Kuruma Değer Katan Meslek: Halkla İlişkiler
Bu yazımda hala tam olarak oturmamış meslek algısına sahip olan Halkla İlişkiler mesleğinden ve öneminden bahsettim. Keyifli okumalar.
Eskiye göre az olsa da bu mesleğin hala tam olarak ne olduğu, nasıl çalışmalara katkı sağladığı tam olarak bilinmemekte ya da yanlış bilinmektedir. Bu mesleğin ne olduğu üzerine çok fazla tanımlar yapılmıştır ve Rex Harlow bu tanımlardan hareketle şu şekilde özetlemiştir; “Halkla ilişkiler, kurum ile hedef kitle arasında karşılıklı iletişimi, etkileşimi, kabulü, anlayışı ve iş birliğini sağlamaya yardımcı bir yönetim fonksiyonudur”.
Eskilerde halkla ilişkiler mesleği bu şekilde tanımlansa da, günümüzde bir kurumun stratejik kararlarına da katılabilmesi yönüyle “Stratejik Halkla İlişkiler” hayatımıza girmiştir.
Dijitalleşme ile birlikte kurumlar için halkla ilişkiler uzmanlarının önemi
Dijitalleşmeyle beraber artık markalar, kurum ve kuruluşlar sosyal mecralarda varlığını devam ettirmeye, daha fazla kitleye ulaşmak için de sosyal mecralarda var olmak, zamanı yakalamak zorundadır. Peki bu noktada Halkla İlişkilerin önemi nedir?
Halkla İlişkiler Uzmanları bir nevi kurumun paydaşlarına açılan kapısıdır. Uzmanlar, çalıştıkları kurumları sosyal mecralarda temsil etmektedir. Kurumun çalışmalarını, etkinliklerini kurumun paydaşlarına duyurup iletişimin ve etkileşimin devamlılığını sağlayarak olumlu kurum imajı yaratmaya oldukça katkı sağlarlar. Bunun yanında yine dijitalleşmeyle beraber herkes her şeyi zaman ve mekâna bağlı olmaksızın söyleyebilmekte ve haliyle bu özgürlük bazen kurumlar için bir dizi sorunu da beraberinde getirmektedir. Asparagas haberler, provokasyonların hızlı yayılması ile kurumlar hem maddi hem de itibar yönüyle ciddi zarara uğratabilecek tehditlerle karşı karşıya bırakıyor. Tam da bu noktada “Kurumsal İtibar” ve ''Kriz Yönetimi'' kavramları karşımıza çıkıyor.
Kriz yönetimi, kurumun karşılaşabileceği tehdit edici olan tüm engeller olarak tanımlanabilir. Hafife alınmamalıdır ve hafife alınması durumunda kuruma büyük zararlar verebilir. Bu zararlardan bazıları; itibar kaybı, güvenilmezlik ve maddi zararlar olarak karşımıza çıkabilir. Günümüzde her kurum bazı tehditlerle karşı karşıyadır çünkü yapılacak her yanlış hızlıca yayılabilir ve tıklanmalar ile birlikte bir gündem haline gelip kurumları zor durumlarla karşı karşıya bırakabilir. Bu noktada kriz yönetimi hakkında eğitim almış kişilerin yani Halkla İlişkiler Uzmanlarının katkılarıyla bu süreç daha az zararla sonuçlandırılabilir. Bu yönüyle de Halkla İlişkiler mesleği değerlidir.
İtibar algısı kendi başına uzun vadede oluşan ve kurumun tüm çalışmalarını kapsayan oldukça geniş ve zamana dayalı bir kavram olduğundan sonradan değişmesi zor bir algıdır. Bu yönüyle oldukça önemlidir çünkü hızlı değişimler yaşamaz ve olumsuz algının değişime uğrayıp iyileşebilmesi için uzun zamanlar gerekir. Kurumun vizyon, misyon ve değerleri doğrultusunda çalışmalar yürütüp, olabilecek en az çelişkiyle süreçler yönetilmelidir.
Kurumsal itibar, halkla ilişkilercilerin en önemli fonksiyonlarından bir tanesidir. Dürüstlük ve şeffaflık ilkesi ile hareket ederek, geri bildirimleri her zaman önemseyerek paydaşların veya ilgili kitlelerin memnuniyetlerini olabilecek en üst düzeye çıkarıp onların gözünde olumlu kurum imajı sağlayarak hedef kitle ile uzun ve sağlıklı ilişkiler kurup, bu yönde çalışmalar yaparlar ve bu izlenimi zaman içerisinde güçlendirerek sürdürmeyi hedeflerler.
Özetle, Halkla İlişkiler Uzmanları çalıştıkları kurumlara bir değer katma misyonu üstlenerek kurumun paydaşlarıyla olan tüm iletişim süreçlerinin yönetilmesi gibi kritik rollerde görev yaparlar. Dijitalleşme ve herkesin tek tuşla içerik üreticisi olabildiği günümüz dünyasında bir kurumu diğerlerinden ayıran yönlerin belirlenmesine katkı sağlayan Halkla İlişkiler Uzmanlarının önemi daha da artmış ve daha da artacaktır.