Göç ve Kültürlerarasılık

Kültürlerarasılık coğrafya seçiyor!

Göç, en genel tanımı ile çeşitli sebeplerle yaşanılan yeri terk ederek başka bir yere yerleşmek olarak yapılabilir. Başka bir tanımda ise, ‘’Kişilerin; yaşadığı coğrafi mekânı, kendilerine has sebeplerle sürekli veya geçici olarak yerleşmek düşüncesiyle terk ederek yeni bir mekâna yerleşmesi’’ (Özkan, 2019, s. 128) olarak geçer. 

Kültür, bireylerin oluşturduğu toplumun manevi değerlerini, inancını, yeme içme alışkanlıklarını, yaşantıları, günlük rutinlerini, dil, hukuk, ahlak, mimari gibi alanları bir araya getiren ortak paydada toplayan bir bütündür. İçinde bulunduğumuz yaşamı düzenler. Her toplumun kendine ait bir kültür anlayışı vardır. Ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiği gibi aynı ülke içerisinde farklı bölgelerde de farklılık gösterebilir.

Kültürlerarası iletişim, farklı kültür alanlarına sahip birbirinden farklı bilgi ve deneyimleri olan bireyler arasında ortaya çıkan iletişimi ifade eder. Bir disiplin olarak kültürlerarası iletişimin kavramsal çerçevesi ve ilgi alanı, zaman içerisinde özellikle etnik ve ırksal açıdan farklılaşan iç alt kültürel grupları da kapsayacak şekilde genişlemiştir (Bekiroğlu, Balcı, 2019, s. 432).

Göç, dini, siyasi ya da sosyal sebeplerden dolayı gerçekleşir. Bu sebeplerle yaşadığı coğrafyayı terk ederek başka bir coğrafyaya yerleşen bireylere de göçmen denir. Bilmedikleri coğrafyada bilmedikleri kültürün içerisine mecburi sebeplerle girmek uyum sağlama sorunlarını da beraberinde getirmesi kaçınılmazdır.

Kültürlerarasılık da coğrafya seçiyor. Kendine yakın olanı daha çabuk kabulleniyorsun. Kabullendiklerine farklı kültürden bir kazanım gibi bakarken kabul etmediğinin kültürüyle de ilgilenmemekle birlikte ötekileştiriyoruz. Halbuki bir beyin göçüyle farklı ülkeye giden kişiler meseleye kültürlerarası iletişim gözüyle bakarak, farklı kültürleri de tanıyarak birikimini arttırabilir. Bu büyük bir kazanç olur.

Belirlenen coğrafyalara doğmayı biz seçmeyiz. Coğrafyanın kültürüne doğar o kültürle büyürüz. Çeşitlilik ve farklılığın olması dünyada bize sunulan büyük zenginliktir. Göç hangi sebeple meydana gelirse gelsin bu farklılıkları gözlemleyerek, empati kurarak, tanımaya çalışarak kültür çeşitliliğinin nimetlerinden yararlanabilir, böylece de kültürlerarası iletişimi sağlayabiliriz.



KAYNAK

EKİCİ, S. TUNCEL, G. ‘’Göç ve İnsan’’, Birey ve Toplum, yıl:2015, c:5, s:9

ÖZKAN, R. ‘’Göç Olgusu ve Toplumsal Yapıya Etkisi’’, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi’’, yıl:2019, ss:127-145