden olabilir. 

Kitle kültürü, ticari kaygılarla üretilen ve halk kitleleri tarafından tüketilen kültür için kullanılan bir kavramdır. Örneğin, anneler günü, sevgililer günü, kara cuma gibi günler tüketimi arttırmak için verilebilir.

Halk kültürü, sanayi öncesi toplumlarda halkın gündelik kültürü için kullanımı ifade eder. Halkın deneyimlerini, yaşamlarını ve rutinlerini aktaran kültürdür. Halk hikayeleri örnek olarak verilebilir.


KAYNAK

Coşgun, M. (2012) ‘’Popüler Kültür ve Tüketim Toplumu’’, Batman Üniversitesi Yaşam Bilimleri Dergisi, cilt:1 sayı:1

Çelik, H. (2008) ‘’Çokkültürlülük ve Türkiye’deki Görünümü’’, U.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, yıl.9, S.15, ss.319 

Erdoğan, İ. ve Alemdar, K. (2005/2011) ‘’Kültür Nedir?’’, Kültür ve İletişim (2.baskı), Ankara

Ersoy, R. (2004) ’’Sözlü Kültür ve Sözlü Tarih İlişkisi Üzerine Bazı Görüşler’’, Milli Folkor, S.61, ss.102-110

Tanrıkulu, M. ‘’Türkiye Coğrafyasında Genel Kültür, Alt Kültür ve Mozaik Kültür’’, Çankırı

Tuztaş, T. ‘’Kültür ve İdeal Kültür’’, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi 

Oğuz, E.S. (2011) ‘’Toplum Bilimlerinde Kültür Kavramı’’, Edebiyat Fakültesi Dergisi, cilt:28, sayı:2

Say, Ö. (2017) ‘’Çokkültürlülük Kavramı ve Anlamın Çokluğu’’, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Karabük, cilt:7, S.1, ss.29-39