Kültürün Müzik Üzerindeki Etkileri ve Toplum

Müzik, zamanla değişen toplumsal ve kültürel etkilerle birlikte insanların kendini ifade etme aracı olarak evrim geçirmiştir.

Müzik, zamanla değişen toplumsal ve kültürel etkilerle birlikte insanların kendini ifade etme aracı olarak evrim geçirmiş ve farklı türlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.


Müzik, insanların kendilerini ifade etme ve duygularını betimleme aracı olarak uzun yıllardır kullanılmaktadır. Ancak zamanla insanların kendini ifade etme biçimleri ve müzik kültürü de değişime uğramıştır. Müzik, kültürden beslenen ve toplumsal davranışlardan etkilenen bir sanat formudur. Çünkü insanlar acılarını, mutluluklarını, umutlarını şarkılara yansıtır veya şarkılarda duymak ister. Aynı toplum içindeki entelektüel farklılıklar, eğitim düzeyleri ve coğrafi bölgeler de müziğin oluşumuna etki eder.


Türk müzik tarihi, 14. yüzyıldan itibaren bir tırmanış dönemi yaşamış, ancak 17. yüzyılda Batılı müziğin etkisiyle değişim göstermiştir. Klasik Türk Müziği, saraya özgü bir tarz olup kent halkına hitap etmediği için tepkiyle karşılanmış ve şarkı besteciliği doğmuştur. Daha sonra Dede Efendi'nin öncülüğünde gelişen şarkı besteciliği, halkın daha kolay anlayabileceği, yalın eserlerin üretilmesine yol açmıştır.


Osmanlı döneminden Cumhuriyet'e geçişte, modernleşme hareketleriyle birlikte batılılaşmaya gidilmiştir. Klasik Türk Müziği, Arap ve Bizans kökenli olduğu düşüncesiyle radyolarda yasaklanmış, bu yasakların kaldırılmasından sonra Türk Sanat Müziği popülerleşmeye başlamış ve ardından arabesk müzik türü ortaya çıkmıştır. Arabesk müzik, kentleşme süreciyle beraber yaşanan kimlik karmaşasını ifade etmek için ortaya çıkmış bir türdür. Köyden kente gelen kesim, şehire alışmakta zorluk çektikçe duygularını müzikle ifade etmiş, arabesk müziği yaratmıştır. Bu tür, yine aynı kesim tarafından büyük ilgi çekmiştir.


Pop müzik, gençlere hitap eden bir tür olarak ABD'de ortaya çıkmış ve Türkiye'de de popüler hale gelmiştir. Rock müziği ise yabancı dil eğitimi alan, eğitim ve entelektüel kapasitesi yüksek kentli orta sınıf gençliği tarafından benimsenmiştir. Pop müziği, hızlı ritmi ve basit diliyle gençlerin sesi haline gelmiştir. Türk popu 1980'lerde patlama yaşamış, 1990'lardan itibaren ise yozlaşarak kalitesiz bir tür olarak algılanmaya başlanmıştır. Aynı sözler, aynı bestelerle kendini tekrarlayan bu müzik türü son yıllarda hor görülmektedir.


Almanya'da yaşayan Türk gençlerinin tanıştığı rap ve hip hop kültürü, Türkiye'ye gelmiş ve 2000'li yıllarda Türkçe rap şarkılar televizyon kanallarında yayınlanmaya başlamıştır. Sosyal medyanın ve dijital platformların etkisiyle hip hop ve rap müzik Türkiye'de yeniden popüler hale gelmiştir. Ancak günümüzde rap şarkılarında çoğunlukla küfürlü bir dil kullanılmaktadır. Aykırılık, isyan, itaatsizlik ve devrimcilik gibi temalarla doğan rap kültürü de değişime uğramıştır. Günümüzde seks, uyuşturucu ve kavga gibi temalar öne çıkmaktadır.


Sonuç olarak, modernleşme ve tüketim kültürünün etkisiyle müzik endüstrileşmiş ve çabuk tüketimin gerektirdiği şekilde üretilir hale gelmiştir. Kültürümüz, toplumumuz ve müziğimiz hızla değişmiş ve dönüşmüştür. Her şeyin hızla tüketildiği kapitalist dünyada, müziğin buna bağlı olarak endüstrileşmesi, çabuk tüketimin gelişmesi kaçınılmazdır. Müzik üretimi sanata yönelik değil, eğlence endüstrisinin ihtiyaçlarına göre belirlenir.